Uður TARIMAN
7 Nisan 2021 Çarşamba
Tarih : 2021.04.06  17:55:34

SİZİ BİLMEM AMA BENİM ELİMDEN GELMEZ

Nedir bu  beceremediğim:  Evde marangozluk, elektrik, su tesisatı arızalandığı zaman bunlardan birisini onarmak elimden gelmez. Ne yapayım bu  beceri işi. Bazı dostları görüyorum imreniyorum. Evlerinde her işi  kotaracak aletleri var. Tornavida çeşitleri, vidalama aleti, çivi çakma, elektrik aleti, delik açmak için matkap hatta bu matkapların DARBELİSİ  de varmış, o aletten bile evinde olan dostlarım var. Bende yok. Yok çünkü bu tür işlere meyilim yok.

Mesela bu aletleri satan büyük firmaların şube mağazaları var. Şimdi ben bu aletlerden almak için bu mağazalardan birine gitsem, matkap istesem tezgahtar soracakmış, “abi, darbeli mi olsun, darbesiz mi?” ayda… yahu zaten benim midem bulanmış, öööüm gelmiş DARBE  kelimesinden bi de  alet almaya gittiğimde de karşıma çıkacakmış. Darbeli mi darbesiz mi? 

Yeter yahu vallahi yeter. Darbe  kelimesinden gına geldi…

Bu ülkenin  yapacağı yüzlerce iş varken, bir de bu darbeli matkap ortaya çıkmıyor mu, saçımı başımı yolacağım… 68 Kuşağı olarak, 1960 YILINDAN BERİ  bu melanet kelimeyle haşir neşir olmak yetti…

Bir olmayı, bir masa etrafında sorunları çözmeyi öğrenene kadar bu melanet kelimeden kurtulamayacağız. Vaziyet onu gösteriyor. İnsanlar konuşa konuşa, hayvanlar koklaşa koklaşa diye bir söz vardır… Bir olup bir masada sorunları çözeceğimiz yerde, parça, pinçik olarak kimi sağa kimi sola çekiyor ülke sorunları ortada kalıyor…

Ne iktidarında, ne muhalefetinde bu yapıcılık yok… İktidar sıcak koltuğundan kalkmak istemiyor, muhalefet, kalk o koltuğa ben oturacağım kavgasında.

Bir zamanlar İstanbul başta olmak  üzere, MAFYA  sektörü !! vardı. Mesela İstanbul parsellenmişti. Bölgelere ayrılmış her bölgeyi elinde tutan bir MAFYA  gurubu vardı… O dönemlerde yabancı sigara içmek, satmak yasaktı. Bir paket  malbuş içerken görürse polis ensene binerdi. Bu kaçak yabancı sigaraları  getiren BABALAR, sigara işini yapar, uyuşturucu işini yapan BABALAR ayrı, Kaçak viski  ayrı bir BABA’da mesela… Yani demem o ki ülke parsellenmişti  babalar ! tarafından. Aralarında şiddetli çatışmalar olurdu. Benim bölgeme giremezsin ayağı ile… O dönemlerde milyar  olarak para tanımı yoktu. Lira vardı yani. Bar pavyon çalıştıranlar da her bölgede ayrı bir babanın  ZİMMETİNDEYDİ…Bu bar ve pavyonlar haraçlarını bağlı oldukları babalara verirlerdi…

Yani, ülkenin bu günkü hali böyle. İktidar ayrı telden çalıyor, muhalefet ayrı telden kim parsayı toplarsa, misali… BABA  sektörünü hortlatmak isteyenler var gibi geldi bana. Şarkı sözü gibi oldu ama kusura kalmayın…

Sözün özü, iktidarda başını ellerinin arasına alıp  düşünmeli, muhalefette. Biz ne yapıyoruz diye kendilerine sorma zamanları geçmek üzere…

*********

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ…

Meclisi saf dışı bırakıp bir gece yarısı bu sözleşmeden çıkıverdik. Bu çekilivermeyi savunan bazıları, EŞCİNSELLİK, falan felan mavzuları, mevzu ettiler…

15.nci asır Osmanlı dönemini bir karıştırıp okusalar, aslında bu sözleşmeden çıkılmasını alkışlamazlardı. Esir pazarlarında  pazarcılar tarafından !! satılan çocukların çırılçıplak teşhir edilip satıldıklarını, bunlar arasında yüzleri parlak güzel olanlarını SARAYA  alındıklarını öğrenebilirlerdi.

Tıbbi  bulgulara göre, oğlancı olanların sonları da, homoseksüellik olduğunu yazıyorlar. .

Bu,  yaşam tarzına özenen, son 5 yıldır. Küçük erkek çocuklara yapılan tecavüzleri basında okuduk. Bir değil, iki değil, üç değil. Onlarca erkek çocuğa tecavüz edilmesinin tee Osmanlı döneminin mirasını harcamaktalar. Ve bunlardan kaç  tecavüzcü hapishaneye kondu şu gün bilinmemekte.

Bu çerçeveden bakıldığında bu tür eylemlerin  tiryakisi olanların sonları da, homoluk olduğunu bir önceki cümlemde dile getirdim…

Göbeğe   sözde dua yazıp derde deva olduğunu söyleyerek kadınlara tecavüz edilmesi bugün gündemimizdeyse, yaşam tarzımızda tehlikeli bir virüsle yaşar olduğumuzu bilmemiz gerekiyor…

Bugün laikliğin karşıtı olanların tek emelleri de budur…

Osmanlı  döneminde Erkek çocuklarının çırılçıplak meydanlarda teşhir edilmesi sonrası bazı edebi

Yazılar yazılmış. Mesela:

Acıdır her birinin hikayesi pek

Esaret muhakkak ateşten gömlek

Lanet o esirci pelid zalima

Oğlanı çıkarıp mezdi üryan …Gibi…

2021  YILINDA BU TÜR YAŞAM TARZINA  yalanmak, ülkeyi, 100/200 yıl geri götürmektir…

********

VERGİ

Ülkede her birey yiyip, içmese de her dakika ama beş kuruş ama 100 kuruş vergi ödemek zorunda.

Her yıl vergi rekortmenleri  liste olarak açıklanır. Son yıllarda bu iş bayağı savsaklandı.

İmdi geçtiğimiz Pazar günü bir ulusal gazete ekinde bazı  şarkıcı, sanatçı ! ların neredeyse donlarının markası ve fiyatı yazılır gibi minik bir liste fotolu olarak yayınlandı.

Burcu Esmersoy…  çantası CHANEL…12.300 TL.

                                Çizmesi, PRADA… 6.950 TL.

Ebru YAŞAR……    Çantası , LOUİS VUİTTON.. 5.460 TL

Aleyna TİLKİ ……..çantası.. MİU,MİU…….16.950 TL

                                Kot ceket… İRO…………..5.640 TL.

Muazzez Ersoy….Mont….MONCHER……..11.750 TL

Asgari ücret  2000 falan felan. İmdi bu yazıyı okuyunca, SERVET düşmanı yaftasını   vurmayın bana. ABD’de bu yaşam tarzını göremezsiniz. Vergi sistemi tamamen bizim kinin tam tersidir. Keza futbol dünyamızın  tarzı da bunlardan kalır yeri yoktur… Bir dizide oynayan, oyuncunun aldığı ücret NET olarak devlet  defterine geçmemekte… Film, dizi yapımcılarının kanallardan aldıkları miktarda gerçek rakam değildir… Türkiye,  ülke menfaatleri düşünülerek  batı dünyasından9 bazı örnekler alınarak vergi sistemi kursa bugünkü yaşam tarzımız tamamen değişir…Birde eş, dost, firmaların vergi affına alınarak trilyonlar kaybedilmese…

İmdi burada bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. Emine Erdoğan’nın pahalı çantasına laf çakan muhalefet, 12,300 TL’lik çanta  alabilen bir  dizi oyuncusu ile mukayese edildiğinde, Emine Hanıma haksızlık edildiği gerçeği ortaya çıkar. Çıkar ama işte burada yine devletin  kabahati var… Vergi kaçırmaların önü kesilmezse  biz bu yazıları çok yazarız, Emine hanımın çantasını da…

********

GÜLMEK Mİ İSTİYORSUNUZ?

Ahan da gülün. Yılmaz Özdil’e Atatürk’e hakaretten  soruşturma açıldı. Özdil’e gidip ifade vermiş. Yılmaz Özdil ve Atatürk’e hakaret. Güldürme beni ADALET.

********

DÜŞÜNCENİN BİTTİĞİ YER

“Atatürk heykeline saldıran yakalanmış”

By: GAZETELER

Bizden not: Yahu Atatürk’ün ailesine küfür eden ceza

almadı bu herif heykeline boya atmış. Ne ceza alır. Polis

Boşuna zahmet etmiş…

………………………………………..

ÇÜŞ

AKP ye karşı generalleri kışkırtan Devlet bey şimdi bu  çıkan haberi inkar mı edecek? Yahu HÜRRİYET gazetesinde manşet olan o haberi nasıl inkar eder? Ederse  eyi bir muayene olması gerekmez mi?

********

BÜYÜTEÇ

Akçay Cumhuriyet Bulvarının ortasına dikilen babaları kaldırın. Çok tartışmalara neden oluyor. Trafigi engelliyor dedik, dinleyen yok aferin size devam edin…

…………………………………………..

KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN

Yollar yürümekle aşınmaz

DEMİREL

 

342 kez okundu
Yazarn Dier Yazlar