“ŞİDDET SONA ERSİN!”
Tarih : 2014.04.18  09:05:20
Gaziantep’te bir hasta yakını tarafından öldürülen Dr. Ersin Arslan’ın ölümünün ikinci yıldönümünde Balıkesir Tabip Odası, Atatürk Devlet Hastanesi’nde basın açıklaması yaptı. Sağlık-Sen Balıkesir Şube Yönetimi ve üyelerinin de destek verdiği açıklamada sağlıkta şiddeti doğuran ve besleyen sağlık sistemine karşı mücadele edileceği kaydedildi.

Sağlık çalışanları, iki yıl önce Gaziantep’te bir hasta yakını tarafından öldürülen Dr. Ersin Arslan’ın ölüm yıldönümünde sağlıkta şiddetin son bulması yönünde açıklama yaptı. Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi İlknur Karakuş’un yaptığı açıklamaya Sağlık-Sen Yönetim Kurulu Üyeleri Mustafa Demirkul, Ömer Erdemir, İsmet Atik, sendika işyeri temsilcileri ve üyeleri de destek verdi. Ersin Arslan’ın hasta yakını tarafından öldürülmesinin üzerinden iki yıl geçtiğine dikkat çeken Tabip Odası Yönetim Üyesi İlknur Karakuş, “Aradan iki yıl geçti, ancak sağlık çalışanları ülkenin dört bir yanında her gün şiddet görmeye devam ediyor. Ersin’in ölümünden sonra, genç bir sağlık emekçisi Dr. Melike Erdem, sisteme isyanını kendi canıyla ödedi. Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde Yoğun Bakım Hemşiresi Rabia Önal öldüresiye dövüldü. Kaymakamın dövdüğü doktor, hastane müdürünün kovaladığı sağlık çalışanı, emniyet güçleri ve başhekimlerin saldırısı, hasta ve hasta yakınlarının yerlerde tekmelediği hamile doktor, dövülen yoğun bakım asistanları, silah çekilen acil servisler, silahlı tehditler, kovalanan doktorlar, diş hekimleri ve hemşireler. Bunlar kamuoyuna yansıyanlar. Ya bilmediklerimiz, ya açıklanmayanlar?” dedi.

YENİ DÜZENLEMELER YAPILSIN

TBMM’de sağlık çalışanlarına yönelik artan şiddet olaylarını araştırmak için komisyon kurulduğunu ve bunun sonucunda Sağlık Bakanlığı’nda Beyaz Kod uygulamasının başlatıldığını dile getiren Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi İlknur Karakuş, “Sağlık Bakanlığı Beyaz Kod uygulamasını başlattı. Bu hatta her gün ortalama 30 şiddet olayı bildiriliyor. Bunlar sadece bildirilenler ve çoğunun bildirilmediğinin farkındayız. Tablo kötü. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti azaltmaya katkısı olacak bir yasıl düzenleme gerekiyor. Bu düzenlemeye yönelik önerimizi Sağlık Bakanlığı’na, TBMM’de grubu bulunan partilere ve sağlıkçı milletvekillerine ilettik. Ne yazık ki bizim önerimiz gibi somut caydırıcılığı olan yasal düzenleme yerine son çıkan sağlık torba yasasında pratikte karşılığı bulunmayan bir düzenlemeye gidildi. Sağlık çalışanlarına dayak atanlar yine ellerini kollarını sallayarak ortada dolaşıyor, ertesi gün dayak attıkları sağlıkçıyı tehdit etmeye devam ediyor. Sağlıkta şiddeti önleyecek gerçek bir yasal düzenleme yapılmadan bu konuda bir ilerleme olmayacağı çok açık, bunu yöneticilerimizden ivedilikle bekliyoruz. Göstermelik yasal düzenlemeler değil, samimiyet bekliyoruz” şeklinde konuştu.

17 NİSAN SAĞLIK ÇALIŞANLARINA YÖNELİK ŞİDDETİ ÖNLEME GÜNÜ OLSUN!

Dr. Ersin Arslan’ın öldürüldüğü 17 Nisan tarihinin tüm dünyada ‘Sağlık Çalışanlarına Yönelik Şiddeti Önleme Günü’ ilan edilmesini teklif eden İlknur Karakuş, “Dr. Ersin Arslan’ın ölümü tüm dünya için hatırda tutulması gereken bir olaydır ve 17 Nisan, dünyadaki sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti önleme günü ilan edilmelidir. Bunun gerçekleşmesi ve Dünya Sağlık Örgütü’nce ilan edilmesi için Dünya Sağlık Asamblesi’nde karar alınması, Sağlık Bakanlığı’nın da bu öneriyi Dünya Sağlık Asamblesi’ne götürmesi gerekiyor. Geçen yıl bu teklifi Sağlık Bakanlığı’na götürmemize rağmen gerçekleşmedi bu yıl yapılmasını istiyoruz ” dedi.

SAĞLIK SİSTEMİ BOZUK

Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın sağlığı ticari bir hizmet haline getirdiğini, yarattığı baskı ve mobingle şiddetin ortaya çıktığını belirten Karakuş, “Gittikçe ağırlaşan iş yükü ve angarya, 7-24 esnek-kuralsız ve baskı altında çalıştırma var. Hemşirelere haftada 56 asistan hekimlere 90 saate kadar uzayan mesailer var. Birlik Hastaneleri arasında dama taşı gibi dolaşma, işyeri güvencesinin tamamen ortadan kalkması, görev tanımının dışında sağlıkçı her işi yapabilir mantığı ile çalıştırılma var. Özel sektörde güvencesiz, parasını alamadan, kölelik koşullarında çalışma var. Sağlık hizmetine ulaşmanın önünde bin bir türlü engel var, her kademede ödenen katkı-katılım payı ve ilave ücretler var. Hükümet, siyasetçiler ve yöneticilerin, sağlık çalışanlarını itibarsızlaştıran, küçük düşüren, hedef gösteren kışkırtıcı üslubu ve açıklamaları var. Tüm bunun sonucunda bozuk bir sağlık sistemi, tedavi olamayan hastalar, çalışanlara yönelmiş öfke ve şiddet var” dedi. 

534 kez okundu
Diðer Yerel Haberler Haberleri