Uður TARIMAN
27 Haziran 2022 Pazartesi
Tarih : 2022.06.26  14:53:44

POLİSİYE ROMAN YAZARI OLSAYDIM !

Her gün yeni senaryo için notlar emrime amade olurdu. Hem de gerçek hayat hikayelerinden derlenen POLİSİYE romanlar yazar, Dizi yapımcıları peşimde koşarlardı…

Ülkemizde  özellikle kadın cinayetleri hız kesmeden  devam ediyor… İki  gün önce yine bir  kadın iki aylık hamileyken öldürüldü. Bir nişanlı adam nişanlısının yüzüne kezzap attı. Muğla’daki katile verilen cezanın komikliği tartışılıyor. Ulusal yayındaki  cinayet haberleri HIYARIN ÜCRETİNİN BİLE ÖNÜNE GEÇTİ. Yıllardan beri yazdığım  İDDİA yüklü yazımı yineliyorum. 100 kadın cinayetin sadece iki ya üç tanesi anlık bir cinnetin sebep olduğu cinayetler. Diğerleri RUH VE sinir HASTALIKĞI OLAN şizofrenik VAKALAR… Şizofreni salgınını yaza yaza bi hal oldum yıllardan beri yazıyorum. Ama ülkeyi yönetenlerin umurlarında bile değil. Hatta ŞİZOFRENİ hastalığı nedir belki de bilmiyorlar. Bu cinayetlerin peşine düşmesi gereken başta SAĞLIK BAKANLIĞI, İçişleri Bakanlığı  ve Aileden Sorumlu Bakanlıklardır. Hiç birinin umurunda değil. Siyaset yapmaktan öte bir konuyla ilgilendiklerini zannetmiyorum. Yine defalarca yazdığım bu konuyla ilgili bir saptamam var. Ülke nüfusu 84 milyonu geçti. Göçmenler hariç. Ama ülkede sadece 2,5  EVET BUÇUĞU DA VAR  DOĞRU DÜRÜST İKİ ruh ve sinir hastalıkları hastanesi mevcut. Bunlar   tıka basa dolu. En önemli örneği MUĞLA cinayeti. Genç kızı öldürüyor, benzin bidonuna koyup üstünü betonla  örtüyor. Bu tasarlanarak yapılan bir cinayettir. Bunun ceza indirimiyle yakından uzaktan bir alakası yoktur. Bu cinayete indirim veren hakimin de sağlık  taramasından geçirilmesi kaçınılmazdır. Son   yıllarda bir de saçma sapan bir uygulama yaygınlaştı. UZAKLAŞTIRMA  sokakta çocuklar bile gülmekte… UZAKLAŞTIRMA VERDİĞİN KİŞİ, UZAKLAŞTIRILDIĞI EVİN ETRAFINDA CİRİT ATIYOR… Komedi filmlerinde bile az görülen güldürü.

Bu hastalığı üzerinde taşıyan  onlarca insan var. Hatta özel ve kamu sektörlerinin tepesinde çalışanlar, siyasetçiler, iş dünyası  yazar çizer takımı. Bu coronadan beter bir hastalık. Bunun maskesi bile yok. Maske olamaz çünkü ŞİZOFRENİ HASTALARINDA ŞEYTANCA  tarzlar mevcuttur. Kendi uydurduğu yalana inanıp etrafındakilere empoze ettirenler çoğunlukta. Çok güzel yalan  uydurabiliyorlar. Çok güzel kamufle edebilirler. Ülkemizdeki  konuyla ilgili bakanlık DİYORUM AMA BAKANLIK ÜNVANI ARTIK BİR SIRADAN MEMUR haline dönüştü etki ve yetkileri kalmadı. O halde sayın Erdoğan’ın bu konuda çok kuvvetli bir teşkilat kurarak toplumda çok geniş bir tarama yaptırması kaçınılmaz olmuştur. İşe alımlarda nasıl sabıka kaydı isteniyorsa, RUH ve SİNİR HASTALIKLARI hastanesinden rapor istenmesi kaçınılmaz olmuştur…

Evlatlarını yanında, annelerin öldüren bir adam nasıl sağlıklı bir yapıda olabilir ki? Bunu sorgulayan bir devlet yönetimi kaçınılmaz olmuştur. Mesela  AİNSTEİN de bu hastalığı  sahipti. 150’nin üzerinde çeşidi olduğunu da yazmıştım hatta bu yazıma sanat, bilim, siyaset dünyasından hepimizin tanıdığı bildiği  kişilerin isim listesini de yayınlamıştım. Bu yazım bu konuda kaçıncı  bilemiyorum. Devlet ilgilenmiyorsa etrafınızdakilere dikkat edin. PSİKOPAT denilen yapı da bu hastalığın çeşitlerinin en tehlikelisidir…

*************

( çerçeveli)  Sn.SELMAN HASAN ARSLAN

Geçtiğimiz hafta basınla çok lezzetli sohbet şeklinde bir formatla yaptığınız toplantıya katıldım ve lezzet aldım. Yaptığınız ÖZELEŞTİRİ,  HEM ŞAHSINIZA, HEM TÜM YÖNETİME  ŞEVK  VERECEKTİR. Bu cümleden olmak üzere, Edremit’liler çok  ama çok umutlandılar. Bu şevkle  güzel icraatlara imza atılacağına kani olmuşlardır umudundayım.

SN.ARSLAN,  üç yıldır bu köşeden sadece saptama olarak halkın bana aktardığı sorulara ben de bu köşeden belediye yönetimine hitaben yazdım. Eleştiri olarak nitelediniz ama eleştiri değildi. Sonra siz de ikna oldunuz, “haklısın biz kendimizi anlatamadık, yaptıklarımızı duyuramadık” şeklinde bir cümle gerçekten tam bir ÖZELEŞTİRİYDİ.

İmdi şayet  uygun bulursanız üç yıldır halkın sorduklarını sadece başlıklarıyla  tekrar  aktarmamda sakınca görmüyorsanız  dönün ve ben de o zaman  aktarayım ya da aktarmayayım. Yeni dönem diyorum gerçekten  sohbetinizden ben bu  ifadeyi cımbızladım. Hayırlı olur inşallah

***************

ENTARİLİ PRENS

Bu entarili prens geldi turkuaz halılar serildi. Eyi güzel ama bu karşılama töreninde yüreğimi cızlatan bir görüntü hançer gibi saplandı… MEHMETÇİĞİN  bu entarili prensin önünde selam duruşu.

Bu Entarili prens ve diğer Entarili  sözde ülkelerden hangisi KIBRIS’I  tanıdı?  Şayet biz ülke olarak kemerlerimizi sıkı bağlasaydık, paralarımıza sahip çıksaydık Ne MEHMETÇİK bu entarilinin karşısında hazırolda dururdu ne biz bu cinayete azmettirici olandan para ister duruma düşerdik. Hangi entariliden ne hayır gördük ki. Ben bu entarililerle bir anımı buradan yazmıştım. Yeri geldi tekrar yazayım. Bire bir yaşadığım olay yan.

Trans Teknik Holding’de koordinatörlük yaptığım yıllarda, akşam üstleri  iş dünyasında bir iki dostumla OTEL   lobi barlarında sohbet eder, günü değerlendirirdik. İşte bu günlerden birinde  O  tarihlerde adı İNTER CONTİNANTAL  olan sonra The MARMARA  otelinin barında arkadaşlarım beklerken, bardaki oturduğum  tabureden  hemen yanımdaki tabureye bu ENTARİLERDEN biri tünedi… VİSKİ  söyledi bir, iki, üç, dört, beş, felan derken herif küt diye yere düştü. Hemen güvenlik ve sağlıkçı gelip  entariliyi odasını çıkardılar. İşte bu sahte Müslümanlar ülkelerinde  evlerinde yemedikleri nane kalmaz, halka azap çektirirler ülke sınırları dışına çıktıklarında sarışın kadın kiralarlar, şişelerce alkol alırlar. Sahtekarın önde  gelenleridir yani… Tek özellikleri karasudan kazandıkları  havadan paradır. Para ile şahsiyet sahibi olduklarını zannederler. İşte o yüzden ben MEHMEDİMİN namına acı duydum…

***********

MİLLİ GAZETENİN HABERİNE GÖRE

Edremit  ve BANDIRMA il olma yolundaymış… Hadi gari. BBB’den bir  nebze olsun ari kalırız (uzak)

Ya Bandırma, ya EDREMİT.  Edremit’i yönetenler ve  MEŞGUL DEĞİLSE A.AKIN ve AYTEKİN hadi gösterin kendinizi.

************

DÜŞÜNCENİN BİTTİĞİ YER

“ Günde 2.5 litre su için”

By: Prof.DR. Müftüoğlu

BİZDEN NOT: eyi dersin hoş dersin ama hocam bir damacana Su 38 TL.4 KİŞİLİK  aileye kaç gün gidecek? O konuda da akıl versen diyorum.

……………………………………..

ÇÜŞ

Yeni golf sahası için  1500 civarında ağaç kesilecekmiş. Demirören’den İCRA YOLUYLA  Ziraat Bankası’nın el koyduğu arazi de oynanamayacak diye

civarındaki arazide ağaç katliamı yapılacakmış. Yeşile bu kadar düşman bir yönetim 80 yıldır görmedim. Yeşilin   ahı tutar inşallah.

………………………………………………

BÜYÜTEÇ

Zeytinli dönme dolabın zemininde bir uyarı yazıları dikkatimi çekti. YOL VER,  YOL VER. Her dönemeçte aynı  uyarı. Yahu kim kime yol verecek? Akçay’dan gelmekte olan aracın  yoluna da yazmışsın.

Trafik statüsünde ana yol ve tali yol vardır. Kim kime yol verecek söyle bakim. Bu dönme dolabın en büyük belalısı MOTORSİKLETLER. DİKKAT.

…………………………………………

KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN

Sağır duymaz uydurur

ATASÖZÜ

………………………………………………

EMEKLİLER  + ASGARİ ÜRETLİLER

Emeklemeye devam. Eski vekiller, bakanlar, ıvır zıvırlara acımışlar onların mağdur olmamaları için

 Cumhurbaşkanının da bağlı olduğu statü gereği  540  zam yapılmış. Hatta AKP sözcüsü içlerinde KILIÇDAROĞLU da var dedi. Aklınca sus payı… Eski vekil, zaten köşe olmuşlar, aldıkları emekli maaşı sıradan emeklinin  15/20 katı. Ali Aydınloğlu mesela paraya ihtiyacı mı var? Ayrıca  AKP’li vekillerin yakınlarının bankamatik kartları  olduğu da söylenmekte.

Yerin 500 metre dibinde kömür ocaklarında çalışanların KUL HAKLARINI yemediğinizi söyleyin bu yazdıklarımı yırtıp atacağım. Kelle koltukta bize kömür çıkartanların haklarını yemiyoruz diyorsanız yani. Yazıklar olsun. Ben hakkımı helal etmiyorum. Kim bilir kaç bin kişide benim görüşümdedirler.

 

141 kez okundu
Yazarn Dier Yazlar