AYVALIK’IN KADIN MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI
Tarih : 2015.01.23  09:13:44
2015 Genel seçimlerinde Balıkesir Milletvekilliği için Ayvalık’tan aday adaylığını açıklayan ikinci isim CHP’li Filiz Karayelli oldu.

CHP İlçe Başkanlığı önünde Perşembe günü saat 12.30’da yapılan açıklamaya, CHP İlçe Başkanı Ahmet Toker, ilçe yönetimi, Belediye Başkanı Rahmi Gençer, CHP’li Belediye Meclis üyeleri, CHP’den milletvekili aday adayı Asım Sürer ve çok sayıda partili katıldı.

“CHP, İSMİ GİBİ HALKIN İKTİDARINI KURMAYA GELİYOR”

CHP’li adayların başarılı olacağına emin olduğunu söyleyen CHP İlçe Başkanı Ahmet Toker, “Seçim yaklaşırken iktidardaki panikte giderek artıyor. Ülkemizdeki huzursuzlukları ve antidemokratik davranışları gizleyebilmek amacıyla boyuna gündem değiştirerek halkı oyalamaya çalışıyor. Bunlar boş gayretler. İktidar halkın vicdanında kendisini aklayabildi mi? Bilemiyorum. CHP iktidara geliyor. Hem de engellenemeyecek bir biçimde. Pırıl pırıl tertemiz adaylarıyla ismi gibi Halkın İktidarını kurmaya geliyor. Halkı uyutmaya değil. Onun sorunlarını çözmeye geliyor. Ayvalık’ımız kısa bir süre önce Asım Sürer’i, bugün de değerli Filiz Karayelli’yi milletvekili aday adayı olarak siyaset sahnesine sürüyor. Ben adaylarımızın başarılı olacaklarına ve seçildikleri takdirde iyi işler yapacaklarına güveniyorum. Sizler de onlara inanın, güvenin” dedi.

“HALKIMIZ BASKI ALTINDA YAŞAMAK İSTEMEMEKTEDİR”

CHP’nin Sosyal Demokrasi'yi Türkiye'de hakim kılmayı amaçlayan siyasal bir platform ve hareket olduğunu söyleyen Filiz Karayelli, “Amacımız ve mücadelemiz; Sosyal Demokrat ve Demokratik Sol ilkelerin ve politikaların hem Cumhuriyet Halk Partisi içinde hem de Türkiye'de yaşatılması ve uygulanmasıdır. Partimiz; ilk Genel Başkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, genelde demokrasinin ve özelde Sosyal Demokrasi'nin altyapısını oluşturan devrimleri gerçekleştirerek, eğitim hukuk ve idari yapıların din kurallarından arındırılmasını sağlamış, hilâfeti ve saltanatı kaldırmış, medeni kanunu kabul etmiş, kadınlara seçme ve seçilme hakkını pek çok Avrupa ülkesinden önce vermiş, kadınların özgürce eğitim ve çalışma hayatında yer almasını sağlamış, bilim, felsefe, sanat alanlarında açılımlar gerçekleştirerek, modern üniversiteler kurarak eğitim reformlarını hayata geçirmiştir. En önemlisi bir imparatorluktan halkçı, barışçı ve lâik bir Cumhuriyet'e geçerek, Türkiye'nin ileri uygarlık yönünde ilk adımlarını atmasını sağlamıştır. Siyasi mücadelemizin temeli, sosyal demokrat dünya görüşünü hakim kılarak, hakça bir paylaşım düzeninin kurulmasıdır. Bütün bu devrimci ve demokrat geçmişimize bakarken görüyoruz ki; ülkemizde bu kazanımlarımız son yıllarda bir intikam ve rövanş duygusuyla fütursuzca saldırıya ve tehdide maruz kalmaktadır. Ülkemizde 200 yıla yaklaşan Aydınlanma hareketimizin, başta lâiklik olmak üzere tüm kazanımları sinsice yok edilmektedir. Demokrasinin bütün kural ve kurumları yerle bir edilmiştir. Düşüncenin özgürce ifade edilebildiği, hiç bir korkuya kapılmadan fikirlerin söylenebildiği bir yaşamdan ve basın özgürlüğünden söz edemiyoruz. Oysa bunlar, sadece kişisel bir hak değil, aynı zamanda toplumsal yararı olan özgürlüklerdir. Yargı bağımsızlığı yoktur. Yasama, yürütme ve yargı iç içe geçmiştir. Güçler ayrılığı ilkesi yerle bir edilmiştir. Eğitim sisteminde eğitilenler de, eğitenler de mağdurdur. Eğitimde kadrolaşma en büyük sorunlardan biridir. Bu bağlamda temel amacımız; bugün ülkemizde sürmekte olan rejimin baskıcı ve çürümüş yanlarını ortaya koyarak, demokrasiyle uzaktan yakından ilgisi olmayan diktacı karakterinin mahkum edilmesidir. Yalnızca bugünümüzü değil, geleceğimizi de belirleyecek ölçüt, aydınlanma hareketimizin verilerinden yola çıkarak, demokrasiden yana, tavizsiz, yurtsever bir siyasi duruş sergilemektir. Türkiye'de demokrasinin daha çok yükselmesi, her gün daha büyük kitlelerce talep edilmektedir. Halkımız baskı altında yaşamak istememektedir. Görüldüğü gibi tablo iktidarın bize göstermek istediği gibi hiçte pembe değildir. Ama umutsuz ve karamsar bakışta bizleri verimli kılmaz. Umutsuzluğa kapılmadan sabırlı ve inatçı bir politik mücadeleyle hep birlikte bu ülkenin aydınlık geleceğini adım adım öreceğiz. Unutulmamalıdır ki; adalet adaletsizliğin olduğu yerden yükselir. Güçlünün değil, haklının haklarını savunmak, karamsarlıktan uzak, umut dolu olarak hayatın her alanında ve meşru zeminlerde siyaset yapmak, sorunun değil, çözümün parçası olmak hedefimiz olmalıdır. Sosyal demokrat, emekçi bir ailenin evladı ve bir kadın olarak, iktisatçı kimliğimle çalışma hayatım oldu. Daha sonra partimizde kadın kolları başkanlığı, ilçe yöneticiliği, ilçe eğitim sekreterliği ve ilçe başkanlığı görevlerinde bulundum. Ne mutlu ki; Ayvalık'ta 2014 yerel seçimlerinde,  belediye başkanlığını ve meclis çoğunluğunu elde ederek, partimizin bayrağını yeniden dalgalandırma coşkusunu birlikte yaşadık. İlçemizin bazı sivil toplum kuruluşları ve Kent Konseyi dahil çeşitli platformlarında halen çalışmaktayım. 7 yıl önce Ayvalık'ta Kadının Sosyal Hayatını Araştırma ve İnceleme Derneği gibi,kadınlar için ve dolayısıyla toplum yararına çalışmalar sergileyen ve bu çalışmalarla  bölgede alanında tek olan bir sivil toplum örgütünü kurarak, örgütlü mücadeleden yana olan görüşümü, eyleme çevirdim.Yaşamım boyunca dil, din,ırk,mezhep,zengin, fakir ayırımı yapmadan hep halkın içinde oldum ve öyle yaşadım.Bu deneyimler içinden süzerek diyebilirim ki; ilimiz ve ilçelerimizin sorunları mutlaka ama mutlaka yerel yöneticilerin ve yerel insiyatiflerin katılımlarıyla çözülebilir. İlimizin çok yakın bir tarihte Büyükşehir olması dolayısıyla başlayan süreçte, yerel yönetimlerin yaşadığı sorunlara acil çözümler üretilmesi çok önemlidir. Ülkemizin nadir doğa cennetlerinden biri olan ilimizin, günlük kısır ve ticari amaçlara kurban edilerek, verilen maden ve santral ruhsatlarının iptal edilmesi ve doğa talanına son verilmesi önceliğimiz olmalıdır.       Zeytinimizi,suyumuzu,kıyılarımızı, ormanlarımızı, çevre platformları ve Belediyelerle işbirliği yaparak korumak için stratejiler oluşturulmalıdır.  Bölgemizde çevre dostu olan alternatif enerji kaynaklarının kullanılması önemlidir. Gelir dağılımındaki adaletsizlik ve işsizlik, gençlerimizi yerin yedi kat altında insanlık dışı çalışma koşullarına mahkum etmektedir. Gençlerimizin ve kadınlarımızın nitelikli ve verimli sektörlerde çalışıp, kendilerini geliştiren bir yaşam standardına sahip olmaları için çalışılmalıdır. Bu nedenle turizm ile emek-yoğun organize tarımsal sanayinin, imalat sanayinin ve kooperatiflerin bölgemizde geliştirilmesi, tarım ve hayvancılık sektöründeki kredilerin ve teşvik primlerinin arttırılması, organik tarım ve seracılığın geliştirilmesi köylerimizin yol, su, elektrik sorunlarının çözülmesi, bölgede kara ve hava yolu yanında denizyolu ve demiryolu ulaşımının da geliştirilmesi gerekmektedir. Kadınların ve gençlerin kendi işlerini kurabilmeleri için gerekli devlet desteğinin sağlanması yönünde çalışmalar yapılmalıdır. Kadından sorumlu Bakanlığın yeniden kurularak, kadınlara yönelik şiddetin acilen alınacak caydırıcı önlemlerle durdurulması ve Kadın Danışma Merkezleri ile Kadın Sığınma evlerinin ülkemizde yaygınlaştırılıp, işler vaziyete getirilmesi gerekmektedir” dedi.

“OYUMUZU KULLANMAK, SANDIĞA SAHİP ÇIKMAK EN ÖNEMLİ GÖREVİMİZ”

Karayelli, “2015 Genel seçimleri ülkemizin kader ve varoluş seçimi olacaktır. Bu seçimde kullanılacak her bir oy, çok değerli ve önemlidir. Oyumuzu kullanmak ve sandıklarımıza sahip çıkmak en önemli görevdir. Uçurumdan önceki son çıkışa geliyoruz. Ben de böyle bir dönemde alınacak her görevin öneminin bilincinde, sizlerin teşvik ve destekleriyle ülkemiz için çağdaşlaşma ve yenileşme politikaları üretmek, emperyalizmle, gericilikle, emeğin ve emekçinin sömürülmesi  ve adaletsizlikle  savaşı sürdürebilmek, kadının dünya görüşünü ülke yönetimine katmak, halktan aldığımı, halka vermek için önümüzdeki Genel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisinden Balıkesir milletvekili aday adayıyım. Özellikle senelerdir Ayvalıklıların büyük bir istekle beklediği Meclis'te Ayvalık'tan bir milletvekilinin de bu dönem gerçekleşeceğine, CHP üyelerinin ve Genel Merkezimizin bize bu gururu yaşatacağına inancım tamdır. Lâik demokratik Cumhuriyet değerlerine gönülden bağlı ve sosyal demokrat Dünya görüşünü taşıyan bir Cumhuriyet kadını ve anne olarak, gerek sıradan bir üye, gerekse yönetici olarak hizmet ettiğim partimin her kademesinin önemli ve değerli olduğunu belirtmek isterim. Ayrıca bir kadın olarak bana bu fırsatı sağlayan, başta büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ebediyete intikal etmiş Genel başkanlarımız İsmet İnönü, Bülent Ecevit ve Erdal İnönü gibi tarihi kişiliklere ve Cumhuriyetimizi bugün de aynı kararlılıkla savunan şimdiki Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'na şükranlarımı sunuyorum. Haziran 2015 seçimlerinde hep birlikte hakça ve insanca bir düzene doğru, AKP diktatörlüğüyle, gericilikle, yoksullukla, yolsuzlukla ,sömürüyle savaşta yolumuz açık olsun diyorum” dedi.

“ARTIK SIRA AYVALIK’TA”

Bir partilinin ‘Alfabetik sıraya göre Ayvalık birinci sırada olması lazım’ sözleri alkış alırken aynı kouyna Başkan Gençer de değindi. Belediye Başkanı Rahmi Gençer ise Türkiye 5 ay sonra çok önemli bir seçime giriyor. Biliyorum aklı selim kazanacak. Yani CHP kazanacak. 90 yılda Cumhuriyetin erdemlerinden dolayı sağladığımız kazanımlardan bu ülke halkı vazgeçmeyecek. Hepimize çok iş düşüyor. Ayvalık’ta iki pırıl pırıl adayımız var. Artık Ayvalık’ın CHP2den bir milletvekili çıkarması lazım. Bu dönem o dönemdir. Ayvalık 10 yıldır CHP’nin kalesi oldu. Artık milletvekilliğinde sıra Ayvalık’a geldi” dedi. 

359 kez okundu
Diðer Yerel Haberler Haberleri