RÜZGAR GİBİ GEÇTİ…
Günümüzde böyle senaryolar yazılmıyor diyeceğim ama AKP’nin 20 yılı da rüzgar gibi geçti. Bu senaryonun filmi çekilse ama Rüzgar gibi geçti filminin senaryosu misali gerçekçi, yalın, yansız bir belgesel olsa. Mesela; Kuruluş Osman dizisindeki kırılan büyük GAF, Türk tarihine yapılan ihanet gibi. Atatürk’ün kurtuluş savaşında Mehmetçiklere “ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum” sözünü ÇALIP, Gavurun ağzına koyulması gibi olmadan. Mesela 68 kuşağının çocukluğunda evlerde kullanılan buzdolabının tel dolabı olduğu söylemi olmadan… Dinin, siyasete alet edilmesinin günah olduğunun itirafı gibi gerçekçi bir belgesel… Yürek ister, değil mi? Rüzgar gibi geçti senaryosunu üç beş kez okuyarak masaya yatırılsa öyle yazılsa. Var mı o bir yürek…?
Bu belgesel içinde elbette POLAT ELAMDAR ! da olacak, Belgesele renk katar. Nasıl hindi gibi kabararak yürünür, nasıl aynaya bakarak arkasındakinin alnının çatısından vurulur. Sonra nasıl HUUU çekilir onun görüntüleri de eklenirse yavuz olur.
Ve filmin sonuna İTALİK HARFLERLE THE END…
*********
PAZAR
Ülkenin her il, ilçe, hatta köylerinde haftanın belirli günlerinde sebze ve meyve tedariki için kurulan alışveriş merkezleri. Ha AVM ha PAZAR yani.
Sadece bir fark var. Biri her gün yenmesi kaçınılmaz olan meyve ve sebze pazarı diğeri MARKA don gömlek ihtiyaçlarının satın alındığı modern PAZAR yeri.
Neyse, ülkede 40 milyon insan. Sebze meyve AVM’sine gider, gitmeye mecburdur.
Büyük sözü dinlemekte fayda var… Pazara gitmeden önce liste yapacaksın. Her gördüğünü değil ihtiyacın olanını alacaksın… Eee şöyle bi liste yapak dedik evde Nuran ile..
4 kişiyiz. Domat lazım. Bir hafta için gereken domatı ortadan dörde bölek dedik, tezgaha bakıp ona göre büyüklükte domat almamız gerekiyor.
Sivri biber boş ver biraz lükse kaçıyor diye es geçtik. Dağdan toplanan bazı otlar var mesela, onların demeti bile 5 gayme vazgeçtik tek öğünlük..
Patlıcan alak dedik, karnı yarık yapalım diye 4 adet alalım ama KIYMA gerekir diye düşündük hadi 20 Liralık kıyma ile kurtarırız falan. Ispanak alalım dedik en karlısı o çıktı, iki gün yiyebiliriz falan ama onun da yanına yoğurt gerekir, küçük bir kase ile idare ederiz. Kiraz alak dedik, 10 gaymeden aşağısı yok. Hani kendimiz için değil belki torunlar gelir diye düşündük eee be kardeşim onu da tane ile alacak halimiz yok. 5 liracık aldık. Kayısı var mesela yanına yaklaşılmıyor es geçtik. Ayşe kadın alak dedik, yarısını zeytinyağlı yaparız diye, Zeytinyağı çok gider mi diye ikileme düştük. Neyse PAZAR işte bu… Domatı 4’e bölüp yiyin misali öğütlerde bulunanlar, kendileri özel yetişmiş domat yerler. Tok açın halından anlamaz değil mi ya? Öğüt vermek kolay. Dilin kemiği yok. Ama beyinlerimizde bir takıl LOP’lar var. Çalışanı var çalışmayanı var….
*********
TERÖR
Binbir çeşidi olan melanet… Şimdilerde YALAN RÜZGARI GİBİ BİR FİLM oynuyor ekranlarda ve yazılı basında. Önüne gelen yalan rüzgarından bir parça koparıp salıyor…
Bu silahsız çok tehlikeli bir TERÖR… Gözümüzün içine baka baka söylenen yalanlar, alnımızın ortasından vuranlardan beter. Alnın ortasına yersen o anda MEFTASIN sen sağ ben selamet hesabı.
Ama bu yalan rüzgarı insanları her gün her dakika öldüren İŞKENCE ile katliam. Üstüne üstlük bu tür katliamı yapanı yakalayacak kurum da yok…TUT ŞUNUN UCUNU DÖŞEYELM ABİ misali her gün bir yenisi döşeniyor. Yalan dinimizde mübah değil ama, din dersi vermesi gerekenler bile bu teröre ayak uydurdular günümüzde… Yani din de nasibini aldı. Elbet bu TERÖRÜ bitirecek bir ANTİTERÖRİST çıkacaktır…
*********
ERDOĞAN BU KARARLA KENDİ AYAĞINA SIKTI
Bu cümle İYİ PARTİ Genel Başkanı Meral AKŞENER’e ait. Akşener bu cümleyi İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN TEK İMZA İLE ÇIKILMASINA sebep olan Erdoğan’a seslendi yani.
OYSA Sn. Erdoğan sadece İstanbul sözleşmesiyle değil mesela; 3600 göstergeyi hemen çıkaracağız diye seçim meydanlarında söyledi ama bu sözünü YERİNE getirmedi. Mesela; EYT’lilere seslenirken “emekli olacaksın bir de başka işe girip çift dikiş maaş alacaksın yok öyle yağma” dedi ama son günlerde 3/5 YERDEN MİLYAR LİRA ile konuşulan kendisi tarafından atanan bürokratlarla doldu ortalık… Mesela ŞEHİR HASTANELERİ için en büyük hayalimdi dedi, ama 5.nci yılı dolan bu hastaneleri DANİMARKA’YA kiraladı…
Mesela; atanamayan öğretmenler var… Mesela pandemiden sonra patlayan işsizlik var. Mesela İçişleri Bakanı Soylu’nun hakkında bir takım söylemler var. Mesela, mesela yani Akşener’in dediği gibi Sn. Erdoğan sadece İstanbul sözleşmesi nedeniyle değil ŞARJÖRÜ boşaltmış durumda kendi ayağına…
**********
TOMBİŞ BEDAVA BREZİLYA’DAN GELDİ
Tarifeli marifeli, attığı kazık yetmiyormuş gibi polisim gitti, tuttu elinden UÇAKLA Türkiye’ye getirildi. Borcum borç ödeyeceğim diyor. Ulan kaçtıktan sonra yemediğin herze kalmadı. Yatlar, katlar, gaciler falan felan. Tokatladığın insanlar şimdi yıllarca senin paraları geri ödeyeceğini bekleyecekler. Neyle ödeyeceksin? Yeni procelerim var felan diyormuş. Yani yeni TOKAT proceleri.
Söylendiğine göre 15 ay falan yatıp çıkabilirmiş… Türkiye yerinden sarsan BANKER faciası vardı. Borcunu ödeyenler de vardı aralarında… Ama şimdikiler tam bir Tarzan. Tokatlayıp tüydüler.
Aslına bakarsanız ben bu tokatçılara değil, hiçbir güvence almadan paralarını kaptıranlara ayar oluyorum… Yahu ülkede onca BANKA var. Aza kanaat etmezsen yersin böyle kıçına kazığı.
*********
BELEDİYELER AYAĞINIZI DENK ALIN…
Parmak sallamayı bırakıp sopa gösterme vaziyetine geçen iktidar, Belediyelere KIZILCIK sopasını göstermeye başladı. Son sopa şöyle:
Sopanın tutulacak yeri cilalı.. “Belediye sınırları içinde bulunan TURİZMLE ilgili alanlar Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın tasarruf ve denetiminde olacak” Yani Rumca SİGA SİGA diye bir cümle vardır. Yavaş yavaş. Bu durum çerçevesinde bizim DALYAN bölgesi elden gidiyor gibime geliyor.
Büyükşehirleri kaybeden AKP elbette bunun altında kalmayacak ve gerekeni yapacaktır diye daha öncede yazmıştım… Ekmek büfeleri, ihtiyaç sahipleri için toplanan paralara bloke konması sinyal vermişti. Şimdi turistik alanlara el koyarak belediyelerin ellerini ayaklarını bağlama procesi ! uğraşına girdi. AYAĞINIZI DENK ALIN… PEK SAYIN BELEDİYE YÖNETİMLERİ…
*****
DÜŞÜNCENİN BİTTİĞİ YER
“Belediyelerimiz halka hesap verecek ve şeffaf olacaklar”
By: K. KILIÇDAROĞLU
Bizden not: Duymayanlara işitme cihazı ücretsiz dağıtılsa nasıl olur?
……………………………………………….
BÜYÜTEÇ
Yahu kardeşim hiç mi gazete okumuyorsunuz, hiç mi gazete okuyan eşiniz dostunuz yok. BBB yetkilileri bu kaçıncı yazışım, kaçıncı soruşum. Edremit ARITMA kaç aydır çalışmıyor ya da
çalışmadı? Bari kime soracağımızı çaktırmadan fısıldayın.
………………………………………..
ÇÜŞ
4 NOLU YARGI PAKETİ. Ne zaman Meclise gelecek ve icraata konacak? Gelse ne olur icraata sokulsa ne olur? Aynı tas aynı hamam misali.
…………………………………………….
KULAĞGINIZDA KÜPE OLSUN
Hamama giren TERLER
ATASÖZÜ
……………………………………………..
ECRİMİSİL VE İŞGALİYE
Al birini vur ötekine. Birinin adı falan diğerinin adı felan. Kıyı işgalinin adı ECRİMİSİL, kaldırım işgalinin adı işgaliye… Küçücük esnafın tepesine binen devlet, deniz sefası yapmak için iskele kurana merhaba canım… Eski yıllarda her kesilen ECRİMİSİL cezasını Kaymakamlığa bağlı müdürlükten bilgi alır, halkı bilgilendirirdik… Rüzgar gibi geçen bir dönemde neler neler bıraktık maziye. Arkamıza bakamıyoruz bile, nereden nereye geldik babında…