SİZİ BİLMEM AMA BENİM ELİMDEN GELMEZ
Nedir bu beceremediğim: Evde marangozluk, elektrik, su tesisatı arızalandığı zaman bunlardan birisini onarmak elimden gelmez. Ne yapayım bu beceri işi. Bazı dostları görüyorum imreniyorum. Evlerinde her işi kotaracak aletleri var. Tornavida çeşitleri, vidalama aleti, çivi çakma, elektrik aleti, delik açmak için matkap hatta bu matkapların DARBELİSİ de varmış, o aletten bile evinde olan dostlarım var. Bende yok. Yok çünkü bu tür işlere meyilim yok.
Mesela bu aletleri satan büyük firmaların şube mağazaları var. Şimdi ben bu aletlerden almak için bu mağazalardan birine gitsem, matkap istesem tezgahtar soracakmış, “abi, darbeli mi olsun, darbesiz mi?” ayda… yahu zaten benim midem bulanmış, öööüm gelmiş DARBE kelimesinden bi de alet almaya gittiğimde de karşıma çıkacakmış. Darbeli mi darbesiz mi?
Yeter yahu vallahi yeter. Darbe kelimesinden gına geldi…
Bu ülkenin yapacağı yüzlerce iş varken, bir de bu darbeli matkap ortaya çıkmıyor mu, saçımı başımı yolacağım… 68 Kuşağı olarak, 1960 YILINDAN BERİ bu melanet kelimeyle haşir neşir olmak yetti…
Bir olmayı, bir masa etrafında sorunları çözmeyi öğrenene kadar bu melanet kelimeden kurtulamayacağız. Vaziyet onu gösteriyor. İnsanlar konuşa konuşa, hayvanlar koklaşa koklaşa diye bir söz vardır… Bir olup bir masada sorunları çözeceğimiz yerde, parça, pinçik olarak kimi sağa kimi sola çekiyor ülke sorunları ortada kalıyor…
Ne iktidarında, ne muhalefetinde bu yapıcılık yok… İktidar sıcak koltuğundan kalkmak istemiyor, muhalefet, kalk o koltuğa ben oturacağım kavgasında.
Bir zamanlar İstanbul başta olmak üzere, MAFYA sektörü !! vardı. Mesela İstanbul parsellenmişti. Bölgelere ayrılmış her bölgeyi elinde tutan bir MAFYA gurubu vardı… O dönemlerde yabancı sigara içmek, satmak yasaktı. Bir paket malbuş içerken görürse polis ensene binerdi. Bu kaçak yabancı sigaraları getiren BABALAR, sigara işini yapar, uyuşturucu işini yapan BABALAR ayrı, Kaçak viski ayrı bir BABA’da mesela… Yani demem o ki ülke parsellenmişti babalar ! tarafından. Aralarında şiddetli çatışmalar olurdu. Benim bölgeme giremezsin ayağı ile… O dönemlerde milyar olarak para tanımı yoktu. Lira vardı yani. Bar pavyon çalıştıranlar da her bölgede ayrı bir babanın ZİMMETİNDEYDİ…Bu bar ve pavyonlar haraçlarını bağlı oldukları babalara verirlerdi…
Yani, ülkenin bu günkü hali böyle. İktidar ayrı telden çalıyor, muhalefet ayrı telden kim parsayı toplarsa, misali… BABA sektörünü hortlatmak isteyenler var gibi geldi bana. Şarkı sözü gibi oldu ama kusura kalmayın…
Sözün özü, iktidarda başını ellerinin arasına alıp düşünmeli, muhalefette. Biz ne yapıyoruz diye kendilerine sorma zamanları geçmek üzere…
*********
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ…
Meclisi saf dışı bırakıp bir gece yarısı bu sözleşmeden çıkıverdik. Bu çekilivermeyi savunan bazıları, EŞCİNSELLİK, falan felan mavzuları, mevzu ettiler…
15.nci asır Osmanlı dönemini bir karıştırıp okusalar, aslında bu sözleşmeden çıkılmasını alkışlamazlardı. Esir pazarlarında pazarcılar tarafından !! satılan çocukların çırılçıplak teşhir edilip satıldıklarını, bunlar arasında yüzleri parlak güzel olanlarını SARAYA alındıklarını öğrenebilirlerdi.
Tıbbi bulgulara göre, oğlancı olanların sonları da, homoseksüellik olduğunu yazıyorlar. .
Bu, yaşam tarzına özenen, son 5 yıldır. Küçük erkek çocuklara yapılan tecavüzleri basında okuduk. Bir değil, iki değil, üç değil. Onlarca erkek çocuğa tecavüz edilmesinin tee Osmanlı döneminin mirasını harcamaktalar. Ve bunlardan kaç tecavüzcü hapishaneye kondu şu gün bilinmemekte.
Bu çerçeveden bakıldığında bu tür eylemlerin tiryakisi olanların sonları da, homoluk olduğunu bir önceki cümlemde dile getirdim…
Göbeğe sözde dua yazıp derde deva olduğunu söyleyerek kadınlara tecavüz edilmesi bugün gündemimizdeyse, yaşam tarzımızda tehlikeli bir virüsle yaşar olduğumuzu bilmemiz gerekiyor…
Bugün laikliğin karşıtı olanların tek emelleri de budur…
Osmanlı döneminde Erkek çocuklarının çırılçıplak meydanlarda teşhir edilmesi sonrası bazı edebi
Yazılar yazılmış. Mesela:
Acıdır her birinin hikayesi pek
Esaret muhakkak ateşten gömlek
Lanet o esirci pelid zalima
Oğlanı çıkarıp mezdi üryan …Gibi…
2021 YILINDA BU TÜR YAŞAM TARZINA yalanmak, ülkeyi, 100/200 yıl geri götürmektir…
********
VERGİ
Ülkede her birey yiyip, içmese de her dakika ama beş kuruş ama 100 kuruş vergi ödemek zorunda.
Her yıl vergi rekortmenleri liste olarak açıklanır. Son yıllarda bu iş bayağı savsaklandı.
İmdi geçtiğimiz Pazar günü bir ulusal gazete ekinde bazı şarkıcı, sanatçı ! ların neredeyse donlarının markası ve fiyatı yazılır gibi minik bir liste fotolu olarak yayınlandı.
Burcu Esmersoy… çantası CHANEL…12.300 TL.
Çizmesi, PRADA… 6.950 TL.
Ebru YAŞAR…… Çantası , LOUİS VUİTTON.. 5.460 TL
Aleyna TİLKİ ……..çantası.. MİU,MİU…….16.950 TL
Kot ceket… İRO…………..5.640 TL.
Muazzez Ersoy….Mont….MONCHER……..11.750 TL
Asgari ücret 2000 falan felan. İmdi bu yazıyı okuyunca, SERVET düşmanı yaftasını vurmayın bana. ABD’de bu yaşam tarzını göremezsiniz. Vergi sistemi tamamen bizim kinin tam tersidir. Keza futbol dünyamızın tarzı da bunlardan kalır yeri yoktur… Bir dizide oynayan, oyuncunun aldığı ücret NET olarak devlet defterine geçmemekte… Film, dizi yapımcılarının kanallardan aldıkları miktarda gerçek rakam değildir… Türkiye, ülke menfaatleri düşünülerek batı dünyasından9 bazı örnekler alınarak vergi sistemi kursa bugünkü yaşam tarzımız tamamen değişir…Birde eş, dost, firmaların vergi affına alınarak trilyonlar kaybedilmese…
İmdi burada bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. Emine Erdoğan’nın pahalı çantasına laf çakan muhalefet, 12,300 TL’lik çanta alabilen bir dizi oyuncusu ile mukayese edildiğinde, Emine Hanıma haksızlık edildiği gerçeği ortaya çıkar. Çıkar ama işte burada yine devletin kabahati var… Vergi kaçırmaların önü kesilmezse biz bu yazıları çok yazarız, Emine hanımın çantasını da…
********
GÜLMEK Mİ İSTİYORSUNUZ?
Ahan da gülün. Yılmaz Özdil’e Atatürk’e hakaretten soruşturma açıldı. Özdil’e gidip ifade vermiş. Yılmaz Özdil ve Atatürk’e hakaret. Güldürme beni ADALET.
********
DÜŞÜNCENİN BİTTİĞİ YER
“Atatürk heykeline saldıran yakalanmış”
By: GAZETELER
Bizden not: Yahu Atatürk’ün ailesine küfür eden ceza
almadı bu herif heykeline boya atmış. Ne ceza alır. Polis
Boşuna zahmet etmiş…
………………………………………..
ÇÜŞ
AKP ye karşı generalleri kışkırtan Devlet bey şimdi bu çıkan haberi inkar mı edecek? Yahu HÜRRİYET gazetesinde manşet olan o haberi nasıl inkar eder? Ederse eyi bir muayene olması gerekmez mi?
********
BÜYÜTEÇ
Akçay Cumhuriyet Bulvarının ortasına dikilen babaları kaldırın. Çok tartışmalara neden oluyor. Trafigi engelliyor dedik, dinleyen yok aferin size devam edin…
…………………………………………..
KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN
Yollar yürümekle aşınmaz
DEMİREL