YIL 1971
Yüksek GAZETECİLİK OKULU AKŞAM BÖLÜMÜNÜ
BİTİRDİĞİM YIL. Okul özel bir Yüksek okul idi. Akşam bölümü 3 yıl idi… Bu okulda kimler okumadı ki. Bizim dönemimizden bir yıl sonra Yüksek İKTİSAT VE Ticaret Bölümü de açılmıştı…
Sayın Erdoğan bu okulda okumuş. Yani bir yerde mekteptaşız… Bizi okutanlar arasında ORD.PROF.DR. FAHRETTİN KERİM GÖKAY da vardı. İstanbul Vali ve Belediye Başkanlık görevini de üstlenmişti… Ben bu okula girmeden önce ŞİŞLİ İktisadi ve Ticari İlimler Yüksek okulunu bitirmiştim yedek subay kadrosu dolu olduğu için, boş geçmesin zamanım diyerek Yüksek gazeteciliği bitireyim dedim. Yani Sayın Erdoğan ile aynı zamanda Meslektaş da sayılırız. Ben ekonomi sayfalarından çoğunu unuttum ama sayın Erdoğan ben ekonomistim diyor demek ki bilgilerini unutmamış…
*********
ÖRNEK OLMAK
Olmak ya da olmamak yani. To be or not to be. Eğitim ailede başlar denir. Yani aile büyükleri çocuklarına iyi örnek olurlarsa çocuklarda o çizgide yürürler.
Biz liseye giderken her sınıf öğrencileri kendi aralarında sınıf öğrencisini seçerlerdi. Bu arkadaş öğretmene ve idareye karşı ilk sorumlu olan öğrenci anlamına gelirdi.
Gelelim sadede, geçtiğimiz günlerde bu usul devam ediyor olmalı ki bir okulda, sınıf öğrenci seçimleri yapılmış. Seçilen öğrenci sevinç göstergesi olarak sınıfta arkadaşlarına ÇAY poşetleri atmış.
Bunu duyan okul idaresi bu sınıf öğrencisine UYARI CEZASI VERMİŞ VE tekrarında okuldan tart edileceği anlamında bir yazı verilmiş…
Çay atmak suç ise, Sayın Erdoğan bir çok yerde vatandaşlara otobüs üzerinden çay attı. Bu olayda aslına bakarsanız hakkın da soruşturma açılması gereken okul idaresi değil midir?
Bu tür bir eylemin suç olduğunu belirtmek, Erdoğan’ın yaptığı hareketi eleştirme anlamına gelmiyor mu?... Ülke genelinde cami imamlarından bazıları dahil çok kamu görevlisi MAGAZİNSEL olmak sevdasına düştüler. Basında fotosu haberi çıksın nasıl çıkarsa çıksın yeter ki çıksın…
********
MAHKEME KARARI
Ülkemizde devasa Adliye sarayları yapıldı. Adaletimize yakışan şık binalar… İçi seni yakar dışı beni misali. Gazete haberlerinde adli vakaları okudukça bu şık binaların bünyesinde alınan kararların hak hukuk bünyesini zedeleyici olanları çoğalmakta…
Birde mahkeme kararı doğru ya da yanlış bir karar vermiş olsa dahi bazı kamu kurumları bu kararları uygulamamakta israr ediyorlar. Hal böyle olunca ŞIK ADLİYE binalarına ne gerek var?
Son örneği İstanbul Büyükada’da eski Belediye yönetimi tarafından iskelenin üst katı 600 metre kare yeri 2500 liraya bir vakfa kiraya vermiş… Zabıtalarına polis ile şiddet uygulatmış. Bu küçük bir örnek MAHKEME kararlarına karşı çıkmak. Ama burada sıkı durun mahkeme kararına karşı çıkan sadece AKP cenahı…
Evet, 84 milyonluk ülkenin ADALETİNİ serbest bırakın…Bu tür ve benzeri olaylarla çok yıprandı, yıpratılmaya devam ediliyor…
Dünya ülkelerinde ön planda olan ADALETİN tam bağımsızlığıdır. Bu nedenle ekonomileri de geriye değil hep ileri gidiyor… Bırakın Adaletin yakasını bakın ülkede neler düzelecek hep beraber görürüz.
AİHM karalarını bile tanıyor pozisyonunda olduğumuzdan, iç bünyemizde de böyle MAHKEME kararlarını elinin tersi ile iten kamu görevlileri orta yerde cirit atarlar…
********
KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN
Şansı açık olanın horozu da yumurtlar
NAPOLYON
……………………………………………………..
ŞAMAROĞLANI
TDK sözlüğünde, Hıncını aldığı, dövdüğü, çattığı, söylendiği kimse. Gelen vurdu giden vurdu da derler bazılarımız.
Başlıktaki kelimeyi bugün hem halka, hem bazı siyasetçilere monte edebilirsiniz. Halk zaten ŞAMAROĞLANINA döndü, gelen vuruyor giden vuruyor. Özal bile ne demişti “benim halkım işini bilir” yani kendi başının çaresine bakar. Bugün aynı siyaset devam etmekte…
Ellerinde sadece karton pankart olan kadınlara bile COP kalkıyorsa bu görüş cuk oturmuş anlamına gelir değil mi ya. Hak aramak için halkın başvuracağı merci var mı? Yok. Belki sesimizi duyan olur bağlamında beş on kişi bir araya gelip söylemde bulunmaları bile çok görülmekte. Yani ŞAMAROĞLANI sıfatı verilmiş oluyor… Öğrencilerin talepler dikkate alınmıyor, dertleri dinlenmiyor, cop, biber gazı, yedikleri yetmiyormuş gibi teröristlikle suçlanıyor. Bu gençlerin arasına sızan terörist varsa onları ayıklamak devletin işi. Onları ayıklarsın geri kalan ÖĞRENCİLERDİR…
Bunun dışında bir de dış siyasetimizde de bu tür bir yaklaşım orta yerde durmuyor mu? Bir yanda KOVBOY,ö te yanda AJAN PUTİN…
*********
SÖZ AĞIZDAN ÇIKAR
3600 EK GÖSTERGE. Her seçim öncesi yapılan mitinglerde, seçim sonrası ilk işimiz bu sorunu çözmek olacak dendi. Kaç yıl geçti aradan şarkısı gibi, binlerce insanın beklentileri ile alay edilmekte. İki gün önce önümüzdeki seçim dönemine bırakıldı… İnkar edecek yanları da yok. Anahaber bültenlerinde geriye dönük görüntüler devamlı yayınlanmakta. İnkara yer yok yani. Hani bir söz vardır. Gece karanlığından şeytan, şeytanlığından utanır derler… Bu gösterge binlerce ailenin beklentisi…
Tok açın halinden anlamaz sözü ne kadar içeriği dolu bir söz değil mi?
*********
DSİ
Ben bu kurumu yazmaktan bıktım… Sağanak yağmurların elleri kulaklarındaymış. Kötülük sevmeyen bir yapım var ama, öyle bir sağanak temenni ediyorum ki yağsın yağsın ve olacak felaketler çerçevesinde savcılığa vereceğim onlarca yazımı dilekçe ekinde vereceğim.
Nedir bu Edremit düşmanlığınız anlamak mümkün değil… Edremit çaylarının bugünkü fotoğrafından suçlu ve sorumlu olan bu kurumu artık Allah’a havale ediyorum…
*********
DÜŞÜNCENİN BİTTİĞİ YER
“Mazota zam..!”
BY: GAZETELER
Bizden not: NE GAM !
…………………………………………………….
ÇÜŞ
Kutuplaşma. Ülkemizde çok sık kullanılmaya başlanan bir cümlecik..
ANOT MU ? KATOT MU?
********
BÜYÜTEÇ
Emniyet müdürümüz ayağının tozu ile acaba ne gibi saptamalarda bulundu merak ediyoruz. Halk en çok bunu soruyor. Azı ya da çoğu gibi çok azimli, yumuşak gözüken ama görevinin hassasiyetlerine hakim bir fizyonomisi
var… Halkın beklentileri elbette çok. Daha dün bir bugün iki.
……………………………………………………..
SİGARALAR ZAM
Aklıma bi şey takıldı. Hani şu bazı kuzey Avrupa ülkelerinin soyatlarındaki son üç harf. Son, Son, son gibi. Bizim soyadlarımızın sonuna da mesela TARIMANZAM..V.S..
Verginin vergisini alan bir ülke olarak halkına en çok sevgi bağıyla bağlı olan ülke NOBELİ neden verilmiyor ben onu merak ediyorum…
………………………………………………………………
AKÇAY EDREMİT ARASI
Ahan da yemin ediyom ben Cuma sabahı Akçay’dan gazeteme gelirken yanımdan bir MERCEDES TIR GEÇTİ adam sanki tabakhaneye bok götürüyor. Fren yapması imkansız. Çanakkale köprüsü hizmete girmeden önce bir KUPA koyarak Çanakkale Edremit arasını en erken gelen TIR’a GRAND PRİX KUPASI verilmesi REKLAMIMIZ OLUR, BELKİ SAĞDAN SOLDAN turist gelir.