Katar, matar Ýskeleden mok atar falan hikayesi bir kenara býrakýlmalý, Kovboyun aslýnda Arap yarýmadasýnda çýkardýðý ya da çýkarmak istediði karmaþanýn altýnda Ýran ve Türkiye yatmakta. YANÝ KIZIM SANA SÖYLÜYORUM GELÝNÝM SEN ANLA misali…
Ben bu konuyu, kovboylarýn IRAK’ý iþgal edip, Saddam’ý sallandýrdýklarý tarihlerde yazmýþtým. Sýra bize de gelecek diye… Aradan kaç yýl geçti… Kovboy bizim coðrafya da horozlanan bir ülke istemiyor.
Dini imaný PETROL olan bir kovboy, kemendini hep havada tutup, kimin boynuna geçerse geçsin nasýl olsa hepsinde petrol var düsturu ile nara atmakta, at kiþnetmekte…
Öte yandan Arap, Arap’ý sevmiyor her nedense birbirlerine kýlýç sallýyorlar.
Bizi yönetenler ise, Ýslam ülkesiyiz biz Ýslam kardeþimizin yanýnda oluruz, diyerek Katar’a arka çýkma eðilimindeyiz. Amma velakin en büyük kazýðý Araplardan yiyoruz. Hangisi Kýbrýs’ý tanýdý? Üstüne üstlük Yunan ile ortak fringotlamalar çevirdiler…
Arap, Arap’ý vururken bizim ne iþimiz var Arabýn, yanýnda… Faturasý acý olacak… KDV’si, ÖTV’si dahil.
……
ÇÜÞ
Zeytin mi sanayi tesisi mi? Hangisi olursa olsun sýkýntý yok? Neden bu ifadeyi kullandým. Sanayiyi felan kolladýðým için deðil.
Son aylarda iki kelime son derece moda oldu.7 den 70’e herkesin aðzýnda SIKINTI YOK…!
…….
DÜÞÞÜNCENÝN BÝTTÝÐÝ YER
“Kant, Assos’ta konuþulacak”
By. Doðan HIZLAN (Hürriyet Gazetesi yazarý)
Bizden not: Hemen birileri çýkacak ve “bula bula Kant’ý mý buldunuz diyeceklerdir. Oysa katýlýmcý batýlý bilim adamlarýnýn listesini okuduklarýnda ASSOS ve Kant’ý bir kez daha anmýþ olacaklar.
*******
Elin gavuru, diye silkeleyip attýklarýmýz insanlýk için tüm imkanlarý bulup insanlýðýn hizmetine sokanlardýr… Ampil dahil mesela.
Ve bu adamlar, zeytini býrakýn kesip, biçip fabrika, otel yapmalarýný, zeytin aðacýnýn budanmasýný bile izne baðlamýþ olanlardýr.
Geçtiðimi akþam Baþbakan, Binali beyefendi, Sanayicilere iftar verdi ve zeytin yasasýnýn yeni düzenlenecek þeklini savundu. Sanayi ön planda olmalý felan dedi. Bi alkýþ, bi kýyamet, sanayicilerin aðýzlarý kepçe kulaklarýna kadar yayýldý…
Mübarek gün günaha girmeyeyim diye tv kumandasýný yere attým… Allah’ýnýzdan bulun…
…..
KULAÐINIZDA KÜPE OLSUN
Allah sizin suretinize ve mallarýnýza bakmaz, ancak
Kalplerimize ve amellerimize bakar.
Müslim,Birt. 34
…………………..
Pazartesi günü Edremit gazetelerinin manþetleri.
-Memleket gazetesi; SAÐLIKLI SU ÝÇÝN ÜCRETSÝZ ANALÝZ
-Ege GÜNDEM Gazetesi; Edremit KOM göz açtýrmýyor
-Körfez STAR gazetesi: ÞEHÝT ÖÐRETMEN DUVAÐIYLA UÐURLANDI.
-Körfezde HAKÝMÝYET Gazetesi: ARAPLAR TARÝÞ’E ORTAK OLACAK
-Önce KÖRFEZ Gazetesi: ÞÝFA KAYNAÐI KARADUT
- Körfez de OLAY Gazetesi: AYBÜKE ÖÐRETMEN EDREMÝT’Ý AÐLATTI…
Gündem Gazetesi’nin manþeti, yaþadýðým bölge için son derece önemli, huzura yönelik bir haber. Gerçekten de Edremit KOM her zaman alkýþlanacak mesleki çalýþmalar yapmakta.
Terörün dýþýnda böyle huzur kaçýrýcý olaylar, gerçekten manþete taþýnacak haber özelliði göstermekte…
Ýkinci dikkat çekecek manþet ise, Hakimiyet Gazetesi’nin deðindiði Tariþ’e talip olan ARAPLAR.
*******
Hyde PARK… Ýngiltere’de yazýlý bir anayasa yok. Ama demokrasinin en babasý var… Kraliyet sarayýnýn karþýsýnda bulunan muhteþem yeþillik, havuzlarýn bulunduðu halkýn her saniye kullanýmýna açýk bir park. Ve bu parkýn en büyük özelliði, bir tane halk kürsüsünün bulunmasý…
Bu kürsü herkese açýk bir kürsü. Dinleyen olsun olmasýn bir Ýngiliz vatandaþý, kürsüye çýkar isterse KRALÝÇE’ye isterse devlet yönetimine, isterse beðenmediði bir yaþam biçimini en aðýr bir þekilde eleþtirir, iner ve gider. Kimse müdahale etmez…
Demokrasi, iþte budur…
Biz hala, demokratik bir ülkeyiz diye sýnýr ötesi sokaklarda kendimizi savunalým. Oysa batý, bizi, bizden daha iyi bildiði için bizim bu palavramýza kulak asmaz…
Ben kaç yýldýr yazýyorum, Edremit FARUK Serpil parkýna bir kürsü koyalým… Sýkar biraz, biraz deðil mümkünatý yoktur…
Demokrasi olmadýðý gibi, konuþma yapacak kiþilerimiz hemen belden aþaðý inerler…
Bu kürsünün bizde hayat bulamamasýnýn iki sebebi budur.
Demokrasinin olmayýþý.
Kültür seviyesinin çok düþük olmasý…
……….
BÜYÜTEÇ
Akçay’da bir þehircilik uzmaný bir müddet çalýþma yapmalý. Akçay, trafiði artýk bu yükü kaldýramamakta. Trafik polisinin olmayýþýný da eklersek varýn bu sezon Akçay’ýn halini… Ben ANTÝDEPRESAN üreten ve satan firmalarýn yerinde olsam her köþe baþýna bir STAND kurar, rekor satýþlara imza atarým.
*******
ARAP ve insan haklarý… Hak getire bir cümle. Suudi kadýn otomobil süremez. Hemen gözaltýna alýnýr. Kadýn oralarda bir maldýr… Ýnsan hiçbir haklarý yoktur…
Türkiye sýnýrýndan geçer geçmez, “ohh be dünya varmýþ” der, üstündekini baþýndakini çýkartýr atar. Medeni dünya kýyafetlerini giyer… Erkeklerine her þey mübahtýr… Þamýn þekeri, Arabýn yüzü, aman aman…
*******
Yýllardýr Türkiye de moda olmuþ bir cümle vardýr; “ben konuþursam yer yerinden oynar” bilinen bir cümle. Son günlerdeki damat, kayýnpeder olaylarýnýn beklide arkasýnda olan bir savunma sistemi yani… Hattý müdafaa yoktur, sathý müdafaa vardýr misali…
Damatlar, iki günde nasýl serbeste býrakýldý, sokakta 7’den 70’e konuþulan konu…
Arýnç efendi AKP’nin kurucularýndan. Meclis Baþkanlýðý dahi yapmýþ, kabinede en üst seviyede görev yapmýþ bir siyasetçi. Muhallebici Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkaný, yýllardýr AKP’nin bünyesinde siyaset yapan, Türkiye’nin mega kentinin baþkaný…
Yani hepsi, A’dan Z’ye birbirlerini tanýyan ! görev kiþilik temaslarýnda dirsek yakýnlýðý olan kiþiler. Onlarýn yakýnlarýna dokunmak için baþlýktaki cümle ön plana nasýl çýkmaz ki…
“ben konuþursam yer yerinden oynar”
Baþka bir misal… Arýnç bey, Ankara Belediye Baþkaný için “Ankara’yý parsel parsel sattýn, belgeler bende” diye ana haber bültenlerinde canlý, kanlý yayýnlanmadý mý? Yayýnlandý. Kim dokunabildi, GÖKÇEK efendiye? Saadet zinciri yani…
*******
Demirören ve hazým
TFF. Baþkaný Arda’ya sahip çýktý. Þaþýrttý… Yediði küfrü 24 saat geçmeden nasýl hazmetti anlamýþ deðilim…
MHP vekili eski Milli Futbolcu Saffet SANCAKLI, Meclis kürsüsünden her Arda’ya hem Demirören’e haklý olarak verdi veriþtirdi… Arda’ya sen kimsin dedi. Demirören’e yeter artýk yalýndan çýk ve köyüne dön dedi… Bu kadar surat nasýl olur yahu. Sancaklý’nýn söylemleri gerçekten son derece açýk, net ve Milliyetçilik akan sözlerdi… Ne Demirören’den, ne Arda’dan bu sözlerle týk çýkmadý. Yaðmur mu yaðýyor neyin?