Sefa geldin odama…
Güzel bir türkümüz vardýr, hatýrlarsýnýz…
Dünya Emekçi Kadýnlar Günü dolayýsýyla efem söyleyem, falan baþkan, felan müdür yanýnda çalýþan bayan personele karanfil takdim etti.
Gazetelerde manþet.
Olay sadece gazetelerin günü kurtarmasýna yaramýþtýr…
At manþeti, yanýna da iki küçük haber, iþte sana baþ sayfa…
Karanfilim budama, sefa geldin odama.
Meral hanýmda kadýn, ama ona konuþma hakkýný vermeyen bir kafa yapýsý…
Mersin’de 8 Mart günü, Baro Baþkaný, Avukat bir kadýný kürsüde konuþmaya baþlar baþlamaz, kürsüden itti az kaldý bu kadýn avukat yere düþecekti. Bir hukukçudan bi hukukçu bayana þiddet.
Karanfilim budama
Sefa geldin odama…
Cinsel dürtüleri tatmin için, kadýn diyorsun ama sosyal hayatta itip kakýyorsun…
Hani bir söz vardýr, Mevlana’dan kalan;
“Bir lafa bakarým laf mý diye?
Bir de söyleyene bakarým adam mý diye?”
……………………………..
BASKÝ ve BASIN,
Hadi yazmayayým dedim ama üzülüyorum. Bu Büyükþehir Belediyesi’nin þirketi olan Baski’ye destek veren bir tane basýn kuruluþu yok mu yahu?
Akçay’a büyük bir yatýrým yapýyor. Su þebekesi yapýyor. Ben ilk günden beri yazmaktayým ama benden baþka bir Allah’ýn kulu ne kaleme aldý ne de Objektife yerleþtirdi.
Edip, UÐUR’un basýn danýþmanlarý var deniyor ama herhalde bizim buralardan haber bulamýyorlar. Ya da bu yatýrýmý kayda deðer bulmuyorlar?
……………………………….
AHA KAPI AHA……..!!!
Yunanistan baktý ki pabuç pahalý, çaldý AB’nin kapýsýný.
“Etmeyin, eylemeyin þu kapý vizesine müsaade edin, komþu dan iyi para kazanýyorduk, zaten halimiz bombok, hiç olmazsa bir yýl daha kapýmýz açýk olsun, gelsin komþumuz..” dedi.
AB, ne yapsýn bu yakarýþa kulaðýný týkayamadý ve Kapý vizesine tekrar izin verdi.
Gelsin UZO, çalsýn buzikiler.
Oynasýnlar sirtaki…
Bizim körfezin kaçamakçýlarý sevinmiþlerdir, bu iþe…
Çalsýn sazlar, oynasýn kýzlar misali…
Bir elinde cýmbýz bir elinde ayna
Umurunda mý dünya hesabý…
GERÇEKÇÝLÝK…
Türkiye’de en çok ihtiyaç duyulan, OJEKTÝF GERÇEKLÝLÝKTÝR. Oldum olasý bu sosyal gýdadan mahrum bir ülkeyiz. Objektif gerçekçilik…
Yanlýþ olduðuna emin olduðumuz konularda bile kaçamak söylemlerde bulunmak, karþýmýzdakini yanýltmak, doðrulardan uzak bir sav üretmekte dünyada üzerimize yoktur…
Mesela ;
-Adamýna göre muamele var mýdýr?
-Ýnsan iliþkilerinde adil miyiz?
-Toplumsal kamplaþmalar hukuka zarar vermekte midir?
-Hukukun toplumsal yaþamdaki yeri gerçek oranda mýdýr?
-Ayrýmcýlýk oraný ne ölçülerdedir?
-Halkýn hukuka güven oraný ne boyuttadýr?
-Korku formatý içinde miyiz?
Bu birkaç sorunun yanýtý Objektif olarak açýklanmasý gereðine inananlarýn oranlarý ülkemizin, feraha çýkmasý için kaçýnýlmaz sorunlarýdýr…
Ne yazýk ki bu sorulara gerçekçi yanýtlarla aydýnlýða çýkartamýyoruz.
Devlet yönetiminde ön plana çýkan, gerçekçilik eksikliði, ülke yönetimi açýsýndan büyük zararlara sebep olmaktadýr… Sosyal yaþamýmýzýn da formatý haline gelmiþ ve yerleþmiþtir… Anayasasý olmayan Ýngiltere’de, bir HYDE PARK vardýr. Bu parkta bir kürsü… Ýsteyen bu kürsüye çýkar, isterse Kraliçeyi eleþtirir iner ve gider. Özeleþtiri, toplumsal eleþtiri. Demokrasi bu deðil midir?
Ya bizim ülkemizde eleþtiri dozunda bile olsa hukuksal bir hak olmaktan çýkmýþ mýdýr?
Gerçekçi olduðumuz gün, doðum günümüzdür…
…………………………………………
SUÇLAMAMAK GEREKÝR…
Gerekir çünkü, bazý bilim adamlarýnýn bir saptamasý vardýr.
“Çok konuþan hata yapar”
Bu saptamayý, Gazetecilik Yüksek Okulu’nda üçüncü sýnýfýnda iken, - sosyal iletiþim dersimize- giren. Ord. Prof. Dr. Fahrettin Kerim GÖKAY (Allah rahmet eylesin) sýk sýk, kullanýrdý ve “az konuþ karþýndakini konuþtur ki, onun hata yapmasýný bekle” derdi.
Geçtiðimiz gün, Kýlýçdaroðlu bir hata yaptý, onu takiben Cumhurbaþkaný Erdoðan, kendi yazdýðý yeni Anayasa maddelerinden birini unutarak bir hataya düþtü… Demek oluyor ki, bizim tee 1973 yýlýnda aldýðýmýz, ders, dersmiþ.
………………………………………..
DÜÞÜNCENÝN BÝTTÝÐÝ YER
“Karýsýný öldürdü, oðlunu arayýp, ananý öldürdüm git al” dedi.
By. ULUSAL BASIN
Bizden not: iyi bok yedin…
……………………………………………
ÇÜÞ
“Antalya’da beþ yýldýzlý tatil köyü satýþa çýkartýlmýþ, icradan yeni sahibi bekliyormuþ”.
Valla ben demiyorum, gazete haberi aynen böyle…
Adalet Bakanlýðý neden bu icradan satýlýk tatil köyü ihalesine girmiyor ki? Mapushaneler yetmiyor ya. Aha iþte her þey dahil bir yapý…Yabancýya gitmesin.
………………………………………..
KULAÐINIZDA KÜPE OLSUN
Erkeðin adam olduðu yerde, kadýna her gün 8 Mart.
Sokak jargonu.
………………………
BÜYÜTEÇ
Akçay’lýlar soruyor. Elçiye zeval yok.
“Atýk su saati takýlmayan kaç tesis, kaç hane var, biz taktýranlar enayi miyiz?” diyorlar. Artýý yine soruyorlar… Su þebekesi devreye girdiðinde yine atýk su parasý da mý ödeyeceðiz, çevre vergisini niye ödüyoruz diyorlar. Sevgili, AKÇAY’lýlar ben sorularýnýzý aynen yazdým ama yanýt verecek bir Allah’ýn kulu yok ki… Sordum duvardan geri döndü. Sordum yine geri döndü..Týkk yok… Ne yazýk ki, Körfez halký sahipsiz… Bakýn baþýnýzýn çaresine..
……………………………………….
AKÇAY KORDONDAKÝ DEVASA BÝLL/BOARD
Ya da ýþýklý, reklam panosu. Büyük baba koydurdu. Bari elini biraz çabuklaþtýrsa da, referandum için reklamlara baþlasa… Boþa gitmesin. Kim aldý bu panoyu derseniz, mutlak yabancý deðildir. Önümüzdeki bir ay kýyak çeker caným… Karþýlýklý olur elbet, kýyaklar. Nasýl olsa kim kime dum duma. Kim hesap soracak ki?