Erdal Çayan
BİR SİSTEM BOZUCU KURUM OLARAK SİYASET...! (1)
Tarih : 2024.05.02  19:20:21

Uzun zaman bu iddialı cümleyi kurup kurmamakta tereddüt ettim. Zira siyaset kurumunu kötülemek, işlevsiz hale getirmek, milleti siyasetten soğutmak bilinç altında insanı statükoya, siyaset dışı kurumlara yakınlaştırır diye düşündüm.

Çünkü benim gibi gençliğini askeri darbelerle, vesayet odaklarıyla, asker/sivil bürokrasinin baskısıyla geçirenler, bunlarla mücadele etmenin önemli aracı olarak her zaman demokratik siyaseti görürdü.

Siyaset dışı mekanizmalar siyaseti bilinçli olarak kötüler, yapacakları antidemokratik baskılara meşruluk kazandırırdı.

İşte bu zemine düşmek istemedim uzun zaman.

Ancak şimdi görüyorum ki o vesayetleri güçlendirmemek için, siyasetin yarattığı tahribatı görmez olduk.

İşte bunu, parti ya da ideoloji ayrımı yapmadan tartışmak niyetindeyim.

Siyaset Kişisel Çıkar için Yapılır

Siyaset kurumunun tüm refleksleri ve motivasyonu kişisel çıkar üzerine kurulmuştur. Siz bakmayın öyle süslü ilke, dava, idealist, demokrasiyi yücelten cümlelere.

Siyasi partiler de siyasetçiler de “çıkar” üzerine inşa edilmiş bir güç paylaşımı mekanizmasının parçalarıdır. (Bu tanımlama konusunda alanının en yetkin isimlerden Münci Kapani’nin ‘Politika Bilimine Giriş’ kitabının okunmasını tavsiye ederim.)

Bu mekanizmayı ayıplamak, yermek, kötülemek niyetinde değilim. Siyasetin doğası budur. Başka türlü siyaset yapmak, insanları motive etmek, çalıştırmak mümkün değildir.

Milletvekili aday adayı olan bir arkadaşım evini ve arabasını satıp yarışa girmişti. Aday olan bir belediye başkanının 10 milyon TL kampanya için harcadığını okudum. Acaba tüm bu yaptıkları masrafları nasıl geri alacaklar? Maaşlarının 150 Bin olduğunu düşünsek, 5 yılda bile o masrafları çıkaramazlar. Şimdi bu insanların sadece millete ve ülkeye hizmet etme aşkı için bu kadar masraf yaptığını söyleyebilir miyiz? (Bunu da siyasetin finansmanı başlığı atlında tartışmak gerek.)

Siyasette mahalle temsilcisi olan birinin bile kişisel bir beklentisi ve çıkarı vardır. Yadırgamıyorum.

Sorun, bu gerçeği örtüp, siyaseti bağlamından kopartarak daha ulvi, daha kutsi ve daha ilkesel bir tanımlamaya sokmaktır.

Demokrasinin Açığı, Siyasetin İstismar Aracı

Tartışmanın daha derin bir tarafı var aslında: Demokrasinin eksiklileri ve açıkları. Ancak bu derin ve sonsuz tartışmayı açmak niyetinde değilim. Asıl konunun bununla ilgisi şudur:

Demokrasi herkese fırsat eşitliği, herkese seçme ve seçilme hakkı verdiği için sanırım başımıza gelen sorunların bir kısmı buradan başlıyor.

 Biliyorum son derece riskli bir cümle. Ancak siyaset kurumu çıkarı için en niteliksiz insanı bir şehre belediye başkanı, en kifayetsiz ismi milletvekili, en beceriksiz insanları yönetici yaparken demokrasinin bu açığını kullanıyor.

DEVAMI HAFTAYA..

104 kez okundu
Yazarn Dier Yazlar