Uður TARIMAN
30 Haziran 2022 Perşembe
Tarih : 2022.06.29  15:58:14

SİYASET SEMİNERİ

Siyaset, bilim olarak kabul edildiğine göre SEMİNERİ neden olmasın değil mi? Bunun öncülüğünü yapmamızda hiçbir sakınca yok elbette. Tam tersine ülkemiz siyaseti için büyük faydası var.

Uluslararası bir seminer organize edilip, katılımcı ülke siyasetçilerine program sonunda katılım ve teşekkür belgesi takdim eder centilmenliğimizi de  sunmuş oluruz.

Bu seminerde mesela

  • Hitabet 
  • Eleştiri  ve  dozu
  • Eleştiriye verilecek yanıtların   doz ayarı
  • Kullanılacak kelimelerin  sözlük  açılımı

İşte burada birinci maddedeki HİTABET  ön plana çıkar… Bizim siyaset kültürümüz engin bir kaynağa sahiptir.

-          Şerefsiz

-          Çapsız

-          Zürriyetsiz

-          Çapulcu

-          Hayvan

-          Meczup

-          Peşkirci

-          Katil sevici

-          Namussuz

-          İt

-          Çete başı

-          Taife

-          Soytarı

-          Terörist

-          Beceriksiz

-          Namert

-          Yalancı

-          Sahtekar

-          Dünyadan habersiz

-          Dinsiz

-          Erkeksen çık karşıma

Falan felan gibi birkaç sayfalık iltifatların nasıl siyaset diline sokulur bu metodları bu seminerde Almanya, İngiltere, Hollanda, Fransa, İsviçre, Norveç, Makedonya  gibi  KATILIMCILARA  yudum yudum anlatarak SİYASET BİLİMİNİN NE KADAR ÖNEMLİ OLDUĞUNU, İHMAL EDİLMEMESİ gerektiğini anlatmamız kaçınılmazdır. Çünkü batı dünyası bu siyaset kültüründen nasiplerini almamış toplumlardır… Bu organize edeceğimiz seminerde yukarıdaki yazılı birkaç tanımı, nasıl ve nerede kullanmamız gereğini  enjekte etmemiz, AB’ye  neden alınmadığımızın örnekleridir. Bilsinler ve siyaset bilimi nedir öğrensinler ve  aralarına alıp eksiklerini gidersinler. Seminer sonrası  her birine  birer hediye ve plaket verilirken, yukarıda dökümü yapılan tanımların anlayabilecekleri şekilde açıklamaları havi bir kitapçık da verilmeli… Bizi geri kalmış ülkeler sıralamasında  görenler SİYASET bilimi NEDİR  gözlerinin içine soka soka  eğitmiş oluruz…

************

RUHSAL HASTALIK

Goronadan beter bir hastalık, şu  son 10 yıldır hızını arttırarak ülkemizi katle devam etmekte. Yazmayayım dedim, bıktırdım dedim ama  bu işin sonunun olmadığını gördüğüm için yazmaya devam edeceğim kanısındayım. Dün yine ULUSAL YAYININ HEPSİNDE  geçilen bir CİNAYET haberi haklılığımı ortaya koydu. Evde elektrik süpürgesiyle temizlik yapan karısını çok gürültü yapıyorsun diyerek , süpürgenin kordonu ile boğup öldüren  iki bacaklı sözde insan şeklindeki yaratık… Ülkenin  YÜZDE 60’ı  bu hastalığın pençesinde. GORONA  falan halt etmiş. Aşıyı bulan UĞUR kardeşim bir de şu ŞİZOFRENİNİN aşısını bulsa haddim değil ama  CENNETİN KAPISINI AÇAR VE İÇERİ GİRER… Yönetenler ve   yönetilenlerin hepsi bu % 60 oranın içinde biline.

*************

YASSAH GİREMEZSİN

Oha oldum yani. Doğuştan TC  mensubu olan bir insan Ülkenin HATAY  iline  VALİ BEYİN emriyle sokulmuyor. Kendi ülkemizde köyümüze, şehrimize VİZE ALARAK girecek hale düştüysek VİZEYİ SURİYELİLER  mi verecekler?  Sade vatandaşın yanı sıra ülke gündemine oturun bu YASSAHLAMA ÜSTÜNE ÜSTLÜK BİR SEÇİLMİŞ. Ülkemizde  valilik makamı Sultanlık makamına dönüştü. Ağzından çıkan neyse kanun o… Eee öyleyse mülki amiri olduğun il de neler olup bittiğini sadece GÜNDEM OLMAK, TERFİ ETMEK ADINA kullanırsan  bunun adına DEMOKRASİ denmez be hemşehrim. Olmaz…

Olmaz ama olduruluyor… Kitapların yazdıklarının tam tersine…

*************

CHP’DEN AKP’YE

Birbirlerine name göndererek günü gün etmekteler. Tuna’dan sonra cevap hakkını kullanan CHP  ilçe TEŞKİLATI dün şöyle bir açıklama yaptı. İlçe Başkanı Deniz Onur ÖZCAN, “Murat TUNA’dan yine inciler dinledik. Belediyenin iç işleyişi Belediye Başkanımız Selman Hasan Arslan’ın  sorumluluğunda ve yasaların verdiği yetkiyi  kullanmaktadır. Kimsenin söz söylemeye hakkı yoktur. Varsa bir yolsuzluk mahkemeler orada” Ben yanıtın sadece bir paragrafını aldım buraya.

Kimsenin söz söylemeye  hakkı yoktur cümlesi bence hatalı ve yanlış bir ifade. O bina  halkın binasıdır. Kimse  tanımı son derece yanlıştır. Sade bir vatandaşta Faruk Serpil parkına gidip HYDE  PARK misali, kendini yönetenden hesap sorma hakkı vardır. İllaki mahkeme kapıları değil. Üstüne üstlük CHP Genel Başkanı sık sık ulusal yayında baş sayfada yayınlanan “BELEDİYELERİMİZ HALKA HESAP VERME  ZORUNDALARDIR”  demiyor mu, ben mi yanlış hatırlıyorum?

**********

DÜŞÜNCENİN BİTTİĞ YER

“Ah şu ANKET ŞİRKETLERİ AH”

By: BİR KÖŞE YAZARI

Bizden not:  Erdoğan “bu şirketlerin bulgularını dikkate almayın” diyor. Öte yandan Sarayın Basın gibi  gazetecisi olan A.SELVİ  her gün anket bulgularını yazıyor… Bahçeli de “Kefeni  kendileri giyecekler”  diye bu şirketlere yükleniyor.

Yukarıda yazdığım gibi siyaset kültürüm NUMBER ONE.

…………………………………………………

ÇÜŞ

Bana Edremit’i anlat babaaaa… Anlatayım bebeğim anlatayım. Tee  ELLİ yıl öncesi Edremit’in büyüyüp askere gideceğine, gelinlik kız olacağına o zamanlar kimse inanmamış olacaklar ki. Bugün şehircilik alanında sınıfta kalıp duruyoruz.

…………………………………….

BÜYÜTEÇ

EĞİTİM MÜZESİ DİYE YIRTINIYORUM.

O ne, yenir mi, içilir mi diye yüzüme bakıyorlar… Bu güzel ilçeden kimler geldi kimler geçti. Bilelim diyorum, bilsen ne olur bilmesen ne olur diyorlar.

………………………………………………..

KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN

Lafla davar güdülmez

Sokak jargonu.

……………………………………………

27 yıl

Kimler geldi kimler geçti şarkısı gibi. Çeyrek asrı sıyıran bir zaman dilimi. Kendini görmek isteyen gelsin TEL TEL  arşivini karıştırsınlar. Maziye bir bakıver neler neler bıraktık ayrı bir lezzetli şarkıdır.

 

100 kez okundu
Yazarn Dier Yazlar