STRES…
Açılımı, zorlu ya da rahatsız edici bir durum karşısında kişinin hissettiği duygusal ve fiziksel gerilim hali… Efendim bu hal durumu ! dikkate alındığı için halkın meclisinde sille tokat birbirlerine giren pek sayın ve saygın hatta bazılarının önlerinde düğme iliklediği bu düğme ilikleyenler arasında üst düzey bazı kamu görevlilerinin de olduğu bilinen bir olgu değil mi ya. Evet. İşte bu pek saygın milletvekilleri ara ara kimileri üstlerine yaranmak uğruna masaların üzerine çıkarak kafasını bozan karşı tarafın vekiline balıklama dalanları da izliyoruz. Şiddet diye bir yerlerimizi yırtarken, kadına, çoluğa çocuğa, yaşlıya sille tokat dalanlar için cezai müeyyidelerin artırılması konusunda yetkili ve etkili bu vekillerin STRESLERİ zayıflatılsın diye bizim paracıklarımızla tabana bakır tellerle kaplı duvardan duvara sistemiyle halı kaplandı… Vekil beyzadelerin stresleri imha edilsin diyerek…
Bu buluş, corona aşısını bulan UĞUR hocaya bile sol çeker. Ne zekadır bu valla takdire şayan bir buluş….
Buraya kadar eyi güzel diyelim. Sokaktaki insanların STRESLERİNİ nasıl bertaraf edeceksiniz, bir de bu duruma buluş bulsanız diyorum… Bir adam bir kadını bıçaklıyor. Bir kere yetmez on kere diyor o da yetmez 15 yerinden bıçakla öldürenlerimiz var… Bu çıldırmış insanların STRESLERİNİ neyle yok edeceksiniz… Hadi bunu da bıraktık kenara, bıraktık çünkü bunun adına CİNNET tanımını taktılar ve bu yüzden İNDİRİM bilem verilmekte. Peki çarşı pazara çıkıp etiketleri bıçaklama arzusu ile çıldıran binlerce insanın STRESİNİ neyle azaltacaksınız? Yok öyle zincir mincir markete parmak sallamakla olmuyor bu iş… Kooperatif marketleri açmakla dahi olmuyor. Daha önceleri de duymuştuk, hatta her mahallede bir bedava kahvehane AÇACAKTINIZ hayal. ŞİMDİ BU KOOPERATİF marketleri de hikaye… Halkın STRESİNİ almak için, halk imkanlarıyla yaşamanız gerekiyor. Asgari ücretle Kooperatif marketlerine gitmekle de bu stresi alamazsınız… Bu STRESİ alabilmeniz için serbest piyasa ekonomisini terk etmeniz gerekiyor… Bakanlar, Bakanlık tabelasında yazan sektörün uzmanı olması kaçınılmazdır… Hastaneye gittiğinizde kulak burun boğazcıya, kalbinizi gösterebiliyor musunuz? Ona benzer yani. Stresi almak için göbeğe muska yazmakla da olmuyor… Her konunun uzmanı bir BAKAN getireceksin, kurumsallaşmış bir şirket gibi yetki ile donatıp, denetleyeceksin. Yani işine karışmayacak ama denetleme mekanizmasını çalıştıracaksın… Liderine yaranmak için halkın meclisinde sille tokat çalıştıranlardan VEKİL de olmaz.
Dahası var; her saniye vergi ödeyen sokaktaki insanın yaşama hakkını etiketlerle geri alıyorsunuz.
Daha dün;
Suya zam
Elektriğe zam
Akaryakıta zam
Doğal gaza zam
Tüpe zam
Verginin vergisine zam.
Yani iktidar hiçbir yatırım karşılığı olmayan bu hizmetlere günaşırı zam yaparsa bu halkın STRESİNİ nasıl alacaksınız?
AKP yanlış yolda. Kendi ROZETTAŞLARI bile yeter gari diyorlar. Madem halkı hiçe sayıyorsunuz o halde bütün il, ilçe ,köy meydanlarında HALKA ÜCRETSİZ ANTİDEPRASAN dağıtın da stresleri bir nebze hafiflesin !! Ya da ücretsiz STRES TOPU DAĞITIN… Halkı stres topu olarak görmekle halka yalandan canım milletim, şekerlerim diyerek seçim meydanlarında ahkam kesmekle devlet yönetilmez… O da olmuyorsa ÇAY yerine STRES TOPUatın.
*********
DİN DEĞİŞTİRME…
Yakın geçmişte din değiştiren sözde bir sanatçı kızımız vardı. Otobüs değiştirir gibi din değiştirmişti.
Merak bu ya, din değiştirenlerin cenazeleri hangi kurala göre yapılması caizdir.
Öyle ya, bu tür bir vatandaş, mefta oldu. Mefta olduğu gün, anasından doğduğu günkü dini kurallarla mı, yoksa, anasından doğduğu günkü dini bırakıp yeni dine geçtiği günkü kurallarla son yolculuğuna çıkacak… Ya da DİNSİZLER mezarlığında hiçbir uygulama yapılmadan çıkılan yolculuk misali. İMAM, HAHAM, PAPAZ tercih ölenin mi yani… Ya da hiç birİ olmaksızın….!
Birde, büyük devletlerin, polisiye metodlarıyla, ajan olarak gönderdikleri var dünyanın dört bir yanına. Sahte din değiştirme, sahte millet rozeti. Bunların ölüleri o devletin sistemiyle sessiz ve derinden yapılmakta. Filmlerdeki sahneler aslında gerçek sahnelerdir… Argo tabiri ile YERSEN…
*********
( ÇERÇEVLİ) EDREMİT’E HOŞ GELDİNİZ
Kaymakam Ahmet ODABAŞ ve EMNİYET Müdürü Burak LEHİMER görevlerine başladılar. Sefalar getirdiniz. Başarılar diliyorum. Sayın Kaymakamımızın basına bakış açsını bilemiyorum. Son 7 yıldır Kaymakamlık makamından bir tek yazımıza bilgi babından ne bir telefon ne bir yazı almış değilim. Bu açıdan halkla yönetim arasında KÖPRÜ olan basın elbette bilgilendirilme beklentisi içinde olacaktır. Temennim inşallah iyi bir diyalog içinde çalışırız. Yeni Emniyet Müdürümüzün fotoğrafına baktığımda, sevecen, ılımlı toplumla iç içe olacağı bir fotoğraf veriyor. Yüzündeki bu tebessüm enerjisinin göstergesi ve “ben bu işi biliyorum” ışığı. Tekrar hoş geldiniz…
*********
EDREMİT BELEDİYESİ’NİN BORCU
Halkın Belediyesi sloganı ile yola çıkan günümüz Edremit belediyesi yönetimi, halkın sorduklarına
Sıcak bakmayan bir çizgide. Borçsuz belediye olmayacağının, olamayacağının bilincindeyiz elbette.
Ama, halkın belediyesi halka hesap vermek zorunda… Borç harç derler ya ! Halk ilk günlerde bu sloganı pek tutmuş, beğenmişti… Eee o halde halk parasının hesabını sormak hakkını saklı tutar. Ayrıca BELEDİYE ŞİRKETİ olan ED-BEL’in durum vaziyeti. Bir de bir önceki yönetimden devir aldığı GAYRİMENKUL değerlerinin durumu. Biz bu konuyu defalarca sorduk köşemizde. Benim cebime giren çıkan yok, halk soruyor, yaz sor diyor bizde yazıyor ve soruyoruz. İster bilgi verin ister vermeyin, Hesap nasıl olsa HALK TARAFINDAN KESİLECEK.
********
SMA
Minik bebeklere musallat olan bir hastalık. Tedavisi yurt dışında yapılmakta. İlaçları pahalı. Ana babalar valiliklerden izin alarak para toplama yani kampanya yaparak tabiri caiz ise para dilenmekteler, yatağa mahkum bu yavruları hayata döndürebilme açısından. Sağlık Bakanlığı bir ekip gönderip bu hastalık nasıl tedavi ediliyor, kullanılan ilaç hakkında bilgi, bu ilacı uygun rakamlarla devlet tarafından satın alınabilmesinin yollarını araştırma zahmetine bile girmiyor.
Bu konuyu defalarca yazdım, yazacağım. Ekranlarda etrafa boş boş bakıp gülücükler dağıtan o bebeleri görünce İNSANLIĞIMA lanet okuyorum. Bu ülkede havadan para kazanan yüzlerce sonradan zengin olanlar kıllarını kıpraştırmıyorlar. Mesela biri var milyarlarla konuşulan vergisi siliniyor… Bütün büyük ihaleleri alıyor, yahu kazandığın paranın zekatı olarak bari bir yavrunun tedavi masrafını üstlen… O parayı me-za-ra mı götüreceksin. Kefenini Avrupa’da bir markaya cepli yaptırdıysan sözüm yok, al ve götür huriler seni bekliyor. Tez yoldan gidesiniz…
***********
DÜŞÜNCENİN BİTTİĞİ YER
“ iz denize insan dökmedik,”
By: Ordu belediye başkanı
Bizden not: Eyy kafatası içinde sünger taşıyan, sen bugün denize taş dökerek havalimanı yaptıysan, denize dökülen ecdadımızı kılıçtan geçirenlerden kurtulduğun için yapabiliyorsun.
……………………………………………..
ÇÜŞ
Paparazzi. Edremit’te o kadar muhabir yetişti. Bir tane paparazzi muhabiri yetişmedi be birader. Hatırı sayılı yürekle bir paparazzi muhabiri yetişseydi
ne olurdu? Aman ha iyi ki yetişmemiş diyenleri duyar gibiyim.
………………………………………………..
BÜYÜTEÇ
Edremit’te kaç kepenk kapandı? Kaç yüz işsiz var diye soracak olsanız, bu konularda bilgi vermesi
gerekenler bile arkalarını dönüyorlar. Bilseler de konuşmuyorlar. Daha iki gün önce bir köyümüzde Borcu için intihar eden gencecik bir insanımız sizlere ömür oldu. Allah rahmet eylesin. Bilen var mı bu konuda konuşmak isteyen çağır da geleyim…
………………………………………
KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN
Tavşanı tazı tutar, çalımı avcı satar
ATASÖZÜ
