BEĞENDİĞİM FİKİRLER…
Abuk sabuk değil fikir üreten, doğruları işaret eden dostlarım bunlar var, mesela İSMET KARALAR. Bu dostum dün kendi hesabında bir yazı yazmış aynen aktarıyorum.
“Bizim en büyük sorunumuz genelde, yerelde, siyasi partilerde ve STK’larda yanlış vizyonsuz insanlara koltuğu teslim etmek! İstisnalar hariç, Koltuğu ancak ortak aklın seçtiği kişiler doldurur. Seçim kazanmak seçilmek anlamına gelmez hele bu zamanda. Zira lejyoner oylarla seçimi kazanan kişiye koltuk üç numara büyük gelir ve… O koltuk kazanan ama aslında seçilemeyen egosu yüksek, kibirli kişiyi er geç yutar”.
Kısa ve öz yazmış. Anlayana davul falan…
Bir diğer dostum da, CHP Edremit’in doğruları, yansız olarak yazan bir CHP’lisi… NABİ GÜNDÜZ… Çarşamba günü FACE’deki hesabında hem önemli bir haberin müjdesini vermiş, hem bu konudaki görüşlerini özetlemiş. Bir iki kelimesini biip ‘ledim… Bu yazı benim aylardır yazdığım “KEMAL BEY TABANINA HAKİM DEĞİL“ başlıklı yazılarımı da teyid eden bir haber –yazı…
Bildiğiniz gibi Edremit Belediye Başkanlığı seçim sonrası, Kamil Saka’ya destek verenler fişlenmiş ve partiden İHRAÇ edilmişlerdi. Bu ihraç edilenler yargıya gitmişler haklarını aramışlardı. Bunlardan MEHMET OZAN ilk kazanan CHP’li oldu. Şimdi NABİ Gündüz’ün yazısını okuyalım.
“ S….ların evrakta sahtecilik yaparak usulsüz şekilde partiden ihraç ettiği gerçek CHP’li arkadaşlarımızdan ilki bugün itibariyle hukuk mahkemesindeki hak arayışından galip çıkarak üyelik hakkını geri almıştır. Diğer arkadaşlarımız da eminim aynı şekilde dava günleri geldiğinde üyelik haklarını geri alacaktır.
Şimdi bu hukuk dışı, muameleye maruz kalan arkadaşlarımızın ihraç edilmeleri için planlı şekilde mücadele veren dönemin İLÇE BAŞKANI, bugünün Başkan yardımcısı “projelerin adamı” Tayfun GERKUŞ, İL Başkanı SERKAN SARI, İL DİSİPLİN KURULU ve oy birliği ile bu ihraçları onayan YÜKSEK DİSİPLİN kurulu üyelerini şerefleriyle istifa etmeye davet ediyorum.
Eğer onurunuz varsa, bu sahtekarlığınıza aldığınız cevap karşısında bir saniye bile durmadan, hemen istifa ederzsiniz. Tabii sizde o, ş…… varsa” Şeklinde noktalamış açıklamasını.
Ben, daha propaganda dönemlerinde olacakları bu köşeden yazmıştım. Edremit-ANKARA arasındaki trafiğin sıkışıklığını, treni hareket ettirecek KIRMIZI şapkalı görevlilerin işaretinin sinyalini vermiştim.
Sözün özü. Aylardır yazıyorum ve bu gidişle yazmaya devam edeceğim. KEMAL bey, tabanına hakim olamayan bir lider. Genel anlamda muhalif liderliğini yapar gözükse de, taban partinin geleceğini tayin eder. Taban da herkes herkesi bir yere çekmekte. Gerçek CHP’li kim belli değil. Bir takım menfaatler uğruna 6 oktan oklar kırılmaya başladı. Sonra toplaması, onarması çok zor olur…
Ülke genelinde, il, ilçe teşkilatları habersiz bir denetime tabi tutulmamakta… İl ve ilçe Başkanlarının parti sevdalısı mı, değil mi, bir koltuğa oturmak için mi ortaya yere çıkmışlardır araştıran yok.
Gerkuş, mesela, propaganda döneminde gazetemizde manşetten verdiğimiz bir sözü vardı. “BEN TAM TARAFSIZ İLÇE BAŞKANI OLARAK HER ADAYIMIZA AYNI MESAFEDEYİM”. Şimdi nerede, Başkan YARDIMCISI. Zaten biliyorduk bugünkü koltuğa oturacağını. Yani CHP bu kafayla giderse iktidarı çook bekler…
Günümüzün fenomeni, HUKUKTA REFORM sözcüğü. Eee öyleyse
*Hak-Hukuk-Adalet sloganıyla yola çıkan CHP, bütün CHP’lileri umutlandıracak parti içi hukuk reformunu hemen başlatmalıdır.
*Her parti üyesi düşüncelerini serbestçe söyleyebilecek bundan dolayı İHRAÇ sistemi gözden geçirilecek hukuk mekanizması işletmeledir.
* CHP örnek bir parti sistemine oturtulup, Yerli ve milli (gerçek anlamda CHP’li) oluşum olmalıdır.
*CHP’li en az nüfuslu ilçe de bile liyakat, kariyer ön planda olmalıdır…
*Seçim dönemlerinde, her önüne gelen Parti merkezine gelip, Genel merkezde bazı imkanlar sunularak taraf bulmak, tarafı seçim öncesi koltuğa oturtmak gibi prosedür ortadan kaldırılmalıdır…
Kısaca ve açık, seçik olarak CHP sistemi değiştirmeli, bir çuval inciri berbat edecek olanlar çuvaldan ayıklanmalıdır. Yukarıda değindiğim gibi en az nüfusu olan, belde ve ilçeler dahil bu ayıklamalar acilen yapılmalıdır…
********
DEVLET BEY…
Neden suskunsun be kardeşim. Madem, doğruların yanındasın, madem vatan millet Sakarya diyorsun, senin sayende mapustan çıkan MAFYA BABASININ Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan hakaret ve tehditlerine neden suskunsun… Yoksa siyah yere kadar uzun paltolu gençleri mi özledin? İçişleri Bakan ise ülkenin can ve mal güvenliğinden sorumlu number one bir Bakanlık koltuğunda oturmaktadır. O niye suskun anlamak mümkün değil. CHP milletvekili Ensar Aytekin’in vergi silah bolluğu konusundaki önergesi aylardır yanıt bulamadı. İçişleri bakanı yapıcı, birleştirici yurttaşların can ve mal güvenliğini sağlamakla yükümlü değil midir?
Ana muhalefet parti başkanına ağza alınmayacak hakaret ve tehditlere neden sessiz kalmaktadır. Hakaret onun görev sınırı dışında olabilir. Adaleti ilgilendirir ama TEHDİT onun sorumluluğundadır. Kemal beye yumrukla saldıran bey zade beyler gibi orta yerde dolaşmakta. Bu tür olaylar bir ülke için büyük bir kargaşaya yol açar.
**********
SAÇMA SAPAN BİR UYGULAMA
Pandemi, mandemi… Yedi elaleme güldürüyoz kendimizi. En kolay denetlenecek mekan restaurantlarken, sen AVM leri açık tutuyorsun ama bunları kapatıyorsun…
65 no’lu durağa ulaşmayanların fıldır fıldır sokaklarda gezip tozup akşam eve döndüklerinde sanki İTFAİYE hortumu ile mi kendilerini dezenfekte edip eve gidiyorlar. Evde yaşlı ana, baba varken sen neyin peşindesin. 65 no’lu durağı perde yapıp, ekonomik berbatlığı örtmek adına, tedbirlerin şahını aldık demek, abesle iştigaldir.
Maske de fiyasko yaşadık, grip aşısında fiyasko yaşadık. Özel hastaneler devreyle sokmakta fiyasko yaşadık, yaşıyoruz.
Dün AKÇAY’da en azından 35-40 kişi ki bunların yaş ortalaması 25-40 arası, hiç birisinde maske yoktu.. Eee restaurantlar, kahvehaneler neden kapalı? Neden 65 no’lu ları eve tıkıyorsun.
Saf vatandaşlar “devlet daha ne yapsın mücadele veriyor işte” diye avutuyorlar kendilerini ve sandığa gidip AŞKIM BENİM DİYEBİLİYORLAR…
*********
DÜŞÜNCENİN BİTTİĞİ YER
“Hasta giren ,ceset torbasıyla çıkıyor”
By: Sözcü Gazetesi’nin fotolu haber başlığı
Bizden. Torbayla çıkıyorlar ama nereye, nasıl gömülüyorlar?
Bir Allah’ın kulu bi şey söylemiyor. İlk günlerde büyük bir
Hizmet gibi, BEYKOZ’da özel COVİT mezarlığı yaptık diye
hava atmışlardı. Onlarca vefat eden insanlar nereye nasıl gömülüyorlar?
………………………………………
ÇÜŞ
Bazı gazeteler valla bizim ana yadigarı YALANCI DOLMA
Gibi. Tıka basa yalan dolan tıkıyorlar sayfaların içlerine
……………………………………….
BÜYÜTEÇ
BBB, “Altın Karınca ödülü aldı”… Bu bir yarışma mıdır neyin?
Karınca ismini kim taktı ona da ödül verilmesi gerekmez mi?
…………………………………
KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN
HAYYAM’ın bu dörtlüğünü utanma özelliği olmayanlara, hediyem olsun.
Neylesem bu benim iç kavgalarımla
Pişmanlığım, kendime düşmanlığımla
Sen bağışlasan da ben yerim kendimi
Neylesem bu yüzden. Bu utancımla?
…………………………………………………………………..
EĞİTİM EVDE BAŞLAR
İkizçay’da, Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nün KANAVİÇE örer gibi yaptığı çocuk parkı var. Buraya çocuklarını getiren bazı anaları balkondan izliyorum. PARKIN DIŞINA ÇIKIP içeriye köpük taşıyan, büyük naylon poşetleri taşıyıp parçalayıp çimenlerin üzerine atan, çimlere eşeleyen çocuklarını görüp YAPMA diyen bir ANAYA rastlamadım. Balkondan hakaret edesim geliyor. Boşuna dememişler, EĞİTİM AİLE DE BAŞLAR diye. AMA ÖNCE BU ANALARI EĞİTMEK gerekecek!