TIMARHANE
Yeni ve modernize edilmiş haliyle RUH ve SİNİR HASTALIKLARI hastanesi… Ülkemizde bir MANİSA’da bir de İstanbul’da ülkenin ilk TIMARHANESİ. Bir, iki ilimizde de olduğu söyleniyor ama onlar sağlık ocağı gibi olsalar gerekli pek isimleri ortalarda gezinmiyor. Ülkenin nüfusu 84 milyoncuk… Manisa ve Bakırköy akıl hastaneleri tıka basa dolu. Bakırköy’de AMTM de mevcut. Alkol ve uyuşturucu tedavileri de yapılmakta. İMDİ bu branşta etrafınıza bakın, çıldırmaya az şarkısı az bile gelir. Bu hastalığın temeline inilmek gerekir. Ruh ve sinir hastalıkları namı yürüdüğüne göre, temelinde diğer bu tür hastalıkların ilerlemesi önlenmeli. Psikopatlık mesela bu da Şizofrenin çeşitlerinden biri. Şizofreninin 150 çeşidi olduğu söylenmekte. PSİKOPAT saldırgan türü. Son yıllarda ülkemizde artan KADIN cinayetleri, minik yavrularının kafalarına sıkıp öldürülmeleri Aklı selim yapının yapacağı işler değil. 2006 yılında bu konuyu yazdığımda SAMİ SÖZAT bir açıklama yaptı ve ülkede 10 milyon civarında bu hastalıkların pençesinde olduğunu belirtti. Bundan 4 ay öncede bir devlet mekanizmasından ülkemizde 500 bin civarında ŞİZOFRENİ hastası olduğunu açıkladı ama çok iyimser bir rakamla noktaladı…
Etrafınıza bakın, ya da gazete sayfalarını karıştırın her gün meydana gelen cinayet, saldırı, yalan dolan ifadeler, kendi söylediğini beş dakika sonra tersini söyleyenleri göreceksiniz… Kadın cinayetlerinin azalması için hiçbir önlem alınmaması da belki de bu tür müptelaya sahip olunmasından olabilir.
Sık sık halüsilasyon görenlerin TIMARHANEYE gidip önlem almalarında fayda var. Bir insan minik yavrusunun kafasına nasıl sıkar… Şiddetin artması RUH ve SİNİR hastalıklarının artmasıdır… Deliler dışarıda akıllılar içeride diye bir söz var mesela…
Bence, RUH hali taraması yapılmalı. Hatta yeni işe başlayacak olanlardan, aynı sabıka kaydı istenir gibi tam teşekküllü hastaneden sağlam raporu istenmesinde de fayda var. Durum vahim. Bu hastalık yani şizofreni, tüm sektörlerde aşırı derecede mevcut… Kendini yükseklerde görenler mesela, hiçbir kültür birikimi olmayanların kendisini ALLAMEİ CİHAN ZANNEDENLER mesela… Göz göre göre doğru bir şey konusunda iddia ederek yanlış olduğunu savunanlar. Gözümüzün içini baka baka yalan söyleyenler… Yani etrafımıza bakınca göreceğimiz onlarca yanlış hareketlerde bulunanların topu ruh ve sinir hastalıkları hastasıdır. Durum vahim hem de çok vahim… Ülke geneli için yazılan bir yazıyı kendi üstüne alıp tepki koyanlar mesela… Ülkeyi CORONA’dan beter sarmış bir hastalığı yıllarca görmemezlikten gelenlerin de, tıbbı muayeneden geçmelerinde fayda var.
*********
29 yıl
Çeyrek asırdan biri iki dilim fazla bir zaman diliminde ülkeye hatta dünya yazın camiasına kabul ettirmiş UĞUR MUMCU‘nun katilinin ya da lerinin bulunamaması ülkemiz için polisiye bir KARA LEKEDİR. Polisimiz bugüne kadar eli kolu bağlanmamış olsaydı nice dedektiflerim bu işi çoktan çözmüşlerdi… 29 adet 365 gün yani… Bu sayıda bir mesai çerçevesinde dedektiflerimize yeter de artardı bile. Yakalanan fail ya lerin de cezalarını çoğu bitmiş bile olurdu… Utanç verici bir devlet performansı… Mesela ADNAN KAHVECİ Cinayeti… Meçhule giden gemi misali.
Nice değerlerin katil ya da lerinin bulunamaması siyasetin pis emelleri ile toprağa gömüldü…
Bugün alenen kameralar karşısına geçip “kafalarına sıkacağız” tehdidi yapanlara karşı parmaklarını oynatmayan devlet yönetimi bu tür olaylara çanak tutmaktadır… Merak ediyorum CEZA HUKUKUMUZDA ALENEN tehdit etmenin cezası nedir? Bu konu aklıma NECDET ELMAS’ın darbe sonrası sıkı yönetim döneminde İSTANBUL’da silah kullanmadan banka soyması ve aylar boyunca sıkı yönetim olduğu halde yakalanamamış ve sonunda kendini ihbar mahiyetinde sözde hata yaparak yakalatması. Bu yakalanamama döneminde Türkiye’nin en önemli GAZETECİ VE köşe yazarı hatta kendisine ŞEHRİMUHARRİN denilen R.Cevat ULUNAY’ın köşe yazısı çok ama çok cesur ve manidardı. Ne yazmıştı rahmetli? “ Evlat, muhakkak ama öyle ama böyle gazete takip ediyorsundur. Seni şerefimle temin ederim gazeteme gele-MİLLİYET- çayımı iç alnından öpüp uğurlayacağım değil mi sen bu ülkenin polisini, jandarmasını SIKI YÖNETİM günlerinde, peşine takıp yakalanmadın” diye yazmıştı… Şimdi biz de UĞUR mumcu VE diğer faili meçhul katillere gel, çayımı iç ve git mi diyeceğiz? Aralarında fark var, biri can almamış, diğerleri ülkenin değerlerini almışlar… Keşke yakalansalar da yüzlerine tükürsek…
**********
TESLA
Dünyanın sayalı zenginlerinden ABD’li ELON MUSK’IN ürettiği elektrikli otolarının 4 modeli ülkemize geliyormuş yandaş medya zil çalıp oynuyor. Ayran yok içmeye… Bugün kendi yerli ve milli !! otomuz TOGG’a binemedik, ELON’unkine bineceğiz. Ülke dolar yüzünden felç olmuş ELONA dolar kazandıracağız… Gülüyorsunuz değil mi valla bende ……..le gülüyorum….. ŞAHİN’in 30 bin lira olduğumuz günde, yakışır.
**********
YÜZDE YÜZ
Eee başlığın devamı ne diye merak etmeyin hemen aktarayım. YÜZDE YÜZ KANITLANMAMIŞ BİR OLAY İÇİN şahıs CEZALANDIRALAMAZ. Kanun kitabımızda MASUNİYET KARİNESİ böyle yazıyor. Hal böyle olunca neredeyse kitapçılarda, sahaflarda satılan ÖMER HAYYAM’ın kitabını toplatacaklar. RUBAİLERİ günümüzle eşleştirip, bu rubaileri yazanlar suçlanacaklar ve kodese atılacaklar. Sen nasıl ÖMER HAYYAM’dan alıntı yaparsın?
Bakın son aylarda, YÜZDE YÜZ kanıtlanmamış kaç kişi kodeste… Ha diyeceksiniz ki ANAYASA’yı takmayan zihniyet, AİHM kararlarını sallamayanlar HAYYAM’a da bindirme yapabilirler elbette…
YÜZDE YÜZ , SAF ZEYTİNYAĞI… Ne onu, ne bunu bulamıyoruz gari…
**********
68 KUŞAĞI BİZ NEYMİŞİZ BE ABİ
Bizim kuşak çok iyi anımsar… T.Halk müziğinin unutulmaz saz ve söz üstadı Muzaffer SARISÖZEN’in bir derlemesi vardı. Bugün dahi ara ara yayınlanır.
AMAN AVCI VURMA BENİ
BEN BU DAĞIN MARALIYIM
HEM MARALI HEM YARALI
AVCI VURMUŞ YARALIYIM.
Ne içli, ne duygu yüklü sözleri vardı o türkünün… Sazın tellerinden çıkan nameler cabası. Şimdilerde nerede o sözler, o notalar…
**********
SWEET DREAM
Tatlı rüyalar. Rüya bu ya. Ben böyle tatlı ve de sevimli rüyaları fazla görür oldum. Mesela çok gördüğüm bu tatlı rüyalarımın başında AKÇAY sokaklarında yabancı turistlerin yüzünden yürüyemez hale gelmişliğim ön planda. Kordonda yabancı bayraklı tekneleri seyrederken kendimden geçiyorum falan felan. Sarıkız tepesine TELEFERİKLE çıkıyorum mesela. Aaa bir uyanıyorum “yahu ben Akçay’daydım burası neresi “ diye şok oluyorum.
**********
( ÇERÇEVELİ) BU AKŞAM KÖRFEZ STAR MEDYA’da İLHAN KÜÇÜK’ün moderatörlüğündeki Söyleşideyim. Bekliyorum... Randevu saati; 20.45
********
DÜŞÜNCENİN BİTTİĞİ YER
“Çocuklara Türkçe isimler takmayın”
BY; Tarikatçının biri. Adam yerine koymadığım için ULUSAL’da
Yayınlanan ismini almadım. Bizden not: Gevşek ! burası Türkiye sen trenden yanlış yerde inmişsin.
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
ÇÜŞ
Kedi katili tutuklandı. Bu habere çok sevindim. Kararı veren
Hakimi kutluyorum…!
************
BÜYÜTEÇ
ED-BEL’in yeni genel müdürü kim olacak? Erzurum’dan
Diyarbakır’dan falan transfer yapılabilir…
………………………………………………………
KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN
İnsanların şerefi ve kıymeti mal ile ölçülseydi, dünya malı çok olan kafirlerin daha kıymetli olması gerekirdi.
HADİS-İ ŞERİF
……………………………………………………
NOT:
YARIN, NEDİM ŞENER’İN Hürriyet gazetesinde Salı günü yayınlanan yazısını buradan aktaracağım. Yandaş gazetede böyle tarafsız bir yazıyı nadir görürsünüz…