DOLAR, AVRO İLE YARIŞRKEN TL‘YE “SEN ÇEKİL BAKİM KENARA”
Diye fırçalıyor… TL’nin başı döndü hangi iskemleye oturacağına şaşırıyor. Gelen vuruyor, giden vuruyor. TL’yi sürklase ettiler. Yani açık farkla yenip lig dışına ittiler…
İmdi, TL’NİN oyuncularında mı kabahat, yoksa teknik kadroda mı? Oyuncuyu yanlış yerde oynatırsan, idmansız bir oyuncuyu kadroya alırsan, moralmanı bozuk birini kaleye koyarsan yenilgi kaçınılmazdır… Tam yetkili bir hoca kimseye danışmam beni bilirim derse elbette takıma vereceği taktikte yenilgiyi hazırlar… Mesela bugün asgari ücret yani EN AZ ücret dolara karşı 56 Dolar erimiş vaziyette… Hal böyle olunca takım ligden düşmüş oldu… Toparlayıp bir üst lige çıkabilmek için yeni bir hoca bulundu ama denenmiş bir hocaydı. Becerememişti ya da maça çıkarken, antrenmanlarda işine fazla karışıldı. Ne yapacağını şaşırdı. Bugün biraz nazlandı ama “eskisi gibi işime karışacaksanız ben yokum” diye direnip şartı kabul edildi ve bugün tekrar takımın başına geçti.
Yani kulüp başkanı artık teknik hocaya müdahale etmeyecek, şeklinde algı yaratıldı. Bugün dolar ve avro hatta altın birbirleriyle yarışıyor. Merkez Bankası Başkanı henüz belirlenmiş değil. Amerika’dan davet edilen, dünyanın tanıdığı genç TÜRK ekonomist ile görüşmeler sürüyor. Onun da kanımca tek şartı, “işime karıştırtmam” olmuştur. Henüz karar verilmedi… Demek ki yetki ve etki ön planda… Böyle olmazsa, MERKEZ Bankasının statüsünün tamamen değiştirilmesi, Maliye BAKANLIĞI’NIN SADECE TEMSİL yetkisi olan bir kurum haline gelmesi gerekirdi…
Maliye Bakanı ŞİMŞEK geçtiğimiz gün kısa ve öz bir açıklama yaptı “benim ağzımdan çıkmayan hiçbir sözü dikkate almayın” Bu cümle Saraya da bir uyarı gibi…
*************
ET SÜT KURUMU İFLASIN EŞİĞİNDEYMİŞ
Gayet normal bir oluşum. En az maaş alanlara (asgari deniyor ya) ucuz et ve süt satmak adına sözde piyasa ile rekabet yapıp, siyaseti de içine katıp paçal etiketlerle satış yapan bir kurum ayakta duramaz. Çalıştırdığı personel sayısı kaçtır. Hepsi en az maaş ( asgari ücret) ile çalışmaktalar… Sattığı ürünlerin alım ücretleri. Elektrik gideri çok önemli çünkü sattığı ürünler buzdolabında muhafaza edilmek zorunda. Nakliye masrafları. Varsa dükkan kirası. Ee nasıl ayakta duracak bu kurum? Siyasi bünyenin halkı uyutma adına oluşturduğu bu kurum batmaya mahkum bir kurumdur.
*************
YEREL SEÇİM
Yumurtanın sarısı gitti… Sandığın yarısı misali. Şimdilerde ekonomin yoğun bakımdan çıkması beklenirken ortalığa yerel seçim sendromu düştü…
Mahalle seçimi gibi, gibi. İl, ilçe, belediye yönetimleri seçilecek. Nasıl seçilecek? işte bu genel seçimlerden bile çapraşık, şubeye çok açık bir seçim. Ön seçim olacaksa;
*Üyeler delegeleri seçecek
*Delegeler belediye BAŞKANI seçecekler
Çomağın kirli tarafı burada… İki ucu kirli bir çomak…
*Üyelerin mürekkep yalayanlarının sayısı kaçtır?
*Üyelerin kişisel ekonomik durumları nedir?
*Üyelerin, delegelerle kankalığı, iş birliktelikleri var mıdır?
*Üyelerin delegelerle mahalle komşulukları var mıdır?
Dedikten sonra gelelim delegelere
- Delegelerin mürekkep yalamışlıkların boyutları nedir?
- Delegelerin, mesleki statüleri nasıldır?
- Delegelerin, destekledikleri belediye başkanı adayı ile kankalık derecesi nedir?
- Delegelerin, destekledikleri başkan adayı ile icra ettikleri mesleki ilişki dereceleri nedir?
- Delegelerin parti ile yaklaşımları nasıldır?
- Delegelerin, çevrelerindeki karakteristik özellikleri nedir?
- Delegeler, iki ya da üç adaya saman altından yeşil ışık yakmaları mümkün müdür?
Dedikten, sonra ATAMA İLE BAŞKAN masaya oturtulacaksa, bugünden ders almamış bir parti sakın ola kendini güvende hissetmesin. Edremit’i ANAP ta yönetti, MHP de yönetti, AKP de yönetti.
Yani çantada keklik değil başkanlık Edremit’te.
***********
BELEDİYE BAŞKANI
Affınıza binaen, 27 yıl içinde. O dönemlerde İNTERNET denilen nesne yoktu. Yerel gazeteler tee ATINOVA’ya kadar gidiyordu. Gelin şöyle bu taraflara sayın belde ve ilçe belediyelerini. Buna BALIKESİR belediyesini de dahil edin, (o dönemlerde büyük şehir sistemi yoktu) Küçükkuyu’ya kadar uzanan, basın, belediye ilişkileri yaşadık. Her birinin haberini yan tutmadan yurttaşlara aktardık. Gerekti eleştirdik, gerekse methiye yazdık. Allah’a şükür hiç birisi ile ADLİYE KORİDORLARINA gitmedim… Demem o ki Belediye başkanı kriterlerini yaşayarak öğrendim. Öğrendim ama benim temelimde vardı. Şöyle vardı
7 Yıl A.İ.D Amerikan ihtiyaç fazlası Yardım teşkilatının Türkiye masası şefliğini yaptım. Ağırlık olarak belediye başkanları ile muhatap oldum. Gelen yardım malzemelerinin çoğu dozer. Trailer, Silindir, Kamyon, cip, jeneratör, binek ota, loader, ürün tahsis edilen belediye ya da diğer kamu kurum amir ve Başkanları gelirler evrakların verip ürününün bakımı yapılıp, teslim edilirdi…
Bir gün bir belediye başkanı, sekreterimi dinlemeden odama daldı. Kafasındaki kasketi arkaya atmış elini cebine attı, “aha bu kartı okuyasın, kamyonu alıp hemen gidecem” dedi. Karta baktım Ankara vekili, Belediyenin tahsis emrini baktırdım sekretere tahsis yok. ”Agam Ankara’ya git o vekile söyle senin tahsisini çıkarttırsın” dedim… Birazdan bunun hesabını vekile vereceksin. Güle güle dedim. Cep telefonu felan yok. Beşiktaş postanesinden o vekili aramış. O vekil Hazine genel müdürü Ahmet Buldanlı’ya beni şikayet etmiş. Gereken dersi verip beni aradı. “Ağzına sağlık Uğur’um” dedi. Yani demem o ki belediye başkanı olmayı ağalık falan zannediyor birileri…
Belediye başkanı olmak demek, sudan çıkmış balık misalidir. Hayal etmediği ülkeye görebilir, sizin paranızla, istediğini yer içer sizin paranızla… Size seçilene kadar ağam paşam derler, seçildikten sonra “de git işine” der…
Belediye BAŞKANI MİZACEN ELEŞTİRİYE AÇIK OLMALIDIR. Mesela MİMAR Sinan, Edirne Selimiye Camiini yaparken yanın bir çocuk yanaşır, USTA ŞU MİNARE EĞRİ OLMAMIŞ MI? Diye uyarıda bulunur. Usta adamlarına “şu minareye halat bağlayıp çekin” der talimat yerine getirilir ve USTA ÇOCUĞA SORAR “ŞİMDİ DÜZELDİ Mİ?” Düzeldi der çocuk… Şimdiki BELEDİYE BAŞKANLARINA BUNUN BİNDE BİRİNİ UYARI mahiyetinde soramazsınız… Neyse bu yazının devamını yarın da devam edeceğim.
************
DÜŞÜNCENRİN BİTTİĞİ YER
“ALTAY ( F.Bahçe kalecisi) aşkı bloke edip yakaladı”
By: Hürriyet gazetesi logo üstü haberi
Bizden not; Altay 25 yaşında, sevgilisi 32 yaşındaymış,
Eee Altay eyi para kazanıyor. Hatun da dizici falanmış.
Maçın ilk yarısı iyi gider, ikinci yarıda oyuncu değişikliği olabilir.
……………………………….
ÇÜŞ
CHP’de kongre takvimi başlamış, takvimi bırak demokrasiye
koy başını…
…………………………….
BÜYÜTEÇ
Altınoluk, Ayvalık arasında deniz taşımacılığı yapılacaktı, Rahmetli Edip ağa nın projesiydi. Yahu on gram saygı duyun da devamını getirin.
……………………………
BALAKESİR BÜYÜK ŞEHİR SATIYOR
Saattım yine Hürriyet gazetesinde satılık resmi ilanı var. 7/8 kalem değerli arsalar satılığa çıkarıldı… Borç bende derman ihalede… Gelsin paralar.
…………………………………
KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN
İnsanları eğitmek taşı yontmaktan zordur. R. TURAN