MÜJDELER OLSUN !!!
Türk vatandaşı Rum dostlarım çoktu hatta sınıf arkadaşlarım vardı İSTANBUL’da. Onların Türkçe lehçelerine bayılırdım. Mesela KESTANE diyemezlerdi KESTEKANE derlerdi. Hastane diyemezlerdi HASTAKANE derlerdi. Neyse sabah gazetemize gelince bizim Olay Gazetesi dahil diğer yerel gazetelerimizde bir müjde vardı. Hep müjde diye başlanır bu tür habere… Neydi Perşembe günü yayınlanan haber?
AKP Balıkesir milletvekili CANBEY’den müjdeli bir sunum “EDREMİT’e 400 yataklı HASTAKANE”… Haberin devamını okuyunca daha bi hoş oldum. Neydi efem o devam?
“Önümüzdeki yıl temeli atılacak olan Edremit Devlet hastanesi 400 yataklı olacak” ÖNÜMÜZDEKİ yıl.
Eeee açılışını 2023 yılında yaparız gari. Malum, randevunuzu şimdiden alın 2023‘e. Hapşırsanız, tıksırsanız her bir şeyimiz 2023’e ,endeksli. Ben 7 aydır ne yazıyorum? 2023‘E DİKKAT…
Evet bir kez daha ifade edeyim, ifade özgürlüğüme dayanarak. 2023’e DİKKAT….
Teee Ali AYDINLIOĞLU’ndan beri duyduğumuz müjde. Papatya falı, yapılacak, yapılıyor, yapıldı. Koparttık takvim yapraklarını falımızda 2022 çıktı. Açılışı 2023 son yaprak yani...
Bugün KAZDAĞI denilen ek binayı gidip gören kaç vekil var merak ediyorum… Koca Edremit te 384 yılda hastane yapılabilecek arazi aradılar ve en sonunda fay hattı üzerinde bir zeytinliği gözlerine kestirdiler…
*********
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ
Kurucusu olduğumuz bir birliktelikten yine kendi isteğimizle ayrıldık. Sayım suyum yok EBEEE! Neydi efem gerekçemiz? LGBT liliği özendiriyor. Bak sen şu işe, iğne yaparlar altın dişine…
Osmanlı döneminde tee 15.nci yüzyılda esir pazarları kurulur, burada çırılçıplak oğlan çocukları satılırmış. Açın tarih sayfalarını okuyun birader. Bu çırılçıplak sahipsiz oğlan çocuklarının eli yüzü düzgün olanlarını saraya alırlarmış. Demek ki teee o dönemde KLAMPARALIK varmış. Yani oğlancılık.
Klampara aynı cinsten erkekle cinsel ilişkiye girene denir. Eee Klamparalıığın sonu, İ…nelik derler…
Eee peki o tarihlerde İSTANBUL SÖZLEŞMESİ vardı da bizim mi haberimiz yoktu?
*********
BEYKOZ KUNDURA
Ve de SÜMERBANK… Bu yerli ve MİLLİ MARKALARI kullanmayan 68 kuşağı ve ona yakın nesilden olan var mı? Yok… Bugün EVROPA markası giyenler, Beykoz kundura ve SÜMERBANK konfeksiyonu ile büyüdüler… Eminönü çarşısı özellikle bu konuda çok hareketliydi. Özellikle Sümerbank mağazası o döneme göre çok şık bir mağazaydı. Her isteğe göre konfeksiyon mevcuttu. Hani bir türkü vardır Karadeniz tarafından “deden çarik giyerdi punlari unuttin mu!” diye. Unutmuş olmalılar. Bayanları Sümerbank basmalardan, renkli renkli elbiseler alırlardı. Hatta Sümerbank’tan aldım diye sanki VAKKO’DAN ALMIŞ GİBİ BÖBÜRLENİRLERDİ.
Beykoz kunduranın ürünleri de çok sağlamdı. Bir ayakkabıyı 3 yıl giyebilirdiniz… Geçmişi unutan, yarını sahte görür… Şimdi, çıktığı yumurtayı beğenmeyip, kaz yumurtası yemekle övünüyorlar. Bugün batı malını yani batı markasını giyenler markayı bile TELAFFUZ edemiyor ama caka atmaktan kaçınmıyorlar. Ne yapsın beyin motorları arızalı…
*********
MONTRÖ
Her gün yeni bir gündem yaratma ustası olduk. Bu konuda batıya bile GÜNDEM YARATMA konulu seminerler düzenlesek çok iyi döviz elde ederiz. Son model gündem bildiğiniz gibi MONTRÖ. Daha ağzımızdan çıkar çıkmaz, kendi gündemimizi kıskanan UKRANYA iki önce bir açıklama yaptı dünya piyasasına ! Türkiye boğazları açmalıdır… Neden Rusya ile çatışmaya başladı, KIÇI sıkıştı NATO ya gönderme yaparak Amerika ve Nato ülkeleri savaş gemilerine yol vermemizi istiyor.
Bu bize ders oldu mu acaba? Boğazları açarsak ne olacağı kendiliğinden önümüze düşüverdi…
Allah yardım etti ve DANK DİYE KAFAMIZI DUVARA çarpmaktan kurtulduk. Tabii ders olduysa…
********
KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar
ATASÖZÜ
*********
DÜŞÜNCENİNİ BİTİTĞİ YER
Amirallerin 4’ü ve aileleri CHP üyesi
By: İçişleri Bakanlığı
Bizden not: FETÖCÜLERİN YÜZDE KAÇI AKP’ye kayıtlı idi? Keşke onu da açıklasalardı.
……………………………………………..
ÇÜŞ
Kokainci için, “aramızdan bir kişi bu suçu işlemiş, genellemek hatadır.”
Eyi güzel, BİR KERE İLE Bİ ŞEY OLMAZ CANIM” diyene de eyvallah. Gerisi azzz sonra mı diyeceğiz yani…
………………………………….
BÜYÜTEÇ
İkizçay’ın yüz karası binalar yıkılmaya devam ediliyor. Eyi güzelde tonlarca hafriyat nereye dökülüyor ben onu merak ediyom.
************
AŞI
Aşın va mı aşın ! Va veya yok… Va sa va dır… Efendim son derece komik bir durum vaziyeti ! hasıl oldu.
Topçular hemen aşılanacakmış… Bak sen şu işe… Alamanya maçını aldılar Hollanda maçını aldılar çuvalla hemi de AVRO İLE PRİM aldılar, aşılarını devlet yaptıracakmış. Öğretmenim, canlarım benim ne kadar isyan etseniz hakkınızdır. Benim milletim benim canlarım diyenlere kanmayın. Sizi düşünmeyenleri düşünmeyin… Siz ay başını zor getirirken, milyon avroları 180 dakikada cebe indirenlere MİLLİ deniyor bu ülkede. Sözleşmeli olanlarınız var mesela ayda 700/800 TL alanlarınız var üç günlük mutfak masrafınız. Çoluk var, ana var, baba var. Hem trilyonla transfer ücreti alsınlar hem AVRO ile prim alsınlar onlar YERLİ VE MİLLİ siz, Moskof vatandaşı mısınız? Bunun hesabını sorun gari nerede soracağınızı biliyorsunuz…
*********
İNSAN HAKLARI
AB, Konsey ve komisyonlarının önde gelenleri Ankara’ya geldiler ve Cumhurbaşkanı ile görüştüler. Bu gelenlerin tek üzerinde durdukları konu İNSAN HAKLARI…
Hak verilmez alınır derler ama biz almasını bilmiyoruz. Bunu derken zor değil elbette. Vatandaşın devlet yönetimine vereceği en etik istem sandıktır… Bugün ağlaşan toplum yarın sandığa gidince yine aynı filmi izlemek durumunda kalırlarsa ben kimseye acımam. Layık olduğunuz gibi yönetilirsiniz. Hak hukuk, insanoğlunun beynindedir…Ders verecekseniz hukuki yoldan yani seçme hakkınızı iyi kullanarak verirsiniz…Argoda bir söz vardır. Hem ağlar, hem uçkuru bağlar DENİR. Ağlamayacaksın o zaman ağlamayacaksın… Hayvan severler de ağlaşıyorlar aylardır Hayvan hakları meclisten çıkmıyor diye. Önce İNSAN HAKLARINI AL, SONRA SIRA HAYVANLARA GELSİN BE DOSTLAR…
*********
YOLSUZLUK
Olmadığı gün var mı? Nerede, neler götürülüyor bilen yok ancak bir yerde acemilik yapıp yakayı ele verenlerden haberdar oluyoruz. BİNİCİLİK FEDERASYONUNDA da yolsuzluk olduğu tahminime göre birbirlerini ihbar etmiş olacaklar ki su üstüne çıkmış. Muhasebe müdürü çorbayı torbaya doldurmuş. Kendinden önceki Müdür, tüyoları vermiş. Yenisi eskisine pay veriyormuş. Herhalde eksik verdi ki, su üstüne çıktı. Daha kim bilir kimler neler götürüyor bilen yok. Baksanıza daha üç beş ay önce tramvaya binen bugün MERSOYA biniyor… Ye Mehmedim ye…
**********
YILMAZ GÜNEY
Rahmetli olalı yıllar oldu ama bugün bile kimileri eyi tarafından, kimileri kötü tarafından anar oldular.
Yılmaz Güney’i yakinen tanıyanlardanım. Çok film setinde magazin muhabirliği yaptığım dönemlerde tanırım. Ölenin arkasından konuşulmaz ama, öyle göklere çıkartılacak bir yapıda da değildi. Çift tabanca gezerdi. Set işçileri iş bitiminde yevmiye beklerlerken “kaçmıyoruz ya lan bunun yarını da var” diye azarlardı. Adana’nın Yumurtalık ilçesinde bir savcıyı da vurmuşluğu vardır. Neyse Allah rahmet eylesin. Bu notu yazmamdaki sebep, millet olarak GERÇEKÇİ olmadığımız, olamadığımız için yazıyorum.