SIĞINMACI…
Başlıktaki yazının içeriğine dalmadan önce, çok hoşuma giden bir söz var, onunla giriş yapayım daha iyi anlaşılır…”ACIMA, ACINACAK HALE DÜŞERSİN” …!
Acıdık, Türk’ün metabolizmasında vardır, VİCDAN… Suriye’deki 5 milyona yakın insana kucak açtık. Açtık ama bunlarına arasında hırsızı, arsızı uğursuzu var mı irdelemeden kapıdan soktuk. Soktuk kendi vatandaşlarımızda olmayan hakları verdik. Sınavsız Üniversitelere girdiler. Beş para ödemeden hastane kapılarını açtık. Onlarca bebe doğurttuk hastanelerimizde. Vergi mergi vermeden mekan sahibi yaptık. Aradan çok az bir süre geçti, bitleri kanlanıverdi. Sokaklarda terör estirmeye başladılar. Her türlü melanetin bunlarda olduğu yavaş yavaş ortaya çıktı. Çoğuna KAFA kağıdı verdik OY BİLEM kullanıyorlar… Sözün özü TEPEMİZE çıktılar ya da çıkarttık… Acıdık ve acınacak hale geldik.
Neyse, SIĞINMACI dedik şimdi bunun bir siyasi versiyonu iyiden iyi iyiye ortaya çıktı…
AKP ve MHP…
MHP, baraj korkusu falan derken aldığı oy sayısı dip yapınca, TBMM kürsüsünden yaptığı VERYANSINLARI kenara koyup, AKP’ye yanaştı. Yüce Divanı falan felan unuttu. Tuttu AKP’nin elinden “ ben yaptım sen eyleme” dedi. AKP acıdı kendi işine de geldiği için gel kollarıma dedi. Kanka oldular. Her imkanları sundu MHP’ye… Olanları tek tek sergilemeye gerek yok. Yazımızın girişindeki söz misali “ACIDI, ACINACAK HALE DÜŞTÜ” Muhalefetin dibinde bir partiyken şimdi söylenenleri duyup, okuyunca AKP’ye ACIR olduk… Söylenenler şöyle, “ÜLKEYİ MHP yönetiyor!.. MHP şimdi astığı astık, kestiği kestik KABADAYI havasına girdi.(ben bu köşeden bundan kelli MHP genel Başkanının adını bu köşeden geçmeyeceğim, sadece MHP OLARAK ANACAĞIM, SON KARARIMDIR) Sayın Erdoğan çok geçmiş aylarda tekraren KEMAL beye ”KASETLE geldin sus” babında çıkış yapıyordu…
AKP, çok kritik günlere kendi ayağı ile giriş yaptı. Hatta geniş çaplı çözülmeler olacağı söylemleri havada uçuşuyor. Arınç efendinin YİK kurulundan istifa etmesi ya da ettirilmesi son damla oldu.
ARINÇ da bana göre beklemeye girdi, kendisine yönelik ağır cümleleri yutacak bir yapıda olmadığı da ortada…
AKP, hukuk ve ekonomik reformu üzerinde çalışıyor, hem de gece gündüz. 10/11 aralık günü AB’DE zirve var. Belki de bu zirve öncesine bir iki kırıntısını ortaya koyup, HUKUK alanında güzelleştirmeler babında, usül ve yasalara aykırı hapiste olan birilerini salıverecek, AB’ye “işte benim ülkemde hukuk var” diye savunmaya geçecek bu beklenen şarkıdır. Söz ve müziğin sahibi HUKUK olacaktır… Olay böyle gelişirse MHP ile kankalık büyük yara alacak gibi gözüküyor. Ancak yılların siyasetçisi Erdoğan yaranın acısına panzehir hazırlamıyor denemez. Alternatif hazırlığı tamamlanmış gibi görünüyor. Erdoğan, İYİ Parti ile arasını iyi tutmaya devam ediyor. İSTEPNE İYİ parti olabilir mi, zaman gösterecek…
Ayrıca, AKP kendi bünyesinde ÖZELEŞTİRİ yaparak “BİZ NEDEN BU HALE DÜŞTÜK, NEDEN KOLTUK DEĞNEĞİNE MUHTAÇ OLDUK?” sorusunu kendilerine sormalıdırlar… Bunu sorup kendilerine verecekleri olumlu bir yanıtla KOLTUK DEĞNEĞİNE ihtiyaçları bile kalmaz.
*
MENEMEN
Bir tekerleme vardır ”Menemen menemen ben bu dillere gelemem” Bu ilçenin belediye başkanı CHP’den ihraç edildi ve sonrasında, Belediye başkanı, ZİMMET-RÜŞVET –GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMAKTAN tutuklandı…
Suçludur, değildir o bahsi diğer. Ben bir şeyi merak ediyorum. Bu merakım yıllardır aynı merak ve yanıtını bir türlü bulamıyorum.
Halkın, oyu sana bir teveccüh değil midir?
Halka, hizmet etmekle yükümlü bir makam değil midir?
Halk, devletin ön gördüğü kıstaslarda sana maaş vermiyor mu?
Halk. Devletin ön gördüğü makam otosunun bedelini ödemiyor mu?
Halk, devletin öngördüğü kıstaslarda kendisini temsil yetkisi vermedi mi?
Halk, yaşam sorunlarını çözmen için tüm imkanları sunmuyor mu?
“Halk, bana oy ver sana en iyi hizmeti vereceğim” sözünü sana hatırlatmakla yükümlü değil mi?
Halk, “halka çıkılmaz halka inilir” sözünü sana yanlış mı söylüyor?
Halk, sana hesap sormakla yetkili değil midir?
Halk, “ben bu işi yapamıyorum istifa ediyorum” diyebildiğin zaman seni BAŞ TACI etmez mi?
En düşük nüfuslu, belde, ilçe ve Büyük şehir belediye başkanları halkın HİZMET KARIDIR, Halk senin önünde düğme iliklemez sen halkın önünde düğme ilikleyeceksin be kardeşim… Şunu hiç unutma “SEN HALKA HESAP VERMEKLE YÜKÜMLÜSÜN” Evine halkın verdiği maaşı yettiremiyorsan döneceksin kendi mesleğini yapacaksın. Gece yastığa başını koyup huzur içinde uyuyabiliyorsan EN BÜYÜK BAŞKAN SENSİN… Menemen, Menemen ben bu dillere gelemen…
*
SATIYORUM, SAATTIM…
Kendi öz malınsa istersen bağışlayabilirsin. Emme velakin halkın malı ise sattım deme lüksün yok.
ED-BEL , ZARAR ETMEYEN VE KENDİSİNDEN BİR ÖNCEKİ yönetimin borçlarını da ödeyerek her yılı KARLA kapatan bir şirketti. Her yıl halka BİLANÇOSUNU deklare ederdi. Bu gemi böyle yürümez diye yazdığımda kimilerinin hedef tahtası oldum. Hani bir söz vardır ADAM OLACAK ÇOCUK falan felan… Bizim gazetede geçilen bir ilanda 2 parça gayrimenkulu satılığa çıkarmış. Bir tanesi ZEYTİNLİK ve ilanda İMARSIZ tanımı var.
Alıcı çıkarsa İMARA AÇARIM sözü de verildi mi onu merak ediyorum.
İngiliz pazarlama uzmanlarının bir sözü vardır. “satacak malın olsun üzerine konan sinek bulunur”.
Kimilerine göre, Sönmez , Ed-bel’i uçurdu falan diye lanse edildi. Doğru uçtu uçtu ED-BEL uçtu.
*
BAŞARILI BÜROKRAT
Edremit Belediyesi’nde ben bu ayın başarılı bürokratını seçtim. İnsan kaynakları Müdürü olup, Temizlik İşleri hizmetlerini de beraber yürüten genç arkadaşı bu ünvana layık gördüm. O Kaa…
********
ANAYASA
Bir ülkenin en yüksek HUKUK birimi olan ANAYASA mahkemesini takmayan, sallamayan mahkemeler varken, HUKUK REFORMU YAPACAĞIZ demenin anlamını bir türlü anlayamadım. Anlayan varsa çıksın MEYDANE…
********
KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN
Açtırma kutuyu, söyletme kötüyü
ATASÖZÜ
……………………………………….
DÜŞÜNCENİN BİTTİĞİ YER
“İhbar edilen herkes şüpheli değildir”
By: ADALET BAKANI GÜL
Bizden not: Eyi güzel de mahkemelerden gelen çok basit dava tebligatlarında neden ZANLI diye yazılıyor? Zanlı olduğu kanıtlanmamış
Bir insan nasıl ZANLI yaftasını taşıyor?
……………………………………….
ÇÜŞ
Çamur at izi kalsın… Çamuru atana bakarsan vıcık vıcık kendi çamur.
………………………………..
BÜYÜTEÇ
Balıkesir’de VEKİL sıfatını taşıyan muhteremlerden 2 CHP’liyi tanıyorum. Diğer partiden vekil olanlarla teşerrüf etmedik. O halde
Kartvizitlerinden BALIKESİR tanımını neden kullanıyorlar? Beni takmayanı (kendi adıma) ben niye takayım ki?
……………………………………………………..
AB
1959 yılında ilk işe giriş başvurumuzu yapmışız.
2020
1959
61 YILDIR İŞE ALINMAYI BEKLİYORUZ.