CHP EDREMİT İLÇE BAŞKANLIĞI’NDAN BASIN AÇIKLAMASI
Tarih : 2016.12.08  09:32:36
CHP Edremit İlçe Başkanlığı tarafından Adana’nın Aladağ ilçesinde meydana gelen yangın faciası ve dolarda ki yükseliş ile ilgili Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması yapıldı.

CHP’li Edremit Belediye Başkan Yardımcıları Fatma Özgirgin, Mehmet Ertaş, CHP’li Belediye Meclis Üyeleri, Kadın Kolları ve Gençlik Kolları üyeleri ile yüzlerce vatandaşın katıldığı basın açıklamasında konuşan CHP Edremit İlçe Başkan Yusuf Sel şöyle konuştu; Ülkemizde karanlığa doğru gidiş hız arttırarak devam ediyor. Neredeyse hiçbir şey iyiye gitmiyor. Son bir aydır dolarla yatıyor dolarla kalkıyoruz. Ekonominin göstergeleri alarm sinyalleri veriyor. Türkiye ekonomisinin 2016’da çok düşük bir büyüme düzeyi yaşayacağı artık herkes tarafından tespit edilen bir duruma dönüştü. Reel sektör sıkıntıları istihdam piyasalarında çok açık bir biçimde ortaya çıkıyor. İktidarın yarattığı siyasi riskler devam ettiğinden Türk Lirası’nın Ekim’den beri yaşadığı çok yüksek değer kaybı kalıcı bir hal alıyor. Bu da TL’deki değer kaybının vatandaşa yansımalarını derinleştiriyor. Ödeme sistemindeki sıkıntılar kendisini, sanayiciler ve esnaf için ödeme vadelerindeki uzama ve tahsilat zorlukları olarak gösteriyor. Büyüme azalıyor, istihdam düşüyor, işsizlik artıyor.

TL’de bu yılbaşından itibaren yüzde 16’nın üzerinde değer kaybı yaşandı. Bu değer kaybının neredeyse hepsi Eylül sonundan itibaren yaşandı. Değer kaybı 3 Ekim’den beri hızlandı: Hükümetin iddia ettiği gibi TL’nin değer kaybının sebebi ABD seçimleri değil, Bakanlar Kurulu’nun OHAL’in uzatılacağı haberini verdiği bu tarihtir. Bu tarihten günümüze TL yüzde 12 civarında değer kaybetmiştir. 3 Ekim – 29 Kasım döneminde, Türk Lirası Mısır ve Kongo’nun para birimlerinden sonra dünyada en çok değer kaybeden para birimi olarak karşımıza çıkıyor.

Diğer yandan ülkemizin bir bölümünde çatışmalı bir süreç yaşanıyor. Bu çatışmalar zaman zaman büyük kentlerimize de yansıyor. Sınır ötesinde ne getirip ne götüreceği belli olmayan bir savaşın içine daldık gidiyoruz.

İç siyasette bir yandan hangi derde deva olacağı belli olmayan Başkanlık tartışması sürüyor. Tek adam hevesleri çok da sağlıklı olmayan demokrasimizi hepten tehdit ediyor. Yargı yasama yürütme tek elde toplanmak isteniyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde görülmeyen bir rejim ülkemize dayatılmak isteniyor.

İçerde dışarıda bunlar olurken, hangi ellere teslim edildiği belirsiz çocukların kaldığı yurtta yangın çıkıyor ve 11 çocuk 1 i eğitmen yanarak can veriyor. Oysa yurt yangınları bir ilk değil. Daha önce Konya Taşkent Balcılar’ da likit gaz deposundan sızan gazın ateş alması sonucu oluşan patlamada 1 eğitmen, 17 öğrenci ölmüş, 29 öğrenci yaralanmıştı. 1 Ağustos 2008’ de meydana gelen bu acı olayla ilgili dava  7 defa bilirkişiye gidip geldi ama hala sonuçlanmadı.

Yurt yangınları sanki sıradan olaylar halini aldı. Can kaybı olmasa da Mart 2013’ te Sivas’ ta, Mayıs 2014’ te Uşak’ ta yangınlar çıktı. Diyarbakır’ın Kulp ilçesine bağlı Karaağaç köyündeki yatılı Kuran kursu binasında çıkan yangında 6 erkek öğrenci hayatını kaybetti. Mart 2016 ‘ da Sultangazi’ de ve Ekim 2016’ da Adana Seyhan’ da yurt yangınları meydana geldi. Son olarak Adana Aladağ’ da biri eğitmen 11 küçücük çocuk yanarak aramızdan ayrıldılar.

Şimdi suçlu aranıyor. Suçlu belli aslında. Yurtların işleyişi ve denetimi ile ilgili 1989 yılında çıkarılan yönetmelik, Milli eğitim Bakanlığı tarafından yılda bir, mülki amirler tarafından da yılda üç defa denetimi öngörüyordu. Bu yönetmelik 2004 senesinde değiştirildi. Gerekmesi halinde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ve mülki amirlerce denetlenmeyi getirdi. Kısaca denetim zorunluluğu kaldırıldı. İşte asıl suçlu budur. Yurtların zorunlu denetimini kaldıran zihniyet asıl suçludur. Yurtları bilimsel düşünceye değil, şeyhlere tarikatlara teslim eden düşünce suçludur. Türkiye Cumhuriyeti güçlü bir devlettir. Öğrencilerine yurt yapmaktan aciz değildir. Ama yurt yerine residanslar, AVM ler tercih edilmiş yoksul halk çocuklarının asgari koşulları bile taşımayan sözde yurt binalarına sığınmalarına göz yumulmuştur.

Değerli dostlar. Bu düzenin bütün kurumlarını çürüttüler. Ne eğitim, ne adalet, ne sağlık, ne güvenlik. Hiç bir kurumun iler tutar yanı kalmadı. Bu gemi tamir edilmez biçimde su almaya başladı. Tersane tezgâhına yeni bir gemi koymanın, bu düzeni değiştirmenin zamanı geldi geçiyor. Bu da ancak Cumhuriyet Halk Partisi ile kurulacak bir halk iktidarında olasıdır.

Bu buluşmamıza da katılıp katkı sunduğunuz için yürekten teşekkür ediyor, daha güzel günlerde buluşmak dileği ile hepinizi dostça kucaklıyorum” dedi. 

264 kez okundu
Diðer Yerel Haberler Haberleri