NE ED-BEL MİŞ BE KARDEŞİM…
Sessiz sedasız kimseye zarar vermeden, ekleme yaparak ticaret yapan bir şirket nasıl bu hale geldi? Neden bu duruma düştü önce bunu sorgulamak gerekmez mi?
Akçam mesela, tee İsmail Aynur’un alın teri dökerek, bin bir engelleri aşarak, tırnaklarıyla kazarak küçük bir belde belediyesi imkanlarıyla Altınoluk’a kazandırdığı denize sıfır Restaurant… Ahşaplarını bile nerelerden, ne zorluklarla temin ettiğinin en yakın tanıklarındanım. AKÇAM OTEL mesela. Son Kamil SAKA döneminde, yaz sezonunda ful çeken plajıyla da para kazanan bir tesis. Son dönemlerinde bile odaların tüm Tv’leri yenilenerek, ahşap kesiminin onarımı eksiksiz olarak hizmete sokuldu. Yanlış hatırlamıyorsam sadece dış cephenin elden geçirilmesi gerekiyordu… Restaurant her hafta bayanlar matinesi yapılıyor, kaynaşma sağlanıyordu… Otel müdürü muhasebenin içinden gelmiş genç ve idealist bir müdürdü…
Neyse, ne istendi de bu duruma düştü diyeceğim ama, bu soruyu sormak bile abesle iştigal. Kendi düşen ağlamaz derler…
ED-BEL LTD idi, A.Ş’ye dönüştürüldü… Bütün yetki Belediye Başkanlığındayken, Tee Ankara dan birilerini getirip, Müdür yapmanın alemi var mıydı? Kızılkeçili çay bahçesi, ihaleye çıkarılacak kokusunu alan oradan buradan ne idüğü belirsizlerin el atacağını duyan Kamil SAKA bu çay bahçesini ED-BEL’e devretti… İbrahim Yakın çok yerinde düzenlemeler yaparak, bahçeye bir kasa ve kasa görevlisi oturttu. Masalar örtülendi. Her garsonun göğsünde kimlik kartı vardı. Lig Tv koydu v.s. Eee buraya Saka yönetiminden sonra tee NEVŞEHİR’den bir muhtereme hangi şartlarla verildi o bile meçhul…
Yerli ve Milli tanımı diye yırtınan bir Türkiye gibi olmalıydık değil mi ya? Ben yukarıdaki durumları tee başında yazdım ama ben kötü oldum. Kimse babamın oğlu değil, yukarıda konu edilen işletmelerin hepsi bu ilçe insanının malı… Yakın’ı severseniz sevmezsiniz o bahsi diğer. Ama adam bu işi biliyordu.
Her yıl sonu KAMUOYUNA Şirketin bilançosunu sundu. Paylaştı…
Son günlerde fiyasko misali ortaya çıkan ucube konuların sorumlusu kimdir? Hasan Arslan iyi niyetli bir yapıya sahiptir. Ama yumuşak yapısı nedeniyle kandırılmış bir duruma düşürüldü… Bütün bu kandırma yarışında olanları temizlemekte ona düşmektedir…
*********
BAKAN
Yere bakan yürek yakan değil. Ülkenin değişik konularının yürütülmesi, sahip çıkılması adına bir masaya oturtulanlara verilen ünvan. Bakan…
Son, 5 yıldır üç, beş Bakan’ın ne fizyonemisinden, ne isminden, ne Bakanı olduğunu bilmiyorum. Bu bir itiraftır ister alay edin ister etmeyin.
Mesela :
-“Türkiye, büyük fırsatlara sahip” diyen VARANK. Fotoğrafını görsem tanımam. Sanayi ve Teknoloji Bakanıymış
-“Güçlenerek yola devam edeceğiz” diyen RUHSAR PEKCAN. Fotoğrafını görsem tanımam. Ticaret Bakanıymış Gibi, gibi… Bu neden böyle oldu? Tek adam sisteminin negatif yönünün küçük bir parçasıdır. Her konu tek merkezde olduğu için ilgili ve sorumlu Bakanlar az konuşma haklarına sahipler ara sıra bir iki kelime ediyorlar, az haberleri çıkıyor. Suç bende mi ?
********
10 KASIM
Kurtarıcımızın vefat günü. Dualarımızla andık. Amma velakin işin aması var. Hafızanızı yoklayın bir AKP’li yetkili “GEREKİRSE ANITKABİRİ DE YIKARIZ” demişti…
Ben, üç gün önce Anıt Kabir’e giden ülkenin en tepesinde Cumhurbaşkanı olarak ATAMIZIN KABRİNE GİDENLERDEN, bu beyni bitlenmiş, ruhu pas tutmuş adam hakkına o günlerde bir tek kelimeyle ALOO DEDİKLERİNİ DUYMADIM… Eee bu ülkenin Cumhurbaşkanı bu tür ATATÜRK Düşmanlarına ses çıkarmadığı sürece iğrenç, çatlak seslerden kusmalar devem edecek…
Fatiha OKURKEN, kimsenin günaha girmesini istemem. İçten ruhen okunan dua makbuldür.
********
KIYAFET…
İster marka giy, ister ısmarlama, ister işportadan giy, o esvap üzerinde parlıyorsa, parlamasına sebep oluyorsan ne mutlu sana. ATAM ne giyerse yakışıyordu… Kimine dünyanın en pahalı esvapını giydirsen çuval gibi duruyorsa ne işe yarar… ATAM, valste, tangoda, ama en kıyağından dizini yere vurarak ZEYBEK DE oynuyordu. Konuşmaları doğaçlamaydı. Üç lisan biliyordu. Dünya klasiklerini okumuş ezberlemişti…
Kıyafet, zerafet ve Milleti temsil…
*********
MERKEZ BANKASI’NIN YENİ BAŞKANI
Ne güzel bir işe başlangıç konuşması yaptı. Keşke her şey onun dediği gibi olsa uygulansa. Ne dedi?
“ Fiyat istikrarı için tüm araçlar kullanılacak, para politikalarında ŞEFFAFLIK, HESAP VERİLEBİLİRLİK İLKELERİ ÇERÇEVESİNDE İLETİŞİM GÜÇLENDİRİLECEKTİR”
Şeffaflık
Hesap verilebilirlik… Bu iki bulguya bu ülke aç. Hem de nasıl AÇ. Hiç bir hizmet şeffaf değil günümüzde.
Hiç kimse vatandaşına hesap verme mecburiyeti duymuyor günümüzde.
Var diyenler, YASAKLAR neyin nesi deme hakkımız saklıdır değil mi ya?
********
KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN
“Kalemini satan insandan gazeteci olur mu?”
Kemal Kılıçdaroğlu
……………………………………………….
YANDAŞ OL, İSTER AMİRAL, İSTER BAŞEFENDİ OL
Ama adam gibi adam ol be kardeşim… Yandaşlığında bir raconu var. Her tarafın vıcık vıcık yağ damlatıyorsa senin elin bile tutulmaz değil mi ya?
*********
PEMBE PANTER, PARDON GÖZLÜK
Yandaş basın habire döktürüyor. Bunları okuyanlar, Ekonomide sıkıntı var diyen İKTİDARA mensuplara bile ayıp ediyorlar, adamları off-side düşürüyorlar.
Mesela: Pembe gözlükle bakan bir yandaş haberleri aynı gün aynı sayı
-E.Ticaretten yılbaşı hareketi
-Evde kargo bekleme sona eriyor
-Pakdemirli “564 projeye 261 milyon hibe yaptık”
-Ocak-Ekim döneminde 7,7 milyon ton hububat sattık. 5.9 milyar doları aştık. Yahu eyi güzel be kardeşim, Anadolu çiftçisi, pamukçusu; Portakalcısı, limoncusu, domatcısı, buğdaycısı, arpacısı neden ağlaşıyor, sahte göz yaşımı döküyorlar… Yoksa bu haberi görüntülü yapan kanallar para vererek mi çiftçiyi konuşturuyorlar, hangisi doğru?
********
DÜŞÜNCENİN BİTTİĞİ YER
“BERAT BEY MARKA CEKETİNİ GİYDİ VE GİTTİ”
By. Gazeteler
Bizden not: Ne var bunda? Ankara-İstanbul Büyükşehir belediye Başkanları
Ceketsiz mi gittiler yani. Devir teslim töreni yapılmamış. Bir buket çiçekle yapılan devir teslimi yemişim… Kim kimi kandırıyor diyeceğim ama, okumuş, kağıt yalamışlar bile bu devir teslimi konuşuyorlar…
………………………………………………
BÜYÜTEÇ
Edremit Fen İşleri Müdürlüğü’nde genç bir personel var. URAL kardeşim her taşın altına imza atıyor… Allah nazardan saklasın.
…………………………………………………………
İNDER
İstanbul İnşaatçılar Derneği. Depreme hazırlıklı olabilmek adına yeni bir girişimde bulunmuşlar. Deprem riski konusunda komisyon kurarak yapılması gereken öncelikli konuları ele alacaklarmış. Merak ediyorum Balıkesir’de böyle bir DERNEK var mı? Körfez bölgesinin riskli bölge olduğunu herkes biliyor…