“ZORLA CHP'Yİ SÜRECE SOKACAK HALİMİZ YOK"
Tarih : 2013.04.11  09:50:13
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Siyasi Başdanışmanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, çözüm sürecinin başarıya ulaşmasıyla PKK’nın ‘terör örgütü’ vasfını yitirmeyeceğini belirtti. Akdoğan, teröristlerin ülke dışına çekilmesiyle ilgili olarak ise, “ 'Silahları bırakın çıkın, seni görmezden geleceğim' dersen, bu insan bunu başka türlü istismar edebilir, başka tahrikler ortaya çıkabilir” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Siyasi Başdanışmanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar'ın hazırlayıp sunduğu "Ankara'nın Gündemi" programına konuk oldu. TGRT Haber'de yayınlanan programa Kanaltürk Televizyonu Ankara Temsilcisi Faruk Mercan ve Posta Gazetesi Ankara Temsilcisi Hakan Çelik de konuk olarak katılarak Yalçın Akdoğan'a sorular yöneltti.
Ağırlıklı olarak çözüm sürecinin masaya yatırıldığı programda önemli açıklamalarda bulunan Yalçın Akdoğan, çözüm sürecinin genel olarak iyi bir noktaya doğru gittiğini söyledi. Süreçte teknik bir takım şeylere takılmamak gerektiğini belirten Akdoğan, Kandil'in ise işi yokuşa süren bir takım açıklamalarda bulunmasının anlamlı olmadığını belirtti. Kandil'in artık sürece olumlu etki edecek bir takım adımlar atması gerektiğine vurgu yapan Akdoğan, "Kandil'in işi yokuşa sürme, sabote etme vesaire potansiyeli var. Ama açıktan Öcalan'a oluşturdukları bir mitoloji var, Öcalan figürü var. Bunu tamamen yitirecek bir hamle yapabilecekleri kanaatinde değilim" diye konuştu. Akdoğan ayrıca Kandil kanadının çözüm sürecine açıktan karşı çıkacak hamleler yapabileceğine ihtimal vermediğini ifade etti.

“BU SÜREÇ, PKK’NIN HEDEFLERİNİ YERİNE GETİRME SÜRECİ DEĞİL”
Yalçın Akdoğan, "PKK çekilme adımını atarken neyi elde edeceğini düşünüyor?" sorusuna da cevap verdi. "Nevruz'da Öcalan'ın okunan mektubu aslında buna cevap veriyor" diyen Akdoğan, silahlı mücadelenin miadını doldurduğu için PKK'nın geri çekilmeye başladığını anlattı.
Çözüm sürecinde hükümetin gizli kapaklı bir şey yapmadığını, terör örgütüne bir şey vaat etmediğini dile getiren Akdoğan, "Aşırı kaygı ve korku pompalamaya gerek yok. Bir de bu süreç, PKK'nın örgütsel hedeflerini gerçekleştirme, yerine getirme değil. Yani hükümet bütün onların her şeylerini tatmin etmek zorundaymış gibi bir hava estiriliyor. Bu yanlış bir durum, yanlışlar silsilesinin sonucunda bu noktaya gelinmiştir. Silahın devre dışı bırakılması normalleşme sağlayacaktır" şeklinde konuştu.
Yalçın Akdoğan ayrıca, KCK tahliyelerini de süreçle ilişkilendirmenin doğru olmadığına dikkat çekti.

“ÖRGÜTÜN ‘TERÖR’ VASFININ ORTADAN KALKMASI SÖZ KONUSU DEĞİL”
Yalçın Akdoğan bir soru üzerine çözüm sürecinin başarıyla sonuçlanmasının ardından PKK'nın terör örgütü vasfını yitirmesinin söz konusu olmadığını söyleyerek, "Terör vasfının, bu sürecin sonunda ortadan kalkması, bu örgütün farklı bir şekilde sisteme eklemlenmesi gibi bir şey söz konusu olamaz" dedi. "Örgütün bu vasfını ortadan kaldırmak, ona yeni bir kimlik üretmekten bahsetmiyoruz" diyen Akdoğan, "Bütün bu süreç hukuk çerçevesinde işleyecektir, kimse hukuk dışına çıkmayacak ve kimsenin de hukuk dışına çıkması istenmeyecektir" diye konuştu.
Akdoğan PKK'nın silahları bırakarak yurt dışına çıkmasıyla alakalı olarak da " 'Silahları bırakın çıkın, seni görmezden geleceğim' dersen, bu insan bunu başka türlü istismar edebilir, başka tahrikler ortaya çıkabilir" yorumunda bulundu.
Yalçın Akdoğan, terörist başı Abdullah Öcalan'ın sürecin sonunda serbest kalıp kalmayacağına dair sorulara da cevap verdi. "Bu tür açıklamalara prim vermemek lazım" diyen Akdoğan, "Hükümet, hukuka aykırı, değerlerimize aykırı, milletin iradesine aykırı hiçbir adım atmaz. Burada herkes müsterih olmalı. AK Parti'nin 10 yıldır ne yaptığı ortada" şeklinde konuştu.

“SÜRECİ ON YILLARA SÜRECEK GİBİ GÖRMEK DOĞRU DEĞİL”
Yalçın Akdoğan, çözüm süreciyle ilgili yaptığı açıklamalar sırasında, Türklerle Kürtler arasında bir anlaşmazlığın, bir çatışmanın olmadığını söyleyerek, çatışmanın ise Devlet ile terör örgütü arasında olduğuna vurgu yaptı. Çözüm sürecinde şuan terör örgütü PKK'nın eylemsizlik ve geri çekilmesinin olduğunu belirten Akdoğan, PKK'nın silah bırakmasının ise biraz uğraştıracağını anlattı.
Çözüm sürecinin başarıya ulaşması için "Buna takvim koymak doğru değil, bu emrivakiiyle de olabilecek bir şey değil" diyen Yalçın Akdoğan, "Bu süreci on yıllarca sürecek bir şey gibi görmek de doğru değil" dedi.

“KANDİL’İN HER DEDİĞİNİ CİDDİYE ALMAK DOĞRU DEĞİL”
Yalçın Akdoğan bir soru üzerine ise PKK ele başı Murat Karayılan'ın Gazeteci Hasan Cemal'e verdiği röportajdaki ifadelerini değerlendirdi. Karayılan'ın açıklamalarında Güneydoğu'dan ve halktan bahsetmemesini yorumlayan Akdoğan, "Onların her dediğini de çok ciddiye almak doğru değil. Bu süreçte bunların çok fazla konuşması da sürece fayda getirmiyor. Bu sürece toplumsal desteğin fazla olması önemli. Bu sürece toplumsal destek AK Parti'ye ve Sayın Başbakanımıza olan destekten mütevellittir" diye konuştu.
"Kandil 'şunu' dedi, Karayılan 'bunu' dedi" şeklindeki açıklamalara güven olmadığını, bunların kale alınmasının bile sürece zarar verdiğine vurgu yapan Akdoğan, "Ben bunların üzerinde çok fazla yoğunlaşılmamasını istiyorum" dedi.

CHP’NİN ÇÖZÜM SÜRECİNDEKİ TAVRI
Akdoğan, çözüm sürecinde muhalefetin rolünü de değerlendirdi. "CHP bir yerden sonra sürece dahil olacak mı?" sorusunu cevaplayan Akdoğan, CHP'nin tüm görüşmelere rağmen sürece destek vermediğini anlattı. Muhafeletin desteğini önemsediklerini kaydeden Akdoğan, "Zorla CHP'yi sürece sokacak halimiz yok" dedi. CHP'nin gönülsüz olduğunu ve CHP'nin peşinden koşamayacaklarını anlatan Akdoğan, "Biz CHP'nin de diğer partilerin de bütün toplum kesimlerinin, STK'ların da taşın altına elini koymasını istiyoruz. Ama destek vermiyorlarsa oturup ağlayacak halimiz yok. Yükün altına girmek istemiyorlarsa biz kendimiz sırtlar ve götürebildiğimiz kadar götürürüz" şeklinde konuştu.
Sadece AK Parti'nin pozisyonuna göre pozisyon alarak siyaset yapmaya çalışmanın siyaset olmadığını söyleyen Yalçın Akdoğan, "Sorun CHP'nin kendi içinde. Bu yüzden net bir tavır koyamıyorlar" dedi.

YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI
Yalçın Akdoğan, yeni anayasa konusuyla ilgili soruları da cevapladı. Uzlaşma komisyonundan bir uzlaşının çıkmamasının AK Parti'nin yeni bir anayasa yapma umudunu ortadan kaldırmadığını belirten Akdoğan, "Milletin beklentisi budur. Bunu yapmak için bizim mücadelemizi devam ettirmemiz gerekiyor" diye konuştu.
AK Parti'nin kendi anayasa teklifini referanduma götürebilmesi için Meclis'te 330'u bulması gerektiğini belirten Akdoğan, "Yani bizim birilerinin desteğini daha bulmamız gerekiyor. Bu CHP mi olur, MHP mi olur, BDP mi olur; kim ne kadar destek verir... Daha evvel bunu yapamadık ama 'tek tek partilerle bunu yapabilir miyiz'in elbette bir arayışı olacaktır. Ama şu parti, bu partidir demiyorum ben. Ama tek tek hangi parti ile uzlaşıp bu sayıyı bulabilirsek bu zorlanacaktır, bu gayret böyle devam edecektir" şeklinde konuştu.
Yeni anayasadaki vatandaşlık konusuna da değinen Akdoğan, vatandaşlık tanımı için ayrımcı dayatmalarda bulunulmasının doğru olmayacağına vurgu yaptı. Akdoğan, vatandaşlık konusunun üzerinde tartışılması gereken bir konu olduğunu fakat herkesin 'Türkiye Cumhuriyeti' üst kimliğinde bir araya geleceğini ifade etti.

“AKİL İNSANLAR İÇİN YAPILAN ELEŞTİRİLER TERBİYESİZCE”
Programda Akil İnsanlar konusu da gündeme geldi. Yalçın Akdoğan, Akil İnsanların çok farklı düşünce dünyasından ve farklı ideolojilerden olduklarını, farklı kesimleri temsil ettiklerini belirterek, Akil İnsanların bir rapor hazırlayacaklarını belirtti. Akil İnsanlar Heyeti'nin oluşturulmasını değerlendiren Akdoğan, "Bu yöntem eğer başarılı olursa aslında iyi bir yöntem de kazanmış olacağız" dedi.
Akil İnsanların maaş alacaklarına yönelik iddiaları da yalanlayan Akdoğan, Akil İnsanlara yönelik eleştirilere ise "Bunlar son derece terbiyesizce edilmiş laflar" diyerek tepki gösterdi. Yalçın Akdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Beğenirsiniz beğenmezsiniz burada mesele şu; şimdi farklı düşüncesi olabilir, biz beğenmeye de biliriz. Burada herkes kendi kavramsallaştırmasıyla, kendi lisanıyla, kendi sözcükleriyle elbette 'akan kan dursun' diyecek. Biz onlara kendi değer dünyamıza göre bir şey dikte edip 'hadi bizim kavramlarımızla bunu anlatın' demiyoruz. Onlar kendi kavramsal çerçeveleri neyse, üslupları neyse onunla oraya gidip anlatacaklar veya dinleyecekler. Yani muhalefetin yakıştırmalarını çok doğru bulmuyorum"

“T.C. İBARESİNİN KALDIRILDIĞI İDDİALARI İSTİSMAR EDİLMEYE ÇALIŞILAN BİR KONU”
Yalçın Akdoğan, bazı bakanlıklardan 'T.C.' ibaresinin kaldırıldığına yönelik iddialara da cevap verdi. Akdoğan şunları söyledi:
"Burada Türkiye Cumhuriyeti konusunda herhangi bir ön yargı veya herhangi bir çekince olabilir mi? Yani biraz önce ben bahsettim, vatandaşlık meselesinde bunu biz öneriyoruz; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı üst kimliği. Bu bizim önerdiğimiz kavram, bu hepimizin ortak değeri. Devletin adını kimse tartışmaya açabilir mi veya buna karşı bir ön yargı gelişebilir mi? Yani 'ama işte bilmem neredeki dispanserin başına da illa T.C. girsin'. Sağlık Bakanı sanıyorum bu çerçevede; 'bakanlığın üzerinde bu ibare var. En taşradaki, ücra köşedeki herhangi bir yerin başına illa asmaya gerek. Burası zaten Türkiye Cumhuriyeti' anlamında bir söz söylemiş. Yani bunu başka bir yere çekmek doğru olmaz."
Kurum tabelalarından T.C. ibaresinin kaldırıldığı şeklindeki iddiaların istismar amaçlı olduğunu vurgu yapan Akdoğan, "Yani devletin adı konusunda kimsenin herhangi bir çekincesi, eleştirisi, ön yargısı yok. Böyle bir şey de düşünülemez. Bu bağlamından koparılarak istismar edilmeye çalışılan bir konu. Bunu çok ciddiye almamak gerekir" şeklinde konuştu.

BAŞKANLIK SİSTEMİ
Akdoğan programın sonunda ise, başkanlık sistemi ile ilgili soruları cevapladı. Başkanlık sisteminin 90'lı yıllarda Özal zamanında tartışıldığını, AK Parti'nin de en başından beri tartıştığını ifade eden Akdoğan, Başkanlık sisteminin ise çözüm sürecinin bir parçası olmadığını kaydetti.
Terörist başı Öcalan'ın Kandil'dekilere görüntülü mesaj ile sesleneceği iddiaları için "Bunlar uydurulmuş şeyler" diyen Akdoğan, BDP'nin İmralı ziyaretleri içinse "Gerektiğinde İmralı ziyaretleri yapılıyor" dedi. 

790 kez okundu
Diðer Politika Haberleri