CHP İlçe Teşkilatı ve CHP’li vatandaşların katıldığı Basın açıklamasında Başkan Yılmaz şunları söyledi: “Bizler Cumhuriyet Halk Partisi olarak, İstanbul seçiminin kazananı demokrasi oldu demiştik! Özellikle son 10 yıldaki yanlış politikaları ile ülkemize ve ekonomimize verdiği zararları ayyuka çıkmış olan, tek adam rejimi ile yanlış yönlendirilen ve ya yanlış yönetilen AKP örgütü içerisinde bile 23 Haziran seçiminden sonraki birkaç gün içinde; demokrasi çatırdamalarının duyulmaya başlanması buna en güzel örneklerden biridir!
AKP’nin rasyonaliteden uzak tutumlarını, hukukun üstünlüğü ve kuvvetler ayrılığı ilkelerine bağlı kalmadığını, temel hak ve özgürlüklere saygı duymak yerine, beğenmediği düşünceleri öfke ve ya şiddetle bastırma çabalarını, ehliyet ve liyakati esas almayıp, yandaş ve akraba kayırmalarını bunca zaman bizler eleştirmiştik! Bugün geldiğimiz noktada, bizlerin eleştirilerini, bir özeleştiri olarak beyan edebilme cesareti gösteren AKP milletvekilleri, MKYK üyesi ve tüm AKP’lilere bu cesareti aşılayan, Bizlere, yani Tüm Türkiye’ye örnek olacak bir demokrasi şöleni yaşatan, parti ayrımı gözetmeksizin, İstanbul’da oy kullanan tüm seçmenlere teşekkürlerimi sunuyor, Edremit’ten tüm demokrasi sevdalılarına selamlar gönderiyorum.
Demokrasiyi; çoğunluğun yönetimi sanan, arkadaşlara buradan seslenmek istiyorum. Unutmayınız ki; Gerçek demokrasi, çoğunluk egemenliğini değil, halkın egemenliğini savunur. Gerçek demokraside çoğunluk oylarına sahip bir iktidarın yetkilerinin sınırsız olmaması gerektiği savunulur. Şüphesiz, demokrasi olmadan da liberalizm yaşayamaz. Hür düşünce, din ve vicdan hürriyeti ancak demokratik bir rejimde söz konusu olabilir. Demokratik bir rejimde parlamentonun ve siyasal iktidarın güç ve yetkileri sınırlandırılmadığı takdirde totaliter rejime doğru yol almak kaçınılmaz olur.
Demokratik ve liberal bir toplum ancak liberal demokrasi ya da anayasal demokrasi ile gerçekleştirilebilir. Liberal demokrasi, toplumsal uzlaşma ve sözleşme metni olarak kabul edilen anayasalarda, devletin güç ve yetkilerinin sınırlandırıldığı, bireysel hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı bir yönetim şeklidir. Bir başka ifadeyle, liberal sosyal düzenin ilkeleri üzerinde toplumsal uzlaşmanın sağlandığı, siyasal iktidarların hukuk kurallarının sınırları içinde güç ve yetkilerini kullandığı yönetim şekli liberal demokrasidir. Yaşasın Tam Bağımsız Laik Demokratik Türkiye Cumhuriyeti.
15 Temmuz’da Askeri darbeye müsaade etmeyen bu halk, 23 Haziran’da da sivil darbeye müsaade etmeyeceğini açık şekilde bizlere göstermiştir.
SİVİL darbe sabaha karşı askeri kışla ve garnizonlara, televizyon ve radyolara, başta Merkez Bankası olmak üzere bütün bankalara el koyarak yapılmaz.
Sivil darbe yasa ve yönetmelik çıkartarak, yasaları saptırarak, okulları ve memur kadrolarını ele geçirerek, yeni “müsteşarlıklar” kurarak yapılır.
Halkın oyları ile başa gelen belediye başkanlarını, başbakanı görevden alan iktidar mensuplarına kendi partilisi olduğu için ses çıkarmayan halkı sindirdiğini sanan iktidar mensupları, sivil darbesini devlet imkânları kullanarak, bu sefer kayyumlar adı altında yapmaya devam etti. Zamanla hükümet olduğunu unutan, kendini devlet sanan iktidar sahipleri; Bu sindirilmişliği rakip partilerin seçmenlerinde de yaşanacağını sandı fakat 31 Mart akşamı bu oyun millet ittifakı ile bozuldu!
2019’daki seçmenlerin %8’ini, ilk kez oy kullanacak gençlerin oluşturduğunu ve aradaki %9 farkı düşündüğümüz an, Atatürk’ün gençliğe hitabesindeki; ‘’iktidara sahip olanlar gaflet ve delalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler’’ sözleri anlam kazandı.
İşte bu ahval ve şeraitler içinde dahi vazifesinin; Türk istiklal ve Cumhuriyet’ini kurtarmak olduğunun bilincinde olan gençlerimizde heyecan yüksek! Bu yüzden tüm gençlik, olup biteni kabullenecek kadar gözü kapalı değildi. İşte bunu hesaplayamadılar!
Seçimleri sabote ederek her türlü olaya başvurdular. Hatta bilemediler ki, kaybettikleri an; Çubuk’ta Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu’na yapılan insanlık dışı saldırı idi! Seçimi ilk burada kaybettiler!
23 Haziran seçimlerinde de sindirdiğini sandığı kendi seçmeni bir ders verdi iktidar sahiplerine; Neydi bu ders? Darbenin her türlüsüne karşıyız!
Darbenin her türlüsüne karşı olan, demokrasi sevdalısı tüm halkımıza Cumhuriyet Halk Partisi Edremit İlçe Örgütü olarak şükranlarımı sunuyorum.
Bu yolda bizimle olan İlçe Yönetimimize, Genlik ve kadın Kollarına, Özellikle mahalle temsilcisi arkadaşlarıma, her ortamda bize desteklerini esirgemeyen Belediye Başkanımız Selman Hasan ASLAN’a, Maddi desteklerini esirgemeyen Edremit’in 35 saygın demokrasi savunucusu hayırsever vatandaşımıza ve asıl gizli kahraman İstanbul Seçmenlerine örgütümüz adına sonsuz şükran ve teşekkürlerimi sunuyorum.
DEMOKRASİDEN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ !...
