ADANA’DAKİ YURT YANGINI İÇİN MEYDANA ÇIKTILAR
Tarih : 2016.12.05  09:35:00
Adana-Aladağ’daki kız öğrenci yurdundaki yangın nedeniyle Ayvalık’taki Demokrasi Güçleri Platformu bir basın açıklaması yaparak katliamın yaşanılan olayın kader değil, katliam olduğunu savundu.

Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan Atatürk Anıtı’nın önünde gerçekleşen basın açıklamasına, Ayvalık Demokrasi Güçleri Platformu’nu oluşturan; Eğitim-Sen, Eğitim-İş İlçe Temsilciliklerinin yanı sıra; Pir Sultan Abdal Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, TEMAD, Karagöz Sanat Evi, Ayvalık Kadın Meclisi, Ayvalık CKD, Ayvalık Bağımsız Kadın İnisiyatifi, Ayvalık Kent Konseyi Kadın Meclisi, ADD, Haziran Hareketi, KASAİD, CHP, ÖDP, EMEP, HDP, KP, BES ile Esnaf ve Turizmciler Derneği üyeleri katıldı.

CHP Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm’ün yanı sıra Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gençer, Ayvalık Belediye Meclis Üyeleri, Engelsiz Türkiye Partisi eski Genel Başkanı Muharrem Parmaksız ve vatandaşların da katılarak destek verdiği eylemde konuşan CHP Ayvalık İlçe Başkanı Ahmet Toker, Adana-Aladağ’da yaşanılan yurt yangınının gerçek bir sorumsuzluk olduğunu savundu.

Geleceği aydınlatacak olan öğrencilerin devletin yurtları dururken cemaatlere ait yurtlarda barındırılmasının doğru olmadığını kaydeden Toker, cemaatlerle bağlantısı olan bu tür yurtların amaçlarının belli olduğu gibi, denetimsiz olmaları nedeniyle acilen kapatılması gerektiğinin de altını çizdi.

CHP Ayvalık İlçe Başkanı Ahmet Toker’in açıklamalarının ardından platformun konuyla ilgili açıklamasını ise Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Ayvalık Şube Başkanı Vedat Tekten okudu.

Tekten’in seslendirdiği açıklamada, “Adana’nın Aladağ ilçesinde bulunan bir kız öğrenci yurdunda meydana gelen yangında 10 öğrenci, 4 yaşında bir çocuk ve bir yurt görevlisi olmak üzere 12 insanımız hayatını kaybetmiş, 22 öğrenci yaralanmıştır.  Öncelikle hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı diliyor, yaralı öğrencilere acil şifalar diliyoruz” denildi.

Açıklamada, “Bu acı olay, sözüm ona yoksul aile çocuklarına yardım amaçlı kurulduğu iddia edilen; ancak daha çok siyasi ve dini istismar etmek üzere faaliyet gösteren bazı dernek ve vakıfların, öğrencilere yardım adı altında yurtlar açarak, buralarda öğrencileri, kendi amaçları doğrultusunda yetiştirmek istemelerinin sonucudur. ‘Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu’ adı altında faaliyet yürüten özel yurdun bir Süleymancılar diye bilinen dini cemaate ait olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Bu gibi kurumlara Milli Eğitim Bakanlığı’nca açıktan destek verilmesi, hatta bizzat buna benzer vakıf, dernek ve cemaat, tarikat yurtlarına bu çocukların yerleştirilmesi ve oralarda belirli amaçlara hizmet için yetiştirilmelerine göz yumulması; yapılan çalışmalara katkı sunulması artık gizli olmaktan çıkmış, tüm kamuoyunun gözleri önünde cereyan eder duruma gelmiştir. Bizler, Aladağ’da yaşanan katliamla birlikte birkaç vahim konunun gözler önüne serildiğini gördük. Aladağ’daki öğrenci velileri, eğitimde 4+4+4’e geçilmesi sonrasında kapanan köy okullarındaki öğrencilerin Aladağ’a geldiğini belirtmektedir. Aladağ’da bulunan Sinanpaşa Yatılı Bölge Ortaokulu’nun yurdunun yıkılarak daha büyüğünün yapılacağı iddia edilmiş, yurdun yıkılmasının ardından öğrenciler ilçedeki mülki amirlerin ve belediyenin yönlendirmesiyle bu yurda yerleştirilmiştir. Oysa, Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliği’ne göre, sadece ortaöğrenim ve yükseköğretim öğrencileri için, özel yurt açılabilir. Aladağ’da yitirdiğimiz çocuklarımız ise 11-14 yaşları arasında ortaokul (ilköğretim ikinci kademe) öğrencileridir. Temel eğitim çağındaki çocuklar için sadece devlet tarafından yurt ya da pansiyon kurulabilmesine rağmen, ortaokul öğrencilerinin bu yurda yerleştirilmesinin önünü açan herkes bu kitlesel cinayetten öncelikli olarak sorumludur.

Öğrencilerin eğitim ve barınma hakkı ile ilgili olarak yapması gerekenleri yapmayanlar, barınma sorunu yaşayan öğrencileri çeşitli dini vakıf ve cemaatlerin inisiyatifine mahkûm etmiş, gerekli denetimleri yapmayarak böylesine acı bir facianın yaşanmasına neden olmuşlardır. Okulları kapandığı için ilçeye gelmek zorunda kalan ve devlete ait yurt olmadığı için dini cemaatlerin yurtlarına yerleşmek zorunda bırakılan öğrencilerin hayatını kaybetmesine neden olanlar ve yurt yangınında ihmali bulunanlar en kısa sürede ortaya çıkarılmalı ve hesap vermelidir” ifadeleri yer aldı.

Türkiye’de birçok vakıf ve cemaatlere ait çok sayıda yurt bulunduğunu belirten Vedat Tekten, “Bunların büyük bölümünün yasal olmadığı ya da yasal boşluklardan yararlanarak faaliyet yürüttüğü bilinmektedir. Dolayısıyla, daha önce benzer örneklerde de görüldüğü gibi mülki amirlerin ve ilgili kamu görevlilerinin bilgisi dahilinde faaliyet yürütülmesi ve gerekli denetimlerin yapılmaması bu tür acı olayların yaşanmasına neden olmakta, yaşanan sorumsuzlukların bedelini çocuk yaşta yaşamını yitiren öğrencilerimiz ödemektedir. Devlet, kendi sorumluluğu altındaki bu çocukların eğitimini, barınmasını,  ihtiyaçlarını belirli amaçlara hizmet eden; çoğu dini esaslara göre eğitimi şekillendirmek isteyen, eğitimin laik yapısını yok etmeye çalışan bir kısım tarikatların, Cumhuriyet düşmanı vakıf, dernek veya cemaatlerin eline terk edemez. Milli Eğitim Bakanlığı’nı ve tüm il valilerini buradan uyarıyoruz. Okullarımızda eğitim-öğrenim gören milyonlarca öğrencimizi korumak için ‘eğitime katkı, yardım, destek’  adı altında faaliyet gösteren bu tür vakıf, dernek ve cemaatlere karşı önlem almanın zamanı gelmiştir. Artık cemaatlerin konferans, toplantı, seminer, bağış adı altında okullarımızda faaliyet göstermelerine izin verilemez. Kimsesiz ve yardıma muhtaç çocuklarımızı bu tür tarikat dernek vakıf gibi kuruluşlarının ellerine bırakamayız. Ülkenin çocuklarının onurlu ve güvenli bir eğitim alması başta Milli Eğitim Bakanlığı’nın olmak üzere devletin Anayasal görevidir. Devletin en kısa sürede egitimi dinileştirmekten vazgeçip laik bilimsel eğitim ilkelerine geri dönmesi gerekmektedir. Biz Ayvalık Demokrasi Platformu olarak buradan ilan ediyoruz ki, Aladağ’daki katliamın sorumlularının hesap vermesi için takipçi olmakla kalmayacak, ilçemizdeki tüm devlet yurtların denetlenmesi ve cemaat yurtlarının kapatılması için seferber olacağız” ifadelerini kullandı.

Basın açıklaması sık sık; “Cemaat Yurtları Kapatılsın”, “Kader Değil Katliam”, “Laik Bilimsel Demokratik Eğitim, Hemen” şeklinde atılan sloganlarla kesildi.

Basın açıklamasının ardından grup sessiz ve olaysız bir şekilde dağıldı.

241 kez okundu
Diðer Yerel Haberler Haberleri