AL BİRİNİ VUR ÖTEKİNE…
Bu cümle günlük yaşamımızda çok kullandığımız bir sözdür. Yani bir birinin kopyası gibilerinden. Ben bu cümleyi kime ya da kimlere karşı kullandım diye merak etmeyin. Hemen arz edeyim efem.
Hani şu YANDAŞ medya diye söz edilen basın gurubu var ya. Aha işte onlara hitaben kullandım.
Dün yani 10 Haziran 2021 Perşembe günü sabahı gazete alırken STANDAKİ ulusal gazetelere gözüm takıldı.
-YENİ ŞAFAK……ÇETELERE BEL BAĞLADILAR
-TÜRKİYE ………..ÖRGÜTLERE BEL BAĞLADILAR
-YENİ BİRLİK …….SUÇ ÖRGÜTLERİNE BEL BAĞLADILAR
-DİRİLİŞ POSTASI…..SUÇ ÖRGÜTLERİNE BEL BAĞLADILAR
-MİLLİYET …………..SUÇ ÖRGÜTLERİNE BEL BAĞLADILAR
Eee bu gazeteler, ayrı binalarda, ayrı ofislerde, ayrı matbaalarda basılan sözde ayrı sermaye ile basın sektöründe sözde yayın yapan mevkuteler… Bu gazeteleri çıkaran ekip, iyi tarafından maaş alıyorlar. Ceplerine HEMEN TURKUAZ BASIN kartı konulmakta… Orta yerde gazeteciyim diye gezinen takım…
Gazeteciliğin idam fermanını yazan yargı organları… Basın ahlak yasasını rafa kaldıran sipariş üzerine yazıp çizen kadro.
1971 yılında Yüksek Gazetecilik Okulundan (üç yıllık) mezun olup, MİLLİYET GAZETESİNDE STAJIMI yapmıştım. Bugün Basın konseyi başkanı olan PINAR TÜRENÇ o günlerde Milliyet gazetesinde muhabirdi… Her akşamüzeri gazeteye yaz- kış ter içinde döner, ATLATMA haber yakaladıysa yüzünde yorgunluk değil mutluluk teri akıtırdı. Yani ATLATMA HABER yakalayamayan bir muhabire o gün haram olurdu… O tarihlerde staj 6 aydı. Ve aklıma takılan bir konu vardı. HOLDİNGLER nasıl vergi veriyorlardı? Yazı işleri müdürü ERGUN ağabeye açtım konuyu ”SÖZÜ GEÇEN BİR HOLDİNG BAŞKANINA ULAŞ ONDAN AL BİLGİYİ” demişti… Üç dört gün uğraştım ve sonunda rahmetli SAKIP SABANCI’DAN randevu kopartabilmiştim. İstanbul’un KABATAŞ ile yan yana olan FINDIKLI sahilindeki merkezine gittim. Sekreteri çok candan karşıladı. “SAKIP beyin JAPON MİSAFİRLERİ VAR BİRAZDAN ÇIKACAKLAR, SİZE BİR KAHVE İKRAM EDEYİM” dedi. Kahvemden ilk yudumu aldığım anda SAKIP AĞA’NIN KAPISI AÇILDI ve AĞA “MİLLİYET’TEN ARKADAŞ GELECEKTİ”. Geldi işte burada efendim dedi… Aga “kusura kalma üç dakikaya kadar misafirler gidecekler” dedi. İşte bir HOLDİNG PATRONU ve nezaket. Başarı böyle geliyor olmalı dedim kendi kendime. Neyse içeri alındım.
“Efendim sadece bir soru içeriğinden bilgi almak için rahatsız ettim. Türkiye’de HOLDİNGLER nasıl vergi ödüyorlar?”
“ Hayy gözünün yağını yiyem gardaşım. Devlet devlet ola yasamı çıkara, hakkıyla vergisini ala” Bu kadar mı efendim dedim. “Başka lafa gerek var mı? Dedi. Ve hiç unutmam bu haberimi süsleyerek yazı işleri müdürümüze verdi. Ve manşet oldu…
Şimdi, yandaşlığın dışında da bağnazlık var. KAFA KOPARTICI gazeteci ünvanı günümüzde pek revaçta. İlkokul mezunu bile yerellerde gazeteciyim diye geziniyorlar, yaptıkları iş heyecanla seçim günlerini beklemek, deveden bir tüy kopartabilmek! Bugün adliye raflarında onlarca dosyası olanların yüzleri bile kızarmıyor. Bunlara kopan! yani para verip sus payı verenlerde aynı kalitede olanlardır…
Bunlar yani hem para kopartanlar ve para kopanlar birbirlerine BEL BAĞLAYANLARDIR…
AL BİRİNİ VUR ÖTEKİNE. Geçtiğimiz gün EDREMİT’te bütün gazeteciler 3 göbek dahil MAL BEYANI versinler diye kendimi de katarak yazdım. ÇIT ÇIKMADI… Tenzih edilenler kendilerini biliyorlar zaten.
********
EL ARKADA DOLAŞMAK…
İmamoğlu konusu ile ilgisi yok. Ben bu el arkada konusunu değişik bir yaşam biçimi için yazmıştım.
Orta yer tokatçı doldu. Rahmetli CEMAL SAFİ’nin VURGUN şarkısı geldi aklıma ama o da vurgunu sevdalısından yediği darbeyi dile getirmişti… Bu bizim vurgun, öyle sadaka parası felan değil. İlkokul mezunu bir KARA PARACININ uçak şirketi kurması, sonra hileli iflası Amerika bankalarını dolandırması gibi büyük Vurgunlar gözümü korkuttu. ELİMİZ ARKADA gezeceğe benziyoruz diye üç beş kez yazdım.
Kimler trilyoner oldu dedikten sonra YENİ BİR MESLEK BAŞARILARI İLE TAVAN yaptı diye yazdım. Neydi bu yeni meslek? KOMİSYONCULUK… Böyle büyük vurgunlar tek başına yapılamaz. Mutlaka elin cebinde olacak dağıtım yapacaksın. Komisyonculuk… VERGİSİZ, RİSKSİZ BİR MESLEK haline geldi… Temiz para yani ! Milletvekilliği sona erenlerin bile Ankara’da ofisleri var. Eee bi de buna “BÜROKRASİYİ AŞAMIYORUZ” DİYE AÇIKLAMA YAPARSAN, YOLU AÇMIŞ OLURSUN.
HAM ÇÖKELEK şarkısı da HİT olmuştu hatırlarsanız? ÇÖK-ÇÖKÜŞ-ÇÖKMEK. Gidi ham ÇÖKELEK seni
*********
KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN
Allah kimseyi okumuş CAHAL yapmasın
Günün özlü sözü
………………………………….
DÜŞÜNCENİN BİTTİĞİ YER
“KARAPARACI, M.EĞİTİM BAKANINDAN PLAKET ALMIŞ”
FOTOĞRAFLA SABİT bir haber…
By. GAZETELER
Bizden not: Yadırgamadım. Son yıllarda moda olan bir siyasi
Yapı. Atatürk’e hakaret et ertesi gün terfi al misali.
PTT’yi 200 milyon usulsüzlükle zarara uğratan 5 bürokrat
Yüksek maaşla başka yerde göreve atandılar. Örnek bir değil
Bin. Allah korkusu diye bir mefhum var ama işte aması var.
………………………………………………………….
ÇÜŞ
İKİNCİ EL OTO EL YAKIYOR. Bu başlık altında ülkedeki ekonomik bir durum. Dün Hürriyet Gazetesi’nde bir haberle çelişkiye düştü. Hürriyet’in haberinde bir otomotivci “KİŞİYE ÖZEL OTOYA TALEP ARTTI”. İnanmak ya da inanmamak. Kara para, ak para işte burada kendini gösteriyor.
KİŞİYE ÖZEL OTO. Yandık valla yine Ankara’ya kişiye özel oto yağacak!
*******
BÜYÜTEÇ
Çarşamba günü CHP Milletvekili Ahmet AKIN aradı. Aynı gün kendisine yönelik sitem dolu yazımı okumuş. Üç beş kez özür diledi, en kısa zamanda elini öpmeye geleceğim dedi.
Tee Ankara’da yazılanları okuyor ya da duyuyor ama, ilgi gösteriyor. Buradaki CHP’li Belediyeye yönelik 2.5 yıldır yazılanların bir tanesine yanıt verilmiyor. İş nezaketi. Ne oldum delisi olmanın kabuslu günleri… Sevgili Ahmet Akın’a TEŞEKKÜR EDİYORUM.
…………………………
TONMAİSTER VE SÜFLÖR ARANIYOR
Yeni kurulacak bir siyasi partinin tüm ses yayınlarından sorumlu olacak TONMAİSTER istihdam edilecektir. Tonmaister, gerek genel başkan, gerekse parti sözcümüzün konuşmalarını CAM’dan değil mikrofondan doğaçlama yapacakları konuşmaların ses tonlarını düzenleyecektir. Süflör ise, SİMÜLTANE tercüme yapabilecek derecede İngilizce bilmesi gerekmektedir.
Her iki konudaki müracaatlar Parti merkezimizi şahsen müracaat edecekler. Son 5‘e kalanlarla GENEL BAŞKANIMIZ bizzat mülakat yapacaktır.
********
EDREMİT ARITMA MÜDÜRLÜĞÜ
Yıllardır bu işletmeyle uğraşmaktan gına gelmişti. Şimdi MÜSİLAJ konusu gündeme gelince bu uğraşım devam edeceği benziyor. Bugün ARITMA kapasitemiz yeterli mi değil mi? YAZ KIŞ NÜFUS, BAZ ALINDIĞINDA durum nedir? E-87 YOLU KENARINDAKİ BOKLU GÖLETİN içinde bulunan VİDANJÖR boşalta kuyusu tam bir fiyasko. Yarısı toprağa yarısı kuyuya. Arıtmadan gece denize çaktırmadan döküm yapılıyormuş, yapılmıyor mu? Bu tesisin sorumlusu kim? Eski dönemlerde biliyorduk arayıp konuşabiliyorduk. Eee şimdi büyük oldu, Büyükşehir’e geçti ya!
*******
HDP’NİN KAPATILMASI
Bu konuyla ilgili yazımı bir iki gün sonraya bıraktım. AFFOLA...
**********
ÇAYLAR
Kızılkeçili çayı ile Zeytinli çaylarının iki yanları imrenilecek bir güzellikte. Sabahları halk erken saatlerde buralarda yürüyüş yapmaktalar. Buraya kadar olan güzellik RABBİMİN bahşettiği güzellik Çayların içlerine bakmadan yürüyor insanlar. Çöplük ne ararsanız var. EYY, D.S.İ sen neymişsin be abi. Seninle nasıl gurur duyuyorum anlatamam !!!!!!