Dünya Barış günü nedeniyle Pazartesi günü saat 15.00’te Eğitim-İş Ayvalık Temsilciliği tarafından kutlama etkinliği düzenlendi. Etkinliğe CHP, ADD, ÇYDD ve KASAİD yönetimleri, üyeleri ve vatandaşlar destek verdi. Etkinliğin konuğu ise CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay oldu.

ADD Şube Başkanı Ahmet Üzgeç açılış konuşmasında, “Mesajımız tüm dünyada savaşların bitmesi, aynı dünyada, aynı topraklarda farklı insanların yaşadığı yerlerde, ne olursa olsun, din, dil, ırk, mezhep gözetmeden sadece insan olmak, egemen güçlerin çıkarları doğrultusunda hareket etmeden bu dünyada birlikte yaşamak” dedi.

“TÜM DÜNYADA BARIŞIN YERLEŞECEĞİNİ HAYAL ETMEK BİLE ÇOK GÜZEL”

1 Eylül 2014’ün, Hitler’in ölüm makineleri olan Nazi ordularının Polonya’ya saldırısının 75. Yıldönümü olduğunu belirterek konuşmasına başlayan CHP İlçe Başkanı Asım Sürer, “Emperyalizm ve Kapitalizmin yol açtığı bu felaket unutulmasın diye savaşın başladığı bugün Dünya Barış Günü ilan edildi.  Demokrasiye, insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne inanan ve yıllardır terörün  acısını yüreğinde hisseden herkes, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde, dünyanın değişik coğrafi bölgelerinde, farklı isimler altında insanlık suçu işlemeyi sürdüren ve dünya barışını tehdit eden bütün terör örgütlerini lanetlemektedir. Komşularla sıfır sorun politikası diyerek yola çıkanların bugün Türkiye’yi ve komşularını getirdiği nokta ortadadır. Silah taşıyan Tırların saklanmaya çalışıldığı, Türkiye’yi, Suriye ile savaşa sokmanın ne kadar kolay olduğunu anlatan MİT başkanlarının bulunduğu bir ortamda ülkemiz etrafındaki başta çocuk ölümleri olmak üzere tüm ölümlerden ülke olarak sorumlu olmadığımızı söyleyebilir miyiz? Bizler, bir gün insanca bir yaşam kurulacağına ve yalnızca bir insan olarak birbirimizi sevip sayacağımıza inanıyorum. Barışın adı olan Ege’de ve barışın simgesi olan zeytinle özdeş Ayvalık’ımızda olduğu gibi tüm dünyada barışın yerleşeceğini hayal etmek bile çok güzel” dedi.

“ÇOK YAŞA MUTLAK BARIŞ DİYORUZ”

Eğitim-İş Ayvalık Temsilcilik Başkanı Öner Bayık, “Bu günün anlamını ve içeriğini burjuvazi boşaltmaya çalışmaktadır. Barışı ekonomik temelinden kopartarak soyut, içi boş, sömüren ile sömürenin, ezen ile ezilenin barışına indirgeme gayreti içindedir. Günümüzde de küresel emperyalizm saldırganlığını bütün vahşetiyle sürdürmekte, dünyanın daha birçok ülkesinde sömürü ağlarını genişletmek için kan ve gözyaşı dökmektedir. Bugün milyonlarca insan açlıkla karşı karşıyayken, bu insanlara yardım eli uzatmak yerine, kaynakların silahlanmaya ve savaşlara ayrılması, insanlığın büyük çelişkisidir. Sonu getirilemeyen çatışmalar, terör ve şiddet, Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın birçok noktasında insanlığın geleceğini tehdit etmektedir. Ülkemizde ise emperyalizmin gönüllü taşeronluğunu üstlenen siyasal iktidarın, emperyalist çok uluslu mobilize terör örgütlerine sınır kapılarını açması, onlara her türlü desteği vermesi, Suriye’de ve ülkemizde insanların katledilmesine yol açmıştır. Türk Ulusu, emperyalizme karşı verdiği kurtuluş mücadelesinde savaşın ne kadar korkunç olduğunu, yıkımını, kan ve gözyaşını çok yakından ve derinden yaşamıştır. Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, “Bir ulusun hayatı söz konusu olmadıkça savaş bir cinayettir.” diyerek, savaşın insanlık için yıkım ve felaket olduğunu belirtmiştir. “Yurtta barış, dünyada barış” sözüyle de ülkemizde ve tüm dünyada barış olması gerektiğini vurgulamıştır. Eğitim-İş olarak 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde, başta Ortadoğu olmak üzere dünyanın değişik coğrafi bölgelerinde sürmekte olan şiddet ve terör eylemlerini nefretle kınıyor, lanetliyoruz. Barışın, sevginin ve hoşgörünün herkes tarafından yaşam biçimi olarak benimsendiği; savaşın, terörün, çatışmanın, şiddetin, kavganın olmadığı bir dünya dileklerimizle, tüm halkımızın ve dünya halklarının Dünya Barış Günü’nü kutluyoruz. Biz biliriz ki sanayi sermayesi ile finans sermayesinin tekelleştiği emperyalizmin en vahşi en kan emici ürünü olan faşizm olgusu var oldukça savaş tehlikesi her zaman vardır. 1 Eylül aynı zamanda kapitalizme,  emperyalizme ve faşizme karşı mücadelenin adıdır. 50 milyon insanın yaşamını yitirmesine sebep olan savaşın başlangıcı olan bu günün kutlaması değil, kapitalizme, emperyalizme ve faşizme karşı mücadele çağrısı olur. Birleşmiş Milletler Merkezindeki Barış Çanı  21 Eylül 2014’de yani 24 gün sonra yeniden çalacak. Tüm çatışmaları izleyen yaşanılan cinayetlere göz yuman Birleşmiş Milletler basın demeçlerinde tüm çatışmaların son bulması için dilek ve temenniler de bulunacak. Ama Ortadoğu’daki Gazze katliamları devam edecek maalesef mevcut iktidardan destek aldıkları söylenilen IŞİD eliyle yürütülen Türkmen katliamları devam edecek. İşte tam bu açıdan baktığımızda. Barış Çanının yapımında kullanılan çocukların harçlıklarından bağışladıkları bozuk paralarla yapılan Barış Çanının üzerine ‘’ Çok yaşa mutlak barış’’ yazmaktadır. Çocuklar ölmesin şeker de yiyebilsinler diyoruz. Birleşmiş Milletlerin ikiyüzlülüğünü ve olayları sadece seyretmiş olmasını kınıyoruz.  A K P zihniyetinin pençesinde mesnetsiz iddialarla milletvekillerini, aydınlarını, generallerini, sendikacılarını, gazetecilerini, öğrencilerini kısacası kendisine muhalefet eden herkesi ama kayıtsız şartsız herkesi, katlettiği hukuk düzeni ile cezaevine koyan AKP’ye sesleniyoruz: Artık sizlere mahkeme salonlarında ifade vermek istemiyoruz. Artık sana mahkeme salonlarında ifade vermeyeceğiz, bu meydanlarda kendimizi ifade edeceğiz. Bu meydanda bulunan tüm barış gönüllüleri ve savaş karşıtları ile seslerimizi birleştiriyoruz ve artık sana ve senin sahte barış sloganlarına inanmadığımızı söylüyor ve ‘ÇOK YAŞA MUTLAK BARIŞ’ diyoruz” dedi.

“ATATÜRK’Ü ANLAMAYANLARA YURTTA YUH, CİHANDA YUH DİYORUZ”

Barışın çok kıymetli, olduğunu ifade eden CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, “Barış öylesine kıymetlidir ki, barış yeryüzünde insanların en güzel isteğidir. Biz barışın ne kadar ülkesel ve küresel olarak önemli olduğunu Atatürk’ün bu güzel sözü ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ ile vücut bulduğunu biliyoruz.  Onu anlamayanlara ve Atatürk’ü 21. Yüzyıla taşıyamayanlara yurtta yuh, cihanda yuh diyoruz” dedi.

BARIŞ ZİNCİRİ OLUŞTURULDU

Konuşmaların ardından katılımcılar el ele tutuşarak tek sıra halinde barış zinciri oluşturdu. Barış zincirine katılan CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Belediye Başkanı Rahmi Gençer ve CHP İlçe Başkanı Asım Sürer, katılımcılara zeytin dalı verdi.

Nilgün KAYA