Ayvalık Belediyesi, Kent Konseyi Kadın Meclisi CHP ve AKP Kadın Kolları, İşçi Partisi, Eğitim-İş , ADD, ÇYDD, KASAİD Şubelerinin ortak etkinliğinde tepki de ortaktı; “Haklı şiddet yoktur. Sessiz kalmak suça ortak olmaktır”
Cumhuriyet Meydanı’nda saat 12.00’de düzenlenen etkinlikte açılış konuşması KASAİD Şube Başkanı Filiz Karayelli tarafından yapıldı. Ayvalık Belediyesi, Kent Konseyi Kadın Meclisi, CHP Kadın Kolları, Ak Parti Kadın Kolları, İşçi Partisi, ÇYDD, ADD, KASAİD ve Eğitim İş tarafından organize edilen etkinliğe Pir Sultan Abdal Derneği, Türk Anneler Derneği Ayvalık ve Küçükköy Şubeleri, Birlik Ortopedik Engelliler Derneği temsilcileri ve vatandaşlar da destek verdi.
Dünya kadın nüfusunun yüzde 35’inin cinsel veya fiziksel şiddete maruz kaldığına, bu oranın kimi ülkelerde yüzde 70’i bulduğuna dikkat çeken Belediye Meclis üyesi Nusret Taşan tarafından okunan ortak açıklamada, ‘Kadına şiddet; kadının konuşmasını, çalışmasını, okuma-yazmasını, eğitim almasını engellemektir. Kadının özgürlüğünü, güvenliğini, tercih hakkı olmasını kısacası yaşamasını engellemektir. Birleşmiş Milletler güncel verileri bize göstermektedir ki: Dünya kadın nüfusunun %35’i cinsel veya fiziksel şiddete maruz kalmaktadır, bu oran kimi ülkelerde %70’i bulmaktadır, bazı AB üyesi ülkelerde bile kadına yönelik şiddet yüzde 40-50 aralığında seyretmektedir, dünyada çocuk gelinlerin sayısı 950 milyonu bulmaktadır, kadınlar eşit işe karşılık yüzde 20 oranında daha az para kazanmaktadır. Ülkemizde de durumun pek iç açıcı olduğu söylenemez: her üç kadından biri şiddet görmektedir, kocalarından ayrılmış kadınların %78’i fiziksel şiddete maruz kalmaktadır, resmi kayıtlara göre son 7 yılda kadın cinayetleri %1400 artmıştır ve ülkemizde neredeyse her 3 günde 1 kadın öldürülmektedir. Birleşmiş Milletler destekli Kadın Global Liderlik Merkezi (CWGL) bu yıl 25 Kasım’ın ana temasını “Evde Barış, Dünyada Barış; Savaşçı Zihniyet ve Kadına Yönelik Şiddet Durdurulmalı!” olarak belirlemiştir. Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri münferit olarak kabul edilemez, sistematiktir. Hepimiz dayanışma içinde mücadele ederek, erkek egemen toplumun cinsiyete dayalı tahakkümüne karşı işbirliği içinde olmalıyız. Bu konudaki isteklerimizi bir kez daha tekrarlamak istiyoruz: Kadına yönelik şiddet görünür kılınmalıdır, toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanması konusunda farkındalık yaratma ve zihinsel dönüşüm konusunda çalışmalar yapılmalı ve bu çalışmalar eğitimin ilk aşamalından başlayarak uygulanmalıdır, kadına yönelik şiddet davalarında uygulanan “haksız tahrik indirimleri” derhal kaldırılmalıdır, bu toplumsal sorunu doğal gösteren diziler, haberler, reklamlar ciddi bir medya denetimi ile engellenmelidir, şiddet gören, tehdit altındaki kadınların tüm yasal haklarını kullanabilmeleri için hukuksal destek sağlanmalı, kadın dayanışma ve sığınma birimlerinin sayıları ve işlerliği arttırılmalıdır, kadın sorunları aile sorunları olarak kabul edilemez. Yeni Zelanda’dan Nepal'e, Kanada’dan Malezya’ya hatta Afganistan’a kadar dünyanın birçok ülkesinde kadın bakanlığı varken, toplumsal cinsiyet eşitliği göstergelerinde tüm dünya ülkeleri içinde en gerilerde yer alan ülkemizde aile ve sosyal politikalar bakanlığı olması son derece üzücüdür. kadın bakanlığı kurulmalı, hiç olmazsa kadından sorumlu devlet bakanlığımız yeniden yapılandırılmalıdır. Bugün burada bizimle beraber olan tüm cesaretli-mücadeleci kadınlara, erkeklere ve basın mensubu arkadaşlarımıza teşekkür ederiz’ denildi.
KADINLAR KAHVEDE OKEYE ARA VERDİRDİLER
Şeref Çetin tarafından hazırlanan kısa oyunda, kadına yönelik şiddetin içselleştirildiği ve ne kadar kanıksandığını gösterildi. Ellerinde, ‘Haklı şiddet yoktur, Sessiz kalmak suça ortak olmaktır, Her kadın öldürüldüğünde insanlığımız da ölüyor, Dişisine kötü davranan tek canlı insanoğludur, Şiddetle barışmayacağım, Öldürmek erkeklikse biz erkek değiliz, Her gün binlerce kadın merdivenden düştüğünü söylüyor, inanıyor musunuz?’ Yazlı pankartları ile etkinliğe katılan kadın ve erkekler, Macaron’da Mercan’ın kahvesine kadar yürüdü. Kahvede eğitimci kimliğiyle Nusret Taşan, sağlıkçı kimliğiyle Dr. Neşe Zengin İğdır ve hukukçu kimliğiyle Songül Afacan kadınlara danışmanlık hizmeti verdi. Kahvede okey oynayan vatandaşlar bir süre oyuna devam etti ancak konuşmaların ilerleyen bölümünde oyuna ara vererek anlatılanları dinlemeyi tercih etti. Kadına şiddete karşı topyekûn mücadele gerekliliğine dikkat çeken Dr. Neşe Zengin İğdır, “Kadını meta olarak gören, medyada cinsel obje olarak gören herkesi kınıyorum. Bu konularda elimizi taşın altın koymadığımız sürece bu kadar kişi oturur, bu kadar kişi, kalkarız. Bu işte topyekûn mücadele lazım” dedi.
